İSLAM COĞRAFYASINDA EMPERYALİZMİN EMELİ!

