Olmadı, başaramadık!

Abone Ol

Yaşlı bir amca, kapımızı çaldı. Gözleri dolu doluydu, “Ne oldu kızım?” dedi Şeyda kardeşime. Şeyda buradaki atom karıncamız. Ya da Speedy Hero diyelim. Hızlı Kahraman yani. Şeyda’yı yavaşlattı sorusu. Ne olduğunu sorduğu durum bizim kanalımız dediğimiz, telafuzunda ortak dili tutturamadığımız Kanal M’nin durumuydu.

Çok ilgiliydi amcamız. İlgisi sadece son günlerimizde değil, ilk zamanlarda da öyleymiş. Ben yoktum o zaman, ama öyleymiş. Kanalın açılışından önce gelip gelip durumları soruyormuş. Sonra açılışa davet etmişler, bizimkilerden daha fazlaymış heyecanı...

Şeyda, “Amca Türksatla ilgili bir mevzu var, birkaç güne hallolur” dese de amca durumdan haberdarmış gibi ah vah ederek ailemize en son katılan, katılımıyla da huzurumuza huzur katan Genel Yayın Yönetmenimiz Baki Bey’in yanına geçti. Oturdular, uzun uzun dertleştiler. Amcamız giderken hüznü artmış bir şekilde Eyvallah etmiş.

Ben sadece amcadan bahsedeyim, kanalımızın susmayan telefonları, kalbimize dokunan ziyaretlerimiz, Handan ablamızın/annemizin gözyaşları ve birlikte çalıştığımız tüm kardeşlerimizin çay bile içmek istemediği zamanları bilmemiş olun, keyfiniz kaçmasın. (Bu arada verecek cevabımız yok, telefonlara bakamıyoruz)

Ama bizim keyfimiz yok bilesiniz. Elbette ekmek teknemizin suda kayboluyor görünmesi içimizi acıttı, ama 1 yaşını ancak görmüş kanalımızın Van’da karşılık bulamaması bizi kahretti.

İsmine takıldık çokça zaman, Van niye değil dedik. Ama ‘Biz’ olmuştu kanalın adı, bilemedik. Olmadı Van, Başaramadık! Yani, VAN OLARAK BAŞARAMADIK!

Hasan abi ilk süreçteki mülakatlarda Kurgudan Esra’mıza “Bu kanalla yeni insanlar, yeni yüzler yetiştirmek istiyoruz” demişti ama belki o da yarıda kalacak.

Evimiz, kanalımız, huzurumuz Kanal M için sonun başlangıcına geldik. Her zaman heyecanı kendilerinden aldığımız genç olan büyüklerimiz Hasan ve Eyyüp abiler mecbur kaldılar ve içimizi sızlatan o zor kararı aldılar.

Dedim ya,

Olmadı Van, Başaramadık!