Merkez Bankası perşembe günü ağustos ayı Para Politikası Kurulu kararını açıklayacak. Politika faizi cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrası göreve gelen yeni ekonomi yönetimiyle birlikte iki toplantıda 900 baz puan artarak yüzde 8,5’ten yüzde 17,5’e çıkarıldı. Her iki toplantıda da Merkez Bankası’nın artırımları piyasa beklentilerinin altında kaldı. Ağustosta ise piyasanın beklentileri politika faizinin yüzde 19-20 seviyelerine gelmesi yönünde. Ancak pazar günü kur korumalı mevduata ilişkin Merkez Bankası’ndan gelen TL mevduata dönüşüm hedefleri ekonomistleri politika faizi kararı konusunda biraz tedirgin etti. Bazı uzmanlar politika faizi beklentisini değiştirmezken bazıları ise KKM kararı sonrasında faiz artışı beklentisini düşürdü.
BEKLENTİLER 250 BAZ PUAN ARTIŞ YÖNÜNDE
AA Finans’ın beklenti anketine katılan ekonomistler politika faizinin 250 baz puan artırılarak yüzde 20’ye çekilmesini tahmin etti. Bloomberg HT'nin anketine katılan 20 kurumun medyan beklentisi de, ağustos ayında politika faizinin 250 baz puan artarak yüzde 20 seviyesine çıkacağı yönünde oldu. Foreks Haber anketine katılan 20 ekonomistin tamamı faizin artırılacağını öngörürken, medyan beklenti, faizin 150 baz puan artırılacağı ve yüzde 19 seviyesine yükseltileceği yönünde oluştu. Yıl sonu faiz tahminlerinde maksimum beklenti yüzde 30, minimum beklenti ise yüzde 20. AA Finans’ın anket sonuçlarına göre, 100 ila 250 baz puanlık bir artırım öngören ekonomistlerin politika faizi beklentileri yüzde 18,50 ile yüzde 20,00 arasında, yıl sonu politika faizi beklentileri ise yüzde 20 ile 30 arasında yer aldı. Ekonomistlerin yılsonu politika faizi beklentilerinin medyanı ise yüzde 26,50 oldu.
Bir bankacılık sektörü kaynağı ise PPK’da piyasa beklentisi olan 250 baz puan artışının altında bir artırım yapılması ihtimalinin arttığını dile getirerek daha farklı bir senaryo olsa idi Merkez Bankası’nın KKM hamlesine gerek kalmayacağını vurguladı. Kaynaklar, yeni ekonomi yönetiminin bu hamlesinin eski alışkanlıkların devam ettiğini gösterdiğine işaret ederek Türkiye’nin 5 yıllık ifl as risk primi CDS’lerinde artış trendinin de devam edeceğini kaydetti.
Ekonomist İnanç Sözer ise TCMB'nin politika faizini geçen ay olduğu gibi 250 baz puan artırarak yüzde 20'ye yükseltmesini beklediğini söyleyerek “Enflasyonist gelişmeler ve bu nedenle fiyatlama davranışları geçen aydan daha olumsuz bir görüntü sergilerken, talep koşulları da henüz çekirdek enflasyonda bir iyileşme sağlamaktan uzak. Bu toplantının bence esas önemi Para Politikası Kurulu'ndaki liyakati yüksek yenilenmelerin politika duruşuna ve metnine ne kadar etki yapacağı olacak” diye konuştu.
KKM FAİZİ POLİTİKA FAİZİNE ÇEKİLDİ
Bir diğer bankacılık sektörü kaynağı Merkez Bankası’nın kur korumalı mevduatların TL mevduata dönüşüm hedefleri ile faiz artışı gerektirecek zorunluluklar tanımladığını dile getirerek bu haftaki toplantıdan çıkacak faiz kararının çok da bir etkisi olmayacağına dikkat çekti. Kaynaklar, halen daha politika faizi artışının neye göre yapıldığının çok piyasa tarafından anlamlandırılamadığına işaret ederken politika faiz değişikliğiyle piyasanın çok bir alakası olmadığına da vurgu yaptı.
Resmi Gazete’deki karara göre KKM’den TL vadeli mevduata dönüşüm hedeflerinde 28 Ağustos haftası itibariyle hesaplamaların yapılmaya başlanacağını söyleyen bankacılık sektörü kaynakları, dün itibariyle KKM faizlerinin yüzde 17,5’e gerilediğini TL mevduat faizlerinde ise 0.5-1 puanlık çok küçük atışların yaşandığını dile getirdi.
Bankaların önümüzdeki dönemde yüksek TL mevduat faizi mi yoksa düşük faizle ne kadar tahvil yükü taşıyabilirim hesabı yapacağını vurgulayan kaynaklar bu hesabın ardından da bankaların hamlesini yapacağını dile getirdi. Kaynaklar, önümüzdeki dönem TL mevduat faizi yukarı, tahvil faizi aşağı bir hareket yaşanacağını söyleyerek TL mevduat faizlerinde ise yüzde 40’a gelinmesinin muhtemel olduğunu vurguladı.
UZMANLARIN MB PPK BEKLENTİLERİ NASIL ŞEKİLLENDİ?
