ASAYİŞ

MİT’in hava operasyonları: Dünyada çok az benzeri var

Milli İstihbarat Teşkilatı'nın 'nokta' hava operasyonlarını daha sık duyar olduk… Yakın geçmişe kadar bilgiyi toplayan ve gereği için ilgili kurumlara paslayan bir yapısı vardı MİT’in... Ancak geldiğimiz noktada insansız hava araçlarını çok etkin kullanmaya başladılar. Uzmanlar, dünyada çok az istihbarat kuruluşunun bunu yapabildiğini anlatıyor.

Abone Ol

"Türkiye’nin terörle mücadelesinde yakın geçmişin en büyük kırılması nedir?" diye sorsalar hemen herkesin aklına yerli/milli insansız hava araçlarının sürece katılması gelir. Gerçekten de bu son derece kritik bir virajdı. Ancak kesinlikle göz ardı edilmemesi gereken bir nokta daha var. O da Milli İstihbarat Teşkilatı’nın terörle mücadelede yöntem değişikliğine gitmesi…

Hatırlanacağı üzere MİT aslında sahayla ilgili değerli bilgileri farklı yöntemlerle elde edip, gereğinin yapılması için ilgili güvenlik kurumuna ileten bir köprü görevi üstleniyordu. MİT’in terörle mücadelesinde yapılan yöntem değişikliği, Türk SİHA’larının devreye girmesi ve istihbarat teşkilatının ortaya koyduğu dönüşümün eş zamanlı yürütülmesiyle bambaşka bir kapı daha aralandı. Bugün geldiğimiz noktada MİT, kendi envanterindeki insansız hava araçlarıyla çok önemli keşif-gözetleme işlerine imza atmakla kalmıyor, tehdidi doğrudan hedef alıp aynı anda ortadan kaldırabiliyor. Uzmanlar, MİT’in dünyada böylesine etkin SİHA operasyonları yapan çok az sayıdaki istihbarat kuruluşundan biri olduğu görüşünde. Milli İstihbarat Teşkilatı’nın Türk SİHA’ları ile düzenlediği operasyonların sahaya yansımalarını ve geleceğe dair muhtemel beklentileri Savunma Sanayii Uzmanı Kadir Doğan ile konuştuk…

“MİT çok başarılı bir dönüşüme imza attı”

Sözlerine “Burası Orta Doğu” diyerek başlıyor Doğan. Dünyanın siyasi, ekonomik, askeri ve istihbari açıdan en zor coğrafyalarından biri... Burada hayatta kalabilmek için ‘Bakmanız değil görmeniz ve gördüklerinizin arka planını çok iyi süzmeniz gerekir’ tezini savunuyor. Günümüzde devletlerin sahadaki en önemli gözünün istihbarat örgütleri olduğuna görüşünü paylaşıyor. Milli İstihbarat Teşkilatı’nın özellikle 2010’lar dönemiyle büyük bir kırılma yaşadığı bilgisini veriyor. Bu süreçte MİT’in yüzünün içeriden dışarıya döndüğünün altını çiziyor Doğan. Başarılı bir dış politika için nitelikli istihbarat şartının ve bunun için de MİT’in dönüşmesi gerektiğinin Türkiye tarafından iyi analiz edildiğini anlatıyor. Zaten eş zamanlı olarak yerli ve milli savunma sanayiinde de çok önemli adımları atıldığını, insansız hava araçlarının da yine bu döneme denk geldiğini belirtiyor.

“Bölgenin en etkin istihbarat kuruluşlarından biri”

Değişim ve dönüşümün sadece bakış açısıyla değil sahip olunan imkan-kabiliyetlerde de kendini gösterdiğini söylüyor Kadir Doğan. Bu noktada elbette MİT’in bünyesinde bulunan insansız hava araçlarıyla sınır ötesinde çok ciddi bir operasyon yapma kabiliyetine erişmesi önemli bir kilometre taşı. Bu kabiliyetin bir istihbarat teşkilatı tarafından edinilmesinin aslında çok zor olduğunun altını çiziyor Doğan ve devam ediyor: “Nitelikli personele sahip olabilmek elbette her kurum için zor. Ancak işi istihbarat olan bir kurum söz konusuysa bu zorluk katlanarak artıyor. Çünkü ürünü almanız yeterli değil. Ustaca kullanmanız, devamlılığını sağlayabilmeniz ve gerekirse bakım/onarım süreçlerini dahi kendi içinizde halledebilmeniz gerek. Türk istihbarat teşkilatı işte bunu başardı. Ancak bir hususu atlamayalım… Sadece İHA ya da SİHA değil mesele. MİT, çok ciddi bir sinyal-elektronik istihbarat kabiliyetine de sahip. Bu imkanlar Türkiye’nin sahadaki gücüne doğrudan olumlu katkı yapıyor. Dünyada MİT dışında bu denli aktif SİHA operasyonu yapan istihbarat teşkilatı yok denecek kadar az. Aynı zamanda bu kabiliyetlerin TSK ile entegre bir şekilde kullanılabiliyor olması da kritik. Bu sayede devlet ortaya koyduğu iradeyi uygulayabilecek farklı unsurlara da erişmiş oluyor.”

