Belli başlı, önemli gün ve haftaların sayısı oldukça arttı.
Öyle ki artık her gün birden fazla önemli gün sığdırmak zorunda kalıyoruz.
Bir günde birkaç önemi mesleğin günü oluyor.
Ya da haftalar çakışıyor falan.
Fakat belli başlı, önemli gün ve haftalar var ki gerçekten önemli…
İşte bu haftalardan birisi Turizm Haftası.
15-22 Nisan tarihleri arasında kutlanıyor.
Turizm gibi Türkiye’nin de son yıllarda esas kurtuluş sektörü olarak gördüğü turizm biz Van için de en hayati 3 sektörden birisi.
Hatta ilki.
Tarım ve hayvancılıkta birçok şey elden gitti.
Ama turizmde hala kazanmaya çok yakınız.
Haliyle bu tür haftalarda öne çıkmak, haftaya özel bir şeyler yapmak, bu haftayı en iyi şekilde geçirmek en çok bize lazım.
Bu kapsamda da Van İl Kültür Müdürlüğü ilk kez yeni müdürü ile harekete geçti.
Kentin en önemli turizm destinasyon ve yapıları afişlerle kentin dört bir yanına asıldı.
Turizm Haftası olduğu ilk kez bu kadar yoğunlukla hissedildi.
Bu haftayı hatırlamak adına yapılması gereken ilk şeydi.
Ama turizmi kurtarmak ve turizmden kazanmak bununla sınırlı değil elbette.
Bu anlamda yapılacak çok şey var.
Şanslıyız ki yapılması gerekenleri idrak eden, üzerine çalışan ve uzun vadeli projeler hazırlayan bir İl Kültür ve Turizm Müdürü var kentte artık.
Yıllarca kültür ve turizmi folklordan ibaret gören yöneticilerin kaybettirdiği zamanı ve kazanımları toparlamaya çalışan çiçeği burnunda Erol Uslu ciddi hazırlıklar yapıyor.
Göreve gelir gelmez Van’ın katılması ‘lüzumsuz’ görülen EMITT gibi fuarlara jet bir katılım organize eden Uslu, hemen ardından kentin bir kültür ve turizm analizini yapmaya başladı.
Bu kapsamda çok yönlü görüşmeler dizisi başlattı.
Bir şekilde kültür ve turizme temas eden tüm sektörlerle görüşmeler yapıp kent için ortak akıl buluşmaları düzenledi.
Bu buluşmalar hala da devam ediyor.
Bunun yanında duyduğumuz kadarıyla Akdamar Adası Badem Çiçeği Festivali gibi Vanlılar’ın yıllardır beklediği festivalle ilgili de bir çalışma başlattı ve uygulanması yakındır.
Kısa vadede yapılan bu küçük dokunuşlar çok kıymetli aslında.
Küçük gibi görünse de tanıtımda devasa etkiye sahip.
Daha birkaç ay önce biz Adana Portakal Çiçeği festivali gibi festivallere bakıp iç geçiriyor, bu festivallerin kazanımlarından konuşuyorduk.
Bir badem çiçeği festivalinin Akdamar Adası’nın potansiyeli ile birleştiğinde çarpan etkisi çok büyük olacaktır.
Zira bilenler bilir turizm artık çok farklı ilerliyor.
Bir destinasyon popüler olduğunda, tuttuğunda kitleler oralara akıyor.
Sadece tarihi ve kültürel alanlar değil bir gastronomi ürünü ya da bir kültürel etkinlik milyonları o kente çekebiliyor.
Doğu ve Güneydoğu son yıllarda böyle fırsatların çokça değerlendirildiği bir yer.
Kentler turizmdeki kazancı gördü artık çok çılgın şeyler yapılıyor.
Daha 10-15 yıl öncesine kadar bir zulümden ibaret görülen kar son yıllarda Kars, Erzurum gibi illerin en büyük kazancı oldu.
Şanlıurfa, Gaziantep’in kendine has yemek kültürü illerin en büyük turizm girdisini oluşturuyor.
Mardin ve Diyarbakır tarihten, geçmişten kazanıyor.
Van ise yoğunluklu olarak kazancı İran’a sabitlemiş durumda.
Turizmde de iç piyasanın hareketliliğinden de iyi bir kazancı var.
Oysa toparlansa çok büyük potansiyel var ve bunu tek bir elden yönetebilirsek diğer iller kadar büyük bir merkez haline gelebiliriz.
Yani sadece kahvaltımız ile yetinmeyip bu ürünleri daha da artırmamız gerekiyor.
Kahvaltının üstüne yeni ürünler eklememiz gerekiyor.
Gibi gibi…
Anlayacağınız yapacak çok iş var.
Yıllarca konuşarak o kadar çok ‘to do list’ oluşturduk ki…
Bir gün bir muhatap gelsin de bunları konuşalım ve yapalım diye uzunca bir süre de bekledik.
Şimdi tüm bu meseleleri konuşacağımız ve beraber yapacağımız bir isim var.
Göreve yeni başlamış olabilir ama kentte ve sektörde çok ciddi tecrübeleri var.
Bize düşen Erol Uslu’nun yanında olup Van’ı gerçek bir markalaşma sürecinde hakettiği yere taşımak.
Bu markalaşma sürecinde de kısa, orta, uzun vadeli planlar yapıp Van’ın çok konuşulan o turizm master planını oluşturmak…
Bunlar elzem şeyler.
Bu turizm haftası da buna vesile olsun.
Van gerçek bir turizm planlaması ile gelecek 10 yılda bölgenin parlayan yıldızı olsun.
Tüm bunlardan yola çıkarak şunu söyleyelim.
Turizm bizim en büyük ödevimiz şu anda.
Ve hep birlikte bu alana çalışmamız gerekiyor.
Enerjimizi biraz bu yöne verelim.
Nasıl olur?