Merhaba değerli okuyucular, Sağlık ortamında hekime ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddet özellikle son yıllarda artış göstermektedir. Bunlardan bir yenisi de 2 gün önce İzmirde yaşandı. Olay İzmir Yunus Emre Aile Sağlığı Merkezi'nde meydana geldi. İddiaya göre, Doktor Nuri Ersoy Yoğurtçuoğlu'na gelen bir bayan hasta olduğunu söylediği eşi için ilaç yazdırmak istemiş. Ancak Doktorun hastayı görmeden ilaç yazmasının hukuken mümkün olmadığını söylemesi ile hakaretler başlıyor sonrasında bir grup ile gelinerek doktoru darp edilmiş ve sonrasında gözaltına alınma işlemi başlatılmıştır. Konunun gündemde olması asabiyle Öncelikle şiddet kavramından başlıyalım, Şiddet; kendine ya da bir başkasına grup ya da topluluğa yönelik olarak ölüm, yaralanma, ruhsal zedelenme, gelişimsel bozukluğa yol açabilecek fiziksel zorlama, ya da tehdidin amaçlı olarak uygulanması olayıdır(Al ve ark., 2012, Çamcı, Kutlu , 2011).
Toplumumuzda sağlık hizmetine alabilmek birincil ihtiyaçtır. Özellikle Doktoru görmek ve hemen derdimize çare bulmasını istemek hele acil servise gelmiş tüm hastalar en acil vakanın kendileri olduğunu düşünürler. Doktorun yanında çalışan ve maalesef medyada yer almayan çoğu olayda, yardımcı sağlık personeli ve diğer İdari çalışanlar da yoğunlukla şiddete maruz kalabiliyorlar elbette. Sağlık personelleri en çok acil servislerimizde, cerrahi alanlarda, ameliyathanede, yoğun bakım ve psikiyatri birimlerinde şiddet ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Şiddetin en sık yaşanıldığı yer ise maalesef acil servislerdir.
Sağlık kurumunda çalışmak diğer iş yerlerine göre şiddete uğrama yönünden daha risklidir. Bu konuda yürütülmüş çalışmalarda sağlık alanında ortaya çıkan şiddetin diğer iş yerlerine göre oldukça fazla olduğu gerçeğini doğrulamış bu vakaların çok azının kayda alındığını göstermiştir. Yapılan araştırmalarda Hastalar kadar hasta yakınlarının da sağlık çalışanlarına şiddet uygulama eğiliminde oldukları görülmüştür. Özellikle Sözel şiddetin sıklığı fiziksel şiddetten daha fazla olduğu görülmektedir.Hemen hemen her hafta gazetelerde şiddet haberleri ile karşılaşıyoruz.Peki ;
Sağlıkta Şiddeti Önlemek İçin Hukuki Olarak Neler Yapılmalıdır?
Genellikle Hasta ve Hasta Yakınları tarafından sağlık çalışanına karşı hakaret, tehdit, yaralama ve öldürme suç tiplerine sebep olabiliyor. Bunların içinde ise hakaret en çok maruz kalınan suç tipidir. Sözel şiddet en fazla olanı ve kayıtlara en az giren suç tipidir.Sağlık hizmeti nedeniyle şiddete, tehdide, hakarete maruz kalan sağlık görevlisinin yapması gereken Cumhuriyet Başsavcılığı ve adli kolluğa yani polis ya da jandarmaya müşteki-şikayetçi sıfatıyla suç duyurusunda bulunabilir.
Adli makamlarca ifadesine başvurulur. Dava açılması durumunda davaya bir dilekçe vererek müdahil-müşteki olarak katılabilir. Ancak çoğu vakada sağlık personelinin şikayetçi olduğu,sonrasında ise bu şikayetlerinin sonuçlarını iş yoğunluğu ve iş stresi sebebiyle takip etmediğini, davalara katılmadığını veya şikayetini geri çektiğini görmekteyiz.
