GÜNCEL

Kahramanmaraş depremi sonrası Van’da deprem sigortası bilincini arttırdı!

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından tüm bölgede yaralar sarılmaya çalışılırken depremzedelerin hayata yeniden tutunabilmeleri için sigorta yapılması hususu büyük önem taşıyor. Özellikle Van depremi sonrası önemi daha çok anlaşılan Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) adeta bir gerekliliğe dönerken son yaşanan deprem sonrası yıkımlar bu sigortanın gerekliliğini bir kez daha kanıtladı.

Abone Ol

ŞEHRİVAN HABER: ŞABAN BEYAZSAÇ- ORHAN SAĞLAM

Son dönemlerde ülkenin tek konusu haline gelen deprem felaketi gündemdeki yerini korurken, yaralarda hızlıca sarılmaya çalışılıyor. Bir yandan deprem bölgesinde yıkılan ve ağır hasar alan binalar tartışılırken, bir yandan da deprem sigortasının önemi konuşuluyor. Bölgelerde DASK’lı konutların oranları şehirlere göre değişiklik gösterirken Türkiye’nin her yerin de olduğu gibi iki büyük yıkıcı deprem yaşayan Van’da da DASK ve konut sigortası poliçesi başvurularında artış gözleniyor. DASK’tan alınan verilere göre de 865 bin konut olduğu kentte 54 bin 568 sigortalı konut sayısı olduğu bilgisi verilirken, sigortalık oranı ise yüzde 76 olarak kaydedildi. Şehrivan’a değerlendirmelerde bulunan sigorta acenteleri sahipleri ise, sigortaların önemine işaret ederek, son zamanlarda sigortalarda artışların olduğunu belirtti. DASK’ın Van gibi her an afete maruz kalabilecek kentler için en büyük gereklilik olduğu hususu bir kez daha öne çıkarken kentte bu anlamda yüzde 100’lük bir talep olduğu da bu anlamda bir hassasiyet oluştuğunu da kanıtladı.

KAHRAMAN: SİGORTALARIN HER SENE YENİLENMESİ GEREKİYOR

ÖZHİL Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd Şti Hilal Kahraman ise, “DASK Sigortası, halk arasında bilinen adıyla deprem sigortası, devletin bizler için zorunlu kıldığı bir poliçe türüdür. Doğal afetlerden doğabilecek zararları karşılayan bu poliçe binalarımızı teminat altına alıp herhangi bir hasar durumunda mağdur olmamazı amaçlıyor. Aynı konut için birden fazla düzenlenememek ile birlikte süresi bir yıl ile sınırlıdır ve her sene yenilenmesi gerekmektedir. Maalesef toplum olarak yaşamış olduğumuz bu acı tecrübelerden tam anlamıyla ders çıkaramadık. 2011 senesinde yaşamış olduğumuz, kısa zaman önce merkezi Kahramanmaraş olan ve çoğu yerde etkisini göstermiş olan deprem felaketi, bunun gibi öncesinde yaşadığımız birçok deprem hepimiz için acı bir tecrübe oldu.”

“ÖNLEM ALMAYI BIRAKMAMALIYIZ”

“Üzülerek söylememiz gerekiyor ki ileride bunlar gibi birçok depremle karşılaşmamız büyük olasılık. Depremin önüne geçemeyiz ama önlem alarak bırakacağı etkiyi en aza indirebiliriz. Toplumumuzdan önlem almanın depremden sonraki bir sene için değil de, her sene için olması gerektiğini unutmamalarını temenni ediyoruz. Bütün acı tecrübeleri ‘bize bir şey olmazdan yaşıyoruz. Vanlı vatandaşlarımız içinde şunu söylemek istiyorum, tabi ki de yaralarımızı sarıp, acı günlere takılı kalmamalıyız fakat yaralarımızı sardıkça tekrar böyle bir felaketle karşılaşabileceğimizi unutmamalı, önlem almayı bırakmamalıyız. Yaşamış olduğumuz büyük depremden sonra ne yazık ki hâlâ yarısından fazlası sigortasız konut bulunmakta, geç kalmadan sigortalarını yapmalarını, önlemlerini almalarını tavsiye ediyoruz” diye konuştu.

ARTIŞ VAR AMA…

Deprem sigortalarında artışların olduğunu ifade eden Kahraman, “2011 senesinde de aynı artışı görmüştük. Kısa zaman önce Kahramanmaraş’ta yaşanan depremden sonra da artış gördük. Ne yazık ki bu artışı, depremlerin kendini hatırlatmasıyla görüyoruz. Umarım bu bilinçlenme önceki depremlerde olduğu gibi unutulup gitmez, çünkü yarının bizlere neler getireceğini bilemiyoruz. Depremlerin yoğun olduğu genç bir ülkede yaşıyoruz, bunu bilmek bunu bilerek önlem almak daha doğru bir bilinçlenme şekli olur. Senelik bazlarda bakarsak primlerin, aslında doğabilecek hasarların karşılığı olarak vatandaşımızı zorlamayacak şekilde hesaplandığını söyleyebilirim.”

