Ülkemizi dünyadan ayrı düşünme şansına sahip değiliz.
Dünyadaki gelişmelere de tarafsız kalamayız.
Biz bu dünyanın bir parçasıyız.
Dünyada olup biten, gerek olumlu gerekse olumsuz gelişmeler bizi ilgilendirir.
Bu anlamda, Dünyadaki gelişmeleri değerlendirdiğimizde, kendi ülkemiz çıkarları doğrultusunda hareket tarzı belirlemeliyiz.
Global bir dünya içinde, insanı değerlerin en üst noktaya çıkmış olması, bizi de bu değerlerin ortağı etmelidir.
Nedir bunlar?
İnsanın yaşama hakkı, Hak ve özgürlükler, Hukukun üstünlüğü, kişinin mal ve can güvenliği, adil bir yargılama sistemi, dil, din, renk, ırk, giyim, kuşam, mezhep ayrımı yapmadan, tüm yurttaşlarını eşit görme ve insanların kendi dili, kendi kültürü ve kendi yaşam biçimi ile yaşamalarına olanak sağlayan bir devlet yapısı oluşturulmasıdır.
Özlenen ve olması gereken bu devlet yapısı, ancak demokratik hakların verilmesiyle mümkün olur.
Ülkemizde uygulanan yanlış politikalar sonucunda, özlenen bu demokratik tabloyu görme olanağına sahip değiliz.
Ancak olmayacak anlamına da gelmez.
Son on yılda çok önemsediğimiz demokratik açılımlar gerçekleşmiştir.
Daha çok demokratikleşmeye ülke olarak muhtacız. Bu demokratik açılımlar aralıksız bir şekilde devam etmelidir.
Ülkemizde yaşayan insanları tasnif edersek birçok farklı halkların yaşadığı gerçeğini görürüz.
Kürtler, Lazlar, Çerkezler, Gürcüler, Azeriler, Boşnaklar ve benzerleri, ülkemizin zenginlikleridir.
Bunlardan korkmamalıyız.
Bunlar bu ülkenin temel taşlarıdır.
Bırakın insanlar kendi dilleri ile konuşsun.
Bırakın kendi kültürleri ile yaşasın.
Size ne zarar verebilirler?
Siz bunları baskı ile susturmak isterseniz eğer, işte o zaman kargaşaya, anarşiye ve kardeş kavgasına neden olursunuz.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Üst kimliğimiz ve kutsalımızdır.
Bugün Amerika’da 50’nin üstünde millet yaşamaktadır.
Üstelik, bu milletlerin din birliği yok, dil birlikleri yok, kültür birlikleri yok.
Ama, Amerikalılık birlikleri her şeyin üstündedir.
Amerika, Amerika da yaşayanların kutsalıdır.
Biz ise bu noktada Amerika’dan fersah fersah öndeyiz.
Ülkemizde yaşayan halklarla, din birliğimiz var, dil birliğimiz var, kültür birliğimiz var.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, neden bizim kutsalımız olmasın?
Irkçı, şoven anlayışlar dışına çıkabilirsek inanıyorum ki özlenen tabloyu en kısa sürede oluşturabiliriz.
O nedenle; demokratik hak ve özgürlüklerin verilmesi konusunda yürekli ve mert olmalıyız.