Son yıllarda Kamu görevlisi sağlık görevlileri bakımından bazı düzenlemeler yapılmış, Bakanlık ve bağlı kuruluşlarında; sağlık hizmeti sunumu sırasında veya bu görevlerden dolayı personele karşı işlenen suçlar sebebiyle ceza hukuku kapsamında yürütülmekte olan işlemler ve davalarda personelin talebi üzerine Bakanlık ve bağlı kuruluşlarınca hukukî yardım yapılmaktadır. Bakanlık avukatlarınca hukuki yardım yapılması Kamu Personeli açısından önemli bir gelişmedir.Bu bağlamda Sağlık Bakanlığımız tarafından hemen hemen tüm illerde Avukat bulunmakta, sağlık personellerimizin avukatlar aracılığı ile hukuki yardım almaları faydalarına olacaktır.
Yine Sağlıkta şiddeti önlenmesi kapsamında Sağlık Bakanlığı bir genelge yayınlamış Çalışan Güvenliği Genelgesi uyarınca sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarını takip etmek üzere “Bakanlık Beyaz Kod Birimi” kurulmuştur. Bu birim 24 saat hizmet vermektedir. Mağdurlar “113” numaralı telefon ve“www.beyazkod.saglik.gov.tr” internet sayfası aracılığı ile Beyaz Kod Birimine bildirim yapabilecektir.
Genelge ile;
1. Çalışan güvenliği komitesinin kurulması,
2. Çalışan güvenliği programının hazırlanması,
3. Çalışanlara yönelik şiddetin önlenmesi için düzenleme yapılması,
4. “Beyaz Kod” uygulamasına geçilmesi,
5. Çalışanlara, çalışan güvenliği konularında eğitim verilmesi gibi kararlar alınması öngörülmüştür.
Görüldüğü üzere mevzuat kapsamında önleyici tedbirlerin alınması gerekliliğine vurgu yapılmış, sağlık çalışanına hukuki yardım öngörülmüş ve suç tiplerine göre de Türk Ceza Kanunda cezalar düzenlenmiştir.5 Aralık 2018 tarihli 30616 sayılı Resmi Gazete’de “Sağlıkla İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” yayımlanmıştır. Kanun;
Sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sebebiyle kasten işlenen suçlardan şüpheli olanlar, kolluk görevlilerince yakalanacak ve gerekli işlemleri yapılarak Cumhuriyet başsavcılığına sevk edilecek. Cumhuriyet savcısı adli işlemleri yerine getirecektir.
Bu suçların soruşturmasında,çok önemli bir gelişme olan “kolluk tarafından müşteki, mağdur veya tanık olan sağlık personelinin ifadeleri iş yerlerinde alınmasıdır.Yani sağlık personeli kendi bulunduğu yerde ifade vermesi sevindirici bir olaydır.Ayrıca kanun kamu özel ayrımı yapmamış Bu hükümlerin, özel sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sebebiyle kasten işlenen suçlar hakkında da uygulanacağı belirtmiştir.Görüldüğü gibi bu tedbirler sadece Kamuda çalışan sağlık personelini değil Özel Sağlık kuruluşlarında çalışanlar da kapsamaktadır.
Sonuç olarak, toplumda yaygınlaşma eğilimi gösteren sağlık çalışanına sözel ve fiziksel şiddete maruz kalma eylemleri sağlık kurumlarını ve çalışanlarını ciddi biçimde etkilemekte, çalışanların tükenmişliğine ve verimsizliğine neden olmaktadır. Bu çerçevede konuyu bir bütün olarak ele aldığımızda yapılması gereken önemli işlerden biri Kurumlarda sağlık çalışanlarına yönelik sözel veya fiziksel şiddetin kayıt altına alınması, Hizmet içi eğitimlerle çalışanların etkili iletişim becerisinin arttırılması, sağlık personeli- hasta iletişiminin güçlendirilmesi gerekmektedir. Sağlık çalışanlarına karşı şiddeti önlemeye yönelik güvenlik önlemlerinin artırılması ile birlikte sosyal bir hukuk devleti olarak Şiddete başvuran kişilerin Hukukun temel ilkelerinden biri olan Ölçülülük ilkesi gereği işlenen suçun mahiyetine göre sadece kişinin belirli sürelerle Sosyal Güvenlik kapsamından çıkarılması Hukuki anlamda en önemli yaptırımlardan biri olacaktır.
Son olarak sağlıkta şiddet olaylarının tekrarlanmaması temennisiyle Sağlıcakla kalın….