“MİT’in caydırıcılığı artarak devam edecek”

Teşkilatın operasyonlarında dikkat çekici bazı hususlar var. Önce sınır içindeki sözde üst düzey teröristler hedef alındı. Ardından TSK’nın Irak’ın kuzeyine düzenlediği farklı operasyon serilerinde MİT bu kez oraya yöneldi. Ve yine son derece etkin istihbari bilgilerle terör örgütünün sözde yöneticileri kıskaca alındı. MİT, 2023 yılında çoğunluğu SİHA destekli 181 operasyon düzenlendi. Bu operasyonlarda 200’ün üzerinde terörist etkisiz hale getirildi. Sadece teröristler değil, örgütün kullandığı kritik noktalar da kendilerini bekleyen sondan kaçamadı. Geçtiğimiz yıl teröristlere ait 45 enerji-altyapı tesisi, silah ve mühimmat deposu imha edildi. Ve tüm bu işler sivillere en ufak bir zarar vermeyecek şekilde adeta mikro cerrahi operasyon titizliğinde yapıldı.

Bu dönemin süreceği ve MİT’in caydırıcılığının artarak devam edeceği görüşünde Kadir Doğan. Özellikle vekil güçlere karşı verilen mücadelelerde istihbarat teşkilatlarının sahada olmasının büyük bir kazanım olduğunu söylüyor. Hakan Fidan döneminde başlayan bu yol haritasının İbrahim Kalın döneminde üzerine konarak ilerleyeceğini anlatıyor.

MİT, SİHA’ları nasıl kullanıyor?

Sadece Irak’ın kuzeyinde değil Suriye’deki terör bölgelerinde de MİT’e ait SİHA’ların son derece değerli işlere imza attığını vurguluyor Doğan ve sözlerini şöyle tamamlıyor:

“İnsansız hava araçlarının aktif kullanımı da tabii ki çok önemli. Bilindiği üzere İHA'ların birinci temel görevi istihbarat, keşif ve gözetleme kabiliyeti. Bu kabiliyete sahip çeşitli sensörlerle donatılıp çok uzun süre havada kalabiliyorlar. Böylece gerçek zamanlı istihbarat elde ediyorsunuz. Bunu bir de ateş gücü ile birleştirdiğiniz zaman aslında veriye dayalı aksiyon fazına geçmiş oluyorsunuz.

Eldeki gücü somut bir örnek üzerinden anlatalım… Yakın zamanda Suriye’nin kuzeyinde PKK-PYD unsurlarının Esed rejiminden kalan mühimmatları kendi kamyonlarına yüklerken MİT tarafından vurulduğunu gördük. Teşkilat uzun süre orayı gözlemiş, istihbaratı anlık olarak elde etmiş ve hiç vakit kaybetmeden imha etmiş. Türkiye için çok yakın zaman öncesine kadar gerçekten de ‘hayal’ sayılabilecek işlerdi bunlar. Ama şimdi son derece etkin şekilde yapabilen bir ülke konumuna yükseldik.

Öte yandan terör örgütü PKK/YPG'nin sözde lider kadrosu yıllardır MİT'in hedefinde. Bugüne kadar yapılan operasyonlarda örgütün önemli isimleri etkisiz hale getirildi. Böylece örgüte ciddi bir darbe de vuruldu. Vurulmaya da devam ediyor.

Bu kabiliyetler ile MİT hem kendi görevini eksiksiz olarak yerine getiriyor hem de aslında TSK'ya da ciddi bir alan açmış oluyor. Suriye'de veya sınır ötesinde yapılan operasyonlarda elbette TSK ön planda. Ancak MİT’in elindeki istihbaratın gücü, sahada doğrudan var olması ve bunu sürekli kılabilmesi Türkiye için son yılların en önemli kazanımlarından. Çünkü MİT’in sahada böylesine güçlü olması aslında TSK’nın da elini çok güçlendiriyor. Şimdilerde MİT’in insansız hava araçlarını konuşuyoruz… Ama yakın gelecekte belki insansız kara ve hatta deniz araçlarının da MİT envanterine girdiğini görebiliriz. Ki bunun da sahaya doğrudan ve çok olumlu yansımaları olacağını söylemek gayet mümkün…”