Türkiye'yi yasa boğan Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin yeni bir gelişme yaşandı. Kaybolduktan 19 gün sonra bulunan 8 yaşındaki küçük Narin, bugün cenaze töreninin ardından toprağa verilirken adli süreç ve soruşturma da devam ediyor. Jandarma sorgusunda itirafçı olan ve Narin'in amcası tarafından cesedi ortadan kaldırması için 200 bin TL para aldığını söyleyen Nevzat B.'nin, sorgusu tamamlanırken itirafçı olan Nevzat B.’ nin sorgusu tamamlanırken itirafçının ifadesindeki sözleri kan dondurdu.
İTİRAFÇI KEŞİF İÇİN KÖYDE
Jandarma sorgusunda itirafçı olan ve Narin'in amcası tarafından cesedi ortadan kaldırması için 200 bin TL para aldığını söyleyen Nevzat B.'nin, sorgusu tamamlandı. Nevzat B. sorgusunun ardından köye götürülerek Narin'in bulunduğu yerde keşif yaptırıldı. Bağlar ilçesi Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan Narin Güran’ın, arama çalışmalarının 19’uncu gününde dün, mahalleye 2 kilometre mesafedeki Eğertutmaz Deresi’nde çuval içinde, üzeri taşla gizlenmiş cesedi bulundu.
İTİRAFÇININ İFADELERİ
Güran’ın cenazesi, Diyarbakır Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopsi işlemlerinin ardından sabah saatlerinde mahalle mezarlığında defnedildi. Olayla ilgili yürütülen soruşturma sürerken gözaltına alınan 24 şüpheliden sıva ustası Nevzat B.’nin ifadesi ortaya çıktı.
2 Eylül’de gözaltına alındıktan sonra otomobilinde yapılan inceleme ile elde edilen bulgular nedeniyle tutuklanarak cezaevine gönderilen Narin’in amcası Tavşantepe Mahallesi Muhtarı Salim Güran’ın kendisine cesedi saklaması için 200 bin lira para teklif ettiğini belirten Nevzat B., şunları söylemişti:
“21 Ağustos’ta saat 6 buçuk sıralarında, Bağlar ilçesi Çarıklı Mahallesi’nde yeni bir ev yaptırıyordum, bu evin elektrik tesisatı için gitmiştim. Sonra evimin olduğu Tavşantepe Mahallesi’ne geldim, evimde yemek yedim ve namaz kıldım. Ben saatini tam olarak hatırlamıyorum fakat öğlen saatlerini geçmişti, evimizin şebeke sularının kesik olduğundan dolayı köyümüzün muhtarı Salim Güran'ı aradım, ‘içme suyumuz akmıyor’ dedim.
Yaklaşık olarak bir dakika kadar konuşmuşuzdur. Konuşma esnasında Salim Güran bana ‘Ben arıza için yetkilileri ararım’ dedi. Daha sonra aramızda bir konuşma olmadı. Benim evim ve Muhtar Salim Güran'ın evi yaklaşık 80-100 metre mesafe vardır. Ben evden kendi aracım olan 23 AN 630 plaka sayılı aracım ile çıktım, sonra arkamdan Renault marka beyaz renkli ve 47 plaka ile başlayan bir araçla Salim Güran'ın geldiğini gördüm.
Mezarlıktan, Tavşantepe Mahallesi’ne doğru çıkan parke döşeli köyün iç yolunda, Salim Güran bana korna ve selektör yaptı, ben de bana içme suyu ile ilgili bir şey söyleyeceğini düşünerek bekledim.
Salim Güran aracından inerek benim aracıma doğru geldi, ben de araçtan indim ve Salim Güran bana eliyle göstermek suretiyle 47 plakalı aracın ön yolcu koltuğunda bulunan battaniyeye sarılı bir şeyi göstererek ‘Bunu yok edeceksin’ dedi. Ben de gösterdiği şeyin yanına yaklaştım ve bakınca battaniyeye sarılı vaziyette ve hareketsiz vaziyette yatan bir insanın olduğunu gördüm.”
200 BİN LİRA TEKLİF ETMİŞ
Salim Güran’ın, yeğeni Narin’in cesedini yok etmek için 200 bin lira teklif ettiğini belirten Nevzat B., “İnsan olduğunu anlayınca şaşırdım ve tereddüt ettim, bu esnada Salim Güran bana hitaben ‘İyi düşün, sana 200 bin lira veririm’ dedi. Bu esnada etrafımızda kimse yoktu. Bana ‘Aracında torba var mı?’ dedi. Ben de aracımın bagajından rengini hatırlamadığım bir çuval çıkartarak Salim Güran'a verdim. Battaniyeye sarılı çocuğu alıp, çuvalın içerisine birlikte koyduk, bu esnada çocuğun üzerinde siyah tişört ve şort vardı.
Üzerinde asılı bir küçük çanta vardı, çocuğu torbaya koyduğumuz esnada sağ kulağının arkasında boyun bölgesinde bir kızarıklık vardı. Çuvala çocuğu yerleştirdikten sonra çuvalın ağzını orada bağlamadan benim aracım olan 23 AN 630 plakalı kırmızı renkli şahin model aracımın arka koltuğun önündeki ayak paspasının olduğu yere koydum ve aracıma bindim, aracımın yönü mezarlık tarafıydı. Muhtar Salim Güran ile birlikte ayrılmadan önce ‘Göl’ diye tabir ettiğimiz, Eğertutmaz Deresi’ni işaret etti ve ‘Oraya götür’ dedi.
Ayrılırken Salim Güran’ın ne yaptığına bakmadım. Direkt olarak mezarlığın yanından giderek, villalar mevkiine doğru gittim. Yolda giderken ben pişmanlık duydum, ancak aldığım şeyden de kurtulmam gerektiğini düşündüm. Derenin yanındaki stabilize yolan aşağı doğru inerek uygun bir yer baktım, aracımı derenin kenarında durdurdum.
Çuvalı aracımdan alarak elime almıştım, çocuğun tüm vücudu çuvala sığmıştı. Çocuğun ayağının kesik olup olmadığını hatırlamıyorum, çünkü çok telaşlıydım. Narin Güran’ın 8 Eylül’de bulunduğu yere inerek çevrede ip aradım. İp bulamayınca çocuğun çantasının ipi aklıma geldi ve çantasının ipini sökerek çuvalın ağzını bağladım ve ağacın yanında çok derin olmayan bir yer buldum.
Burada biraz su vardı. Bu alana çuvalı bıraktım ki, çuval birisi tarafından bulunur diye düşünerek üzerine bir taş koydum. Büyüklüğü 15-20 kilogram civarındaydı. Yanında da birer taş vardı. Üzerine çalı koymadım. Çünkü üzeri kapanmıştı. Daha sonra buradan çıkarak aracıma bindim. Stabilize yoldan çıktıktan sonra baldızımın evine gittim.” dedi.