Ormanlar, dünyanın ekolojik dengesini koruyan en önemli doğal varlıkların başında geliyor. Türkiye’de bazı şehirler geniş ormanlık alanlarıyla öne çıkarken, bazı şehirler ise orman yetersizliği ile gündeme geliyor. Van da sık sık orman azlığı ve ormanlık alanların korunmaması konularıyla gündeme geliyor. Orman Genel Müdürlüğü’nün (OGM) 2023 yılı verilerine göre, Türkiye’de toplam orman alanı 23 milyon 245 bin hektar olarak belirlenirken, Van’da bu oran sadece yüzde 2’de kaldı. Bu rakam, Van’ı Türkiye’nin en az orman varlığına sahip 4’üncü ili yapıyor. Dağlık ve kurak arazilerinin fazla olması nedeniyle orman varlığı kısıtlı olan kentte, mevcut yeşil alanların korunmaması da büyük bir problem olarak öne çıkıyor. Van Çevre, Tarihi Eserleri Koruma ve Geliştirme Derneği (Van ÇEVDER) Başkan Yardımcısı Arzu Dinçer, 21-26 Mart Dünya Orman Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada, orman yetersizliğine ve mevcut yeşil alanların korunmamasına dikkat çekip, yetkilileri uzun vadeli ve kalıcı çözümler üretmeye davet etti.
DİNÇER: ORMANLARIMIZDAN TEK BİR DALIN BİLE KOPARILMASINA TAHAMMÜLÜMÜZ YOK
Dinçer, ormanların önemine dikkat çekerek, “Ormanlarımız, enerji, madencilik, mega projeler, endüstriyel tarım gibi faaliyetlerle ve rant uğruna yok ediliyor. Orman idaresi, ormanları ekosistem olarak görmek yerine, kereste olarak değerlendiriyor. İklim krizine karşı en önemli karbon yutak alanı olan ormanlarımızdan tek bir dalın bile koparılmasına tahammülümüz yok. Ormansızlaşmaya neden olan tüm faaliyetler acilen son bulmalıdır. Dünya Orman Haftası’nda herkesi ormanlarımız için dayanışmaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.
VAN ÇEVDER’DEN DÜNYA ORMAN HAFTASI’NA İLİŞKİN AÇIKLAMA
Dinçer, Dünya Orman Haftası’na ve ormanların korunmasına değinerek, “21-26 Mart Dünya Orman Haftasında, insanların karşı karşıya kaldığı en büyük tehdidin iklim krizi ve biyolojik çeşitlilik kaybı olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. Ayrıca, su ve orman ilişkisini vurgulamak gerekiyor; kullanılabilir suyun yüzde 50’sinden fazlası ormanlardan gelmektedir. Ormanları korumak, iklim değişikliğiyle mücadele için vazgeçilmezdir. İklim krizi ve biyolojik çeşitlilik kaybı; su ve gıda güvenliğinden sağlık sorunlarına, aşırı hava olaylarından iklim kaynaklı göçlere kadar büyük sorunlara yol açmaktadır. Bu sorunların çözümü için ilk sırada ormanların korunması ve orman varlığının artırılması gerekmektedir. Ormanlar, canlılar için sayısız hizmet sunmakta ve insan sağlığı için büyük öneme sahiptir; bu yüzden bu doğal varlıkların titizlikle korunması gerektiğine dikkat edilmelidir” dedi.
VAN’DA ORMANLIK ALANLAR TEHDİR ALTINDA!
Van’ın orman yetersizliğine dikkat çeken Dinçer şunları aktardı: “Ormanların önemi anlatmakla bitmezken, bölgenin ve Van’ın orman yetersizliği, mevcut ormanların yakılması, birçoğunun söndürülmesine müsaade edilmemesi ve her yıl popülist söylemlerle yalnızca orman tabelalarının kalması durumu ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Van’da daha önce oluşturulan orman alanları korunmadı. Mevcut ormanlar ağaç ölümüne terk edildi. Kent ormanları ve benzerlerinin yok oldu. Zaten yok denecek kadar az olan orman alanlarının korunmadı ve geliştirilemedi.”
VAN ORMANIN VE YEŞİLİN KIYMETİNİ BİLMİYOR!
Dinçer, Van’da ormana kıymet verilmediğinin altını çizerek, “Van’da orman yerine geçebilecek sazlıklar korunmadı ve sazlık alanlar hakkında yanlış algılar yaratılarak (bataklık) kurutuldu, buralar imara açıldı veya tarım alanı olarak değiştirildi, yol yapıldı ve dolgu gibi uygulamalarla sazlıkların bitme noktasına geldi. Bu yaşananlar Van’da ormana ve sazlıklara verilen önemin ölçüsüdür. Sazlıkların biyolojik arıtma işlevi görmesi, binlerce canlıya üreme alanı sunması ve en önemlisi ormandan daha fazla oksijen sağlaması gibi kritik işlevlerine rağmen korunmaması, orman alanlarının geliştirilememesi büyük bir kayıptır” dedi.
