ŞEHRİVAN HABER: FATMA NUR POLATCAN-VEYSEL İZGİ
Türkiye’de son yıllarda etkisini gösteren kuraklık önemli bir sorun haline gelmeye devam ederken bu durumdan en çok etkilenen iller arasında Van yer alıyor. Canlıların yaşamı üzerinde çok büyük olumsuz etkileri olan kuraklık büyük bir tehlikeyi beraberinde getirirken, kuraklığın olumsuz etkileri karasal iklimin görüldüğü Van’da da hissediliyor. Son 10 yılda kar ve yağmur yağışında ciddi bir düşüş olurken bu yıl da Ocak ayı başlamasına rağmen kentte henüz beklenen yoğun kar yağışı gerçekleşmedi. Van’da alışılmışın dışında bir kış mevsimi yaşanmaya devam ederken, son 3 yılın Ocak ayında aynı yerde çekilen fotoğraflar kenti bekleyen tehlikeyi gözler önüne serdi. Geçmişin bol karlı fotoğrafları konuşulmaya devam ederken Şehrivan’a konuşan isimler karın yağışının iyice azaldığı süreç ile ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
BİLİM İNSANLARININ UYARILARI ENDİŞE VERİYOR
Van Gölü, havza ve İnci Kefali ile ilgili çalışmalarıyla ulusal anlamda önemli bir isim olan Van YYÜ Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, Van Gölü ve kuraklık ile ilgili sık sık uyarılar yapan isimlerin başında geliyor. Yıllardır kuraklık, iklim değişikliği ve alınması gereken tedbirlerle ilgili çalışmalar, açıklamalar ve uyarılar yapan Akkuş, geçtiğimiz günlerde kentin yağışsız geçen mevsimini bir kez daha değerlendirip bu durumun kent açısından kritik olduğunu söyledi. Akkuş, yağıştaki düşüşlerle ilgili açıklamasında, “Şu anda ocak ayı içerisindeyiz, herhangi bir tarımsal sulama yok. Van Gölü’ndeki inci kefallerinin göçü yok. Kuraklığın etkisini bugünlerde bu yüzden çok fazla hissetmiyoruz. Fakat yaz mevsimi geldiği zaman bu havzaya düşen her bir tane kar yağışına şiddetle ihtiyacımız olacak.”
AKKUŞ: ÇOK CİDDİ BİR KURAKLIK BİZİ BEKLİYOR!
“Yaz ayında barajlarda biriken su, hayati bir öneme sahip oluyor. Çünkü yaz ayında tarımsal sulamayla beraber artan su ihtiyacının yanı sıra Van Gölü’nden tatlı sulara göç eden inci kefalleri için suya ihtiyaç oluyor. Şu anda barajlardaki su seviyesi geçmiş yıllara göre çok düşük. Eğer ocak ve şubat ayında havza büyük bir miktarda kar yağışı olmazsa barajlara su sağlayan önemli bir kaynaktan yoksun kalacak. Dolayısıyla önümüzdeki Ocak ve Şubat ayı aslında bizim Haziran ayından itibaren ortaya çıkacak olan su ihtiyacımızın karşılanmasında hayati bir öneme sahip. Umut ediyoruz ki önümüzdeki Ocak ve Şubat ayında havza bol kar yağışı alır. Yaz mevsimini daha geç karşılarız ve hava soğuk gider. Eğer hava erken ısınırsa önümüzdeki özellikle haziran ayından itibaren çok ciddi bir kuraklık bizi bekliyor” dedi.
YILDIRIM: DÜNYAYA NE KADAR NE KADAR BÜYÜK BİR TEHLİKE SAÇTIĞININ FARKINDA DEĞİLİZ!
Van’da kış mevsiminde ortasında hala yeterli yağışın olmaması ve ile ilgili açıklamalar yapan bir diğer isim de Vangölü Aktivistleri Spor Kulübü Başkanı Cemal Yıldırım oldu. Son yıllarda Van Gölü ile ilgili farkındalık çalışmaları ile dikkat çeken aktivisitler adına konuşan Yıldırım, “Dünya çapında bir kuraklık olduğu hepimiz tarafından bilinmektedir. Sorumsuzluklar da bu kuraklığı hızlandırıyor. Maalesef tedbirler alınmıyor ve doğa sorumsuz bir şekilde kullanılıyor. Van Gölü Havzası'nda tespit edilmiş 6 binin üstünde kuyu var. 6 bin kuyudan su çekiliyor. Yer altı su kaynaklarımızı hızlı bir şekilde tüketmeye başladım. Canlı ekolojisinin dengesini bozuluyor. Arin Gölünün 5 yıllık ömrü kaldı. Bunun gelecekte çocuklarımıza, yaşadığımız dünyaya ne kadar ne kadar büyük bir tehlike saçtığının farkında değiliz” dedi.
YAĞIŞLAR AZALDIKÇA, BİLİNÇLİ SU TÜKETİMİ DAHA BÜYÜK ÖNEM KAZANIYOR!
Yıldırım, Van’ı bu anlamda felaketlerin yaşanacağına dikkat çekerek, “Bu dünya iklim krizi ile ilgili bir problemdir. Van'da küresel ısınmanın etkilerini görüyoruz. Van'da karasal iklim hakimdir. Karasal iklimin özelliklerini ta ilkokul sıralarında öğrendik. Van'da kışın kar yağar. Kar yağması lazım. Ama maalesef Ocak ayı oldu ve hâlâ kent merkezinde kar yok. Bizi ilerde büyük felaketler bekliyor. Suyu tüketme anlayışımızı değiştirmemiz gerekiyor. Van'da evlerin önünde bir halı yıkanıyor ve dünya kadar su tüketiliyor. Bu biraz da insanların doğayı hunharca kullanmasından kaynaklanıyor. İnsanlar tabiatı hunharca kullandı ve tabiat da öcünü alıyor. Van'da bütün insanların suyu bilinçli tüketmesi lazım. Bu çok önemli bir durum. Özellikle tarım ve sanayi sektöründe suyu bilinçli bir politikayla kullanmamız lazım. Van'da bu duruma karşın acilen tedbir alınması lazım. Suyu bilinçli bir şekilde kullanmamız lazım” diye aktardı.
DİNÇER: YAĞIŞLARIN OLMAMASI ÇOK CİDDİ BİR SORUNDUR!
Van ÇEVDER adına Şehrivan’a görüş veren Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Arzu Dinçer, kuraklığın olumsuz etkilerini dile getirerek, “Kuraklık, dünyayı etkileyen bir doğa olayıdır. Küresel ısınmadan dolayı hemen hemen birçok yerde bu sorun yaşanmaktadır. Bu soruna sıradan bir olay gibi bakmamamız gerekiyor. Kuraklık bölgemiz açısından çok ciddi bir sorundur. Ocak ayındayız ve hâlâ kar yok ve bu durum bizim coğrafyamız için bir felakettir. Karadeniz’de, Akdeniz’de, Marmara’da yazları dahi yağmur yağar. Orada su sorunu yoktur. Bizim burada tek kaynağımız kar ve bu tarihe kadar yok. Bu ciddi bir sorundur” dedi.
“BU MEVSİMDE KAR OLMAMASI FELAKETİN GÖSTERGESİDİR”
Van’da bu aya kadar kar olmamasını değerlendiren Dinçer şunları söyledi: “Van’da 2020, 2021’de bile bu ayda ciddi şekilde kar vardı. Şu an karın K’si yok. Bazı insanlar hava günlük güneşlik diye seviniyor. Buna sevinmememiz gerekiyor. Aksine korkmalıyız. Kar olmaması felaketin somut göstergesidir. Bu mevsimde Van’da yağmur yağıyor. Yağmurun yağması bir anlamda avantajdır ama ilginçtir de. Ender görülen durumlardan biridir. Van’da kış mevsiminde yağmurun durmadan yağması görülmemiş bir olaydır. İklim değişikliğinin ortadan kalkması için herkes çaba sarf etmeli. Geleceği düşünerek bunu yapmamız gerekiyor. Bu anlamda herkes hassasiyet içerisinde olmalı. Yoksa suyun olmadığı, yeşilin olmadığı çorak bir coğrafya ile karşı karşıya kalacağız. Bu da bütün canlıların olumsuz etkileneceği bir durumdur.”
VAN’I GELECEK YILLARDA BÜYÜK FELAKETLER BEKLİYOR…
Dinçer, Van’da tehlikenin kapıda olduğunu belirterek, “Küresel ısınmadan kaynaklı kuraklık olur ve kuraklığın olduğu yerde yaşam olmaz. Kuraklık canlıların yok olmasına neden olur. Bu durum suyun olmaması demektir. Suyun bittiği, suyun tükendiği yerde de hayat biter. Van’da etkili olan kuraklık bütün canlıları tehdit edecek hale geldi. Van’da Bejingir suyu var ve debisi ciddi anlamda düşmüş. Bu su biterse ne yapacağız? Van Gölü’nü besleyen 102 derenin neredeyse hepsi kuruma noktasına geldi. Türkiye’nin en büyük gölü olma özelliği olan Van Gölü çok ciddi anlamda çekildi. Bunlar felaketin belirtileridir. Bu ciddi bir sorundur ve bu sorun büyürse göçler başlarsa gideceğimiz bir yer de yok. Van’da kimse tehlikenin farkında değil. Tehlike kapımıza kadar geldi. Bu ciddi bir dramdır, ciddi bir sorundur. Bu anlamda çok acilen çözümlerin bulunması lazım” diye aktardı.
“VAN’IN SUYU BİTERSE NE YAPACAĞIZ?”
Dinçer, bu konuda önlemlerin alınması gerektiğini aktararak, “2023 yakın tarihin en sıcak yılıydı. Hiçbir mevsim eskisi gibi olmayacak. Önümüzdeki yıllarda iklim değişikliği olacak. Farklı mevsimleri yaşamış olacağız. Bu da felaketlerle karşı karşıya geleceğimizin göstergesidir. Bunlara da şaşırmamamız gerekiyor. Önlemlerin alınması gerekiyor. Öyle bir noktaya gelindi ki sonumuzu getirdik. Van’ın suyu biterse ne yapacağız? Başka bir su kaynağımız da yok. Bu durum bütün Vanlıların yaşamını tehdit eder. Yetkililer bu konuda bir an önce bu anlamda tedbir almalıdır” ifadelerini kullandı.