“İNSANIN MALI CANININ BİR PARÇASI GİBİDİR”

“Sigorta teminatlarında bir sene gibi bir zamandan bahsediyoruz. Fiyatlardan kaynaklı değil de, vatandaşlarımızın bugünün işini yarına bırakarak, önlemde geciktiklerini düşünüyorum. Vatandaşlarımızdan önlem almak için bir yerlerde deprem olmasını beklememelerini, Yaşadığımız büyük felaketleri önlem almayarak daha da büyük hale getirmemelerini, Depreme yatkın bir ülkede yaşadıklarını unutmamalarını tavsiye ediyorum. Mal canın yongasıdır diye bir atasözümüz vardır. Yani insanın malı canının bir parçası gibidir. Herkesin artık canının parçası olan malını sigortalatıp önlem alacağını umuyor, bir daha ülkemizin böyle büyük felaketlerle sınanmamasını diliyorum” şeklinde konuştu.

DEPREM SİGORTASI BİLİNCİ ARTIYOR…

Yaşanılan depremlerden ders çıkarılması gerektiğini vurgulayan BG Sigorta Acentesi sahibi Burak Gümüşgören, afetler için sigortaların önemini anlattı. Gümüşgören, devamında şöyle konuştu: “Konutumuzu sağlama alabilmek için iki tane sigortamız bulunuyor, bunlardan biri DASK diğeri ise konut poliçesidir. Vatandaşlarımızdan her iki sigortayı yapmalarını tavsiye ediyoruz. Çünkü DASK deprem esnasında oluşan hasarları karşılıyor ama konut sigortası ise daha geniş kapsamlı olan bir sigorta türüdür. Bu sigorta evinizin içindeki tüm eşyalarının yanı sıra yaptığınız boya badanayı da karşılıyor. Bunların yanında konut sigortaları, doğal afetlerde dahil olmak üzere, yangın, hırsızlık, su baskını ve elektrik hasarları üçüncü kişilerden doğabilecek hasarlar ve bunun gibi birçok risklere karşı evimizi ve içerisinde ki eşyamızı teminat altına alıyor. Son depremlerde gördüğümüz gibi birçok banka deprem sigortası yaptırmadığı için binlerce kişi mağdur durumda. Bizde acenteler olarak müşterilerimize daha sağlıklı bir sigorta tavsiye ediyoruz.”

DAHA FAZLA ÖNEM VERMELİYİZ…

2011 yılında Van’da meydana gelen depremi hatırlatan Gümüşgören, “6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli yaşanılan deprem de büyük bir acı yaşadık. Bunun yanında barınma ihtiyacımız olan konutlarımızı da kaybettik. Van depreminden büyük bir ders çıkaramadık. Ancak son yaşanılan depremlerden büyük bir ders çıkardığımızı söyleyebilirim. Van depreminden sonra DASK raporları oranı yüzde 20 civarında. Son aylarda ise konut ve DASK sigortalarına ciddi bir artış olmasa da bilincin arttığını söyleyebilirim. 2011 yılında ülke genelinde gerek sigorta gerekse de diğer birçok afet konusunda bir duyarsızlık vardı. Bundan sonra daha da tedbirli ve önlemli olmamız gerekiyor. 1 milyondan fazla nüfusa sahip Van’ın sigorta konusuna önem vermesi gerektiğinin kanısındayım” ifadelerini kullandı.

“YÜZDE 100’LÜK BİR ARTIŞ VAR”

Van’da deprem sigortası konusunda geçmiş yıllara oranla yüzde 100’lük bir farkın olduğunu belirten Gümüşgören, şunları kaydetti: “Her ay kestiğimiz poliçe sayısı artıyor. Acente olarak da müşterilerimize yardımcı olmakla birlikte sağlıklı sigortalar konusunda yardımcı oluyoruz. Yapılacak ve alınacak her önlem çok kıymetlidir. Ondan dolayı da Van’ın depremselliğinin yanı sıra birçok afeti yaşayabilecek bir şehir. Her an her türlü bir afetle karşılaşabiliriz. Bundan dolayı da insanlarımızın bu tür konulara duyarlılık göstermeleri çok önemlidir. Bizde elimizden gelen yardımı yapmaya hazırız. Acenteler olarak biz bu duyarlılığın farkındayız, vatandaşlarımızın da bu konunun üstüne daha fazla düşmesi gerekiyor.”

“HİÇBİR ŞEY KAYBETMEZSİNİZ, ÇOK ŞEY KAZANIRSINIZ”

Fiyatların çok yüksek olmadığına dikkat çeken Gümüşgören, “DASK metrekare bazlı yapılıyor. Evlerin genişliğine göre fiyat çıkıyor. Kendi evimizi güvence altına almak için çok cüzi bir miktardan söz ediyoruz. Son yıllarda ise konut fiyatlarında ciddi artışlar yaşandı. 2 milyonu bulan ve geçen konutlar için sigorta ücretleri çok düşük kalıyor. Bunun yanında bir de yılda bir defa yapılan poliçelerden bahsediyoruz. Bir yılda bir şey kaybetmezsiniz ama çok şey kazanırsınız. Ekonomik krizle birlikte insanlarımızın alım gücü düştü ama fiyatlar ile ilgili bilgi alamadıkları için sigortaların çok pahalı olduğunu düşünüyor. Bu konuda da bilgi eksikli var ve bunun duyarlılığının da artması gerekiyor” dedi.