VAN’DA KİŞİ BAŞINA DÜŞEN YEŞİL ALAN MİKTARI NORMALİN ÇOK ALTINDA!
Van’da kişi başına düşen yeşil alan miktarının az olmasına dikkat çeken Dinçer, “Van’da ormanlar yaşam koşullarının altındadır. Van, Türkiye’nin en az orman varlığına sahip olan illerden biri. Kişi başına düşen yeşil alan miktarı 15 metrekare olması gerekirken Van’da bu rakam 0,70 metrekareye düşmüştür. Bölgemiz için en büyük avantaj olan ülkenin 1/5 sulak alanları, sazlıkları Van Gölü Havzasında olmasına rağmen ve yaydığı oksijen miktarı ormanlar kadar verimli olmasına rağmen rant ve çıkar uğruna bu alanlara milyonlarca metrekareye dolgu yapılmıştır. Bu değer biçilmez tutak alanlarımız katledilmiştir. Herkesin temiz bir çevrede yaşama hakkı anayasal bir haktır. Herkesin bu en temel hakka sahip çıkması ve koruması bir insanlık görevidir” şeklinde konuştu.
DÜNYADA ORMAN VARLIĞI HIZLA YOK EDİLİYOR: ORMANLARIN KAYBI, YAŞAMIN KAYBIDIR
Ormanların çeşitli nedenlerden dolayı yok edildiğini belirten Dinçer şunları söyledi: “Ormanlar, okyanuslardan sonra en büyük karbon yutaklarıdır. Dünya ormanları, barındırdığı 60 bin ağaç türü, yüzbinlerce böcek, mantar ve bitki türüyle dünya karasal biyolojik çeşitliliğinin yüzde 80’inden fazlasına yaşam alanı sunmaktadır. Dünyada orman varlığı hızla yok edilmektedir. Son 300 yılda, Amerika Birleşik Devletleri'nin yaklaşık 1,5 katı kadar orman alanı yok edilmiştir. Son 50 yılda ise sadece yaşamı ormana bağlı türlerdeki kayıp yüzde 47 olmuştur. Ayrıca, iklim krizi nedeniyle yaşanan orman yangınlarındaki artış da, bu değerli doğal varlıklarımızın yok olmasına sebep olmaktadır. Her bir orman tahribatı, iklim değişikliği ve biyolojik çeşitlilik kaybının yarattığı sorunları artırmaktadır. Çeşitli amaçlarla tahrip edilen ormanların kaybı, yaşamın kaybıdır.”
“ORMANCILIK DIŞI UYGULAMALARA VERİLEN İZİNLER, ORMAN VARLIKLARI İÇİN BÜYÜK TEHLİKE YARATIYOR”
Orman alanlarında ormancılık dışı uygulamalara verilen izinlerin, orman varlıkları için büyük tehlike yarattığını vurgulayan Dinçer, “Ormanlar; iklimi düzenleme, su temini, sel ve taşkınları önleme, kuraklık etkilerini azaltma işlevleri ve sahip oldukları biyolojik çeşitlilik nedeniyle, iklim kriziyle mücadele ve biyolojik çeşitliliğin korunması konusunda çok önemlidir. Bu durum yalnızca insan için değil, doğadaki tüm canlıların hakkının korunması için de ormanların korunması ve korunan orman alanlarının artırılması gerektiğini göstermektedir. Küresel orman tahribatları, iklim krizi ve biyolojik çeşitlilik kaybının ana nedenlerini oluşturmaktadır. Orman alanlarında madencilik, enerji, turizm, ulaşım, altyapı yatırımları gibi ormancılık dışı uygulamalara verilen izinler, orman varlıkları için büyük tehlike yaratmaktadır” diye konuştu.
DİNÇER’DEN ÇAĞRI: ORMAN EKOSİSTEMİNİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ İÇİN UZUN VADELİ KORUMA STRATEJİLERİ OLUŞTURULMALIDIR
Dinçer, alınması gereken önlemleri dile getirerek, “Van'da ormanların korunması için öncelikle orman alanlarının tahrip edilmesine neden olan madencilik, enerji üretimi, turizm ve altyapı projelerine yönelik izinler yeniden gözden geçirilmelidir. Ayrıca, mevcut ormanların bakımı ve korunması sağlanmalı, ağaç ölümlerinin önüne geçmek için yerel yönetimler ve halk arasında farkındalık artırılmalıdır. Van'daki sazlık alanlar ve kent ormanları da korunmalı, imara açılmaları engellenmeli ve bu alanların biyolojik çeşitliliği destekleyici işlevleri teşvik edilmelidir. Halkın ormanların korunmasına yönelik aktif katılımı sağlanarak, orman ekosisteminin sürdürülebilirliği için uzun vadeli koruma stratejileri oluşturulmalıdır” dedi.