Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi bir ilke imza attı! Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi bir ilke imza attı!

Tunceli Kent Koruma Kurulu ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İl Koordinasyon Kurulu organizasyonuyla Sanat Sokağı'nda ‘Deprem Gerçeği’ konulu sempozyum düzenlendi. Açık havada düzenlenen sempozyuma Bilim Akademisi Kurucu Üyesi Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Alan, Yapı ve Yapılaşma Jeofiziği Bilimsel ve Teknik Kurulu’ndan akademisyen Prof. Dr. Mehmet Emin Candansayar, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

Sempozyumun ardından açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Naci Görür, “Bizim Yedisu fayı dediğimiz Kuzey Anadolu fayının bir bölümü, orası çok etkin ve hızlı. Yılda 2,5 santim hareket ediyor. Yaklaşık 250 senede bir deprem üretiyor. Oradan çok endişemiz var bizim. Tunceli’yi etkileyebilecek ciddi bir durum. Zamanı tam bilmiyoruz ama en son deprem orada 1784 yılında, demek ki zamanı dolmuş veya dolmak üzere. Ona karşı dikkatli olmak lazım” diyerek olası bir deprem tehlikesine karşı uyardı

Görür, “Tunceli, faylı bir bölge. Tunceli'nin kendisi Nazimiye fayı zonunun içerisinde. Bu fay zonu Tunceli’de kuzeybatıdan başlayıp güneydoğuya doğru devam eden bir fay. Bu Elazığ Karakoçan fay zonuyla birleşiyor. Düşey atılımlar gösterir. Yılda 4 milimetre hareketi olduğu ölçülmüştür. Bu fayın tekerrür periyodu hakkında herhangi bir bilgi yoktur. Tarihi dönemlerde de dahil olmak üzere Karakoçan kesimi de dahil herhangi bir deprem izine de rastlanılmamıştır. Aktif bir faydır".  diyerek Tunceli ve çevresindeki fay hatlarına dair bilgi verdi.

Tunceli’nin deprem faylarının ortasında olduğunu belirten Prof. Dr. Görür, yerleşim alanlarını depreme karşı dirençli yapmak gerektiğini ifade ederek, “Zaman depremde önemli değil. Zamana bakıp hesap yapılmaz, 'Şu kadar zamanımız var, iyi' diyemezsiniz. O zamanda da ölecek bizim insanlarımız, bugün de zarar görecek bizim insanlarımız. Bize yakışan, kendi yerleşim alanlarımızı depreme dirençli yapmak. O nedenle Tunceli’nin bu tehlike analizini yapıp, gerçek mikro bölgeleme çalışmalarını yapıp, depreme hazırlaması lazım. Ben bunu yıllar önce zaten belediye başkanına da söylemiştim, ama nedense çeşitli olanaksızlarla bu işi yapamamışlardı. Ama bu işin yapamama bahanesi olmaz. İnsanların can güvenliğiyle siz hiçbir şekilde bahane çıkartamazsınız. Bu olduktan sonra, kenti bu verilere göre yönetmeli. Nerede bina yapılacak, nerede yapılmayacak? Nerede kaç katlı olmayacak? Nerede imar olacak? Nerede iskan olacak? Nereden uzak duracağız? Bu çalışmalar sonucunda ortaya çıkar. Tunceli’yi özellikle depreme dirençli binalar yapmak suretiyle ranta dayalı yüksek katlar veya bina yapımında, diyelim ki çeşitli nedenlerle demirden, çimentodan, projeden, dilim varmıyor ama çalıp çırpmadan, 2'nci bir şekilde Tunceli’yi yapılandırmak lazım. Yapı stokunu elden geçirmek lazım. Dayanıksız olanları güçlendirip veya yıkıp yeniden yapmak lazım. Bu kenti her an olabilecek depreme hazır tutmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.