EN YÜKSEK ARTIŞ 250 BAZ PUAN OLUR
Gedik Yatırım Baş Ekonomisti Serkan Gönençler, “Enflasyon raporu toplantısının tanıtımında TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın verdiği mesajlar da parasal sıkılaştırmanın sınırlı faiz artışlarıyla devam edeceği, bununla beraber kredi büyümesini sınırlandırmak (özellikle de tüketici kredileri tarafında) adına makro ihtiyati tedbirlere başvurulacağına işaret ediyor. Buna göre, TCMB’nin 24 Ağustos’taki PPK toplantısında maksimum 250 baz puanlık bir faiz artışı beklenebilir. Bununla beraber, yeni PPK üyeleriyle beraber para politikası duruşunda ya da verilecek mesajlarda bir miktar daha şahinleşme ihtimalinden de bahsetmek gerekiyor” dedi. Politika faizindeki sınırlı artışlara karşılık, önümüzdeki süreçte TL mevduat faizlerinde daha yüksek oranlı artışlar görebileceğimizi söyleyen Gönençler, "TCMB’nin iç talebi sınırlandırmak hedefiyle de uyumlu olarak TL mevduatlarda ek ZK artış kararlarına da imza atabileceğini düşünüyoruz " diye konuştu.
YÜZDE 20 SEVİYESİNİN ALTINDA KALABİLİR
Ekonomist Serdar Pazı, beklentilerin oldukça geniş bir yelpazede sıralandığını söyleyerek “Kararlılıkla ama kademeli gibi değişik bir motto ile hayatımıza giren faiz artırım sürecinde, ilk adımda bilindiği üzere 650, ikinci adımda 250 baz puan artırım geldi. Ağustosta da bu seviyeye yakın bir artış bekleniyor. Yıl sonu enflasyonun yüzde 70 gibi bir düzeye yaklaşabileceği öngörüsü, enflasyon beklentilerini çıpalayacak bir para politikasına sahip olamayacağımız düşüncesini maalesef besliyor. Öngörüler, faizde nihai olarak yüzde 25-30 gibi bir yere gelineceği doğrultusunda. Benim beklentim ağustos toplantısında 200 baz puan artırım yapılarak, yüzde 20 bareminin altında kalınması. Ancak gelecek toplantılarda da, artırımlara devam edilecek mesajının alttan verilerek çok güvercin kalınmaması yönünde. Miktarsal sıkılaştırma ve sadeleşme adı altında izlenen diğer politikaların etkisinin maalesef sınırlı kalacağını düşündüğüm için, bu toplantının faiz oranları ile enflasyon beklentilerinin kesin olarak ayrışacağının teyidi niteliğinde olma ihtimali yüksek.”
SIKILAŞMA DIŞINDA BİR SEÇENEK YOK
İntegral Yatırım Araştırma Müdürü Seda Yalçınkaya Özer, PPK toplantısında 250 baz puan faiz artırımı gelebileceğini düşündüklerini belirtirken, “Bu toplantıda da yine kademeli faiz artırımı yaklaşımının devam edeceğini düşünüyorum. Para politikası yılsonu tahminimiz yüzde 30 seviyesinde. Metinde özellikle bakacağımız noktalar, cari işlemler hesabındaki dengelenmenin nasıl ilerlediği, enflasyon vurgusunun nasıl olduğu ve mevcut mikro- makro ihtiyati unsurların sadeleşmesine yönelik söylemin nasıl kurgulandığı olacaktır. PPK öncesinde Merkez Bankası bankalara yönelik regülasyonlar açıkladı. Hem Merkez Bankası rezervlerini artırmak hem de KKM’den TL mevduata dönüşe yönelik kararlar geldi. Bugünden yarına keskin bir piyasa hareketi beklemeyiz. Ancak mevduat faizinin nerede konumlanacağı yatırımcıların getirilerini koruma amacıyla vereceği yatırım kararı açısından önemli olacak. Bununla birlikte geçen karar metninde ‘Enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilecektir’ ifadesi yer alıyordu. Bunun korunması da oldukça önemli. Çünkü henüz sıkılaşma dışında yapacağımız çok bir seçenek bulunmuyor.”
POLİTİKA FAİZİNDE ÜST SINIR ŞİMDİLİK YÜZDE 25
Ekonomist Hikmet Baydar, “TCMB’nin kademeli olarak, faizleri artırmaya devam edeceğini düşünüyoruz. TCMB, ani ve sert artırımı tercih etmiyor. Bu nedenle faiz, 20 civarına yükseltilebilir. Ancak faiz artırımlarına kademeli olarak devam edileceği beklentisi olduğundan, daha sonraki toplantılarda da faiz artırımları gelmeyi sürdürebilir. Şimdilik faizde tavanın yüzde 25 olabileceğini öngörüyoruz. Ancak, enflasyon artmaya devam ederse, yakın gelecekte daha yukarı seviyeler de ihtimal dahiline girebilir. TCMB açıklamalarında parasal sıkılaştırma ile faiz artırımlarının etkisini artırmaya çalıştıklarının da altını çizmişti. Bir yandan parasal sıkılaştırma ve diğer yandan faiz artırımlarıyla 2024 ortalarından itibaren enflasyonun düşebileceği beklentileri açıklandığına göre, şimdilik enflasyonda düşüş beklemek doğru olmaz” dedi. Baydar, "TCMB'nin KKM kararı, daha çok TL mevduat oluşumuna yönelik. Ancak TL mevduat faizleri hala reel anlamda getiri sağlayamadığı için erken gibi geliyor. Bu durumda, TL mevduat yerine döviz mevduata geçiş olabilir" dedi.
KAYNAK: EKONOMİM