Kaybolan mirasımız: Zernaki Tepe!

Abone Ol

Hakkında birçok görüşün olduğu düşünülen yaşam alanı,

Anadolu’da yaşam bulmuş ızgara planlı ilk şehirlerden birisi, ne yazık ki tarihi derinliği yeterince bilinmiyor.

Nasıl yaşadıklarıyla ilgili gizemini koruyor.

Yaklaşık üç bin yıllık geçmişe sahip bu tepede yetmiş bin insanın yaşadığı düşünülüyor.

Şehir yapısı ise birbiriyle kesişen sokaklar düzenli ev biçimleri, altın tapınaklar ve ihtişamlı koruyucu surlar.

Evler düzenli kare şeklinde yapısıyla odalar ve yaşam alanları olacak şekilde düzenlenmiş.

Turumuzda en üzücü kısım tapınakla ilgiliydi. Altın Tapınak alçı ile yapılmış olup üzerine altın rölyef ile kaplama yapılmış. 1990 yılına kadar bu tapınak duruyormuş ancak yapılan yağmalar sonucunda tapınak yok edilmiş. Şimdilerde ise sadece kerpiç yapısı ve temel taşları duruyor. Bazı yerlerde ise kullanılan ağaçlar toprak altıdan çıkıyor.

İhtişamlı Surlar koruma amaçlı yapılan taş bloklar ile oluşturulan surlar dikdörtgen şeklinde kesilen taşlardan oluşuyor. Kullanılan taşların birçoğu o bölge dışından getirilmiş. Önemli noktası ise harç kullanılmadan yapılan duvarlar kilit sistemiyle oluşturulmuştur. Bu sayede depremlere dayanıklı bir yapı meydana gelmiştir. Taşlar oyulup kilit bölgelerine demir veya benzeri materyaller eriterek sağlamlaştırılmıştır.

Bölgede birçok tarihi eser bulunuyor. Hangi amaçla kullanıldığını bilmediğimiz küpler bulduk. Bu küplerde yiyecek veya içecekler muhafaza etmek için olabilir ya da Urartu’dan bildiğimiz ölülerin gömülmesi için kullanılan bir teknik olabilir.

18.11.2018 Tarihinde yaptığımız turda Tepenin güzelliklerini görebildik.

Tarihi miras tamamen yok olmadan keşfedilmeyi bekliyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığının bu konuya biran önce el atmasını talep ediyoruz.

Tüm bu gizem, Heyecan verici bir deneyimdi. Temennimiz koruma listesine alınması ve sit alanı ilan edilmesidir.  Bölgenin rehberliği ve araştırmaların yapılması konusunda bize destek veren Fotoğrafçı ve Gazeteci Ali Dağer’e katılımı için teşekkür ederiz.

Ayrıca turumuza katılan Erciş Doğa Sporları Topluluğuna, Erciş Pedalperest Topluluğuna, bilgileriyle bizi aydınlatan Şahvelat Kılıç’a ve bütün katılımcılara teşekkür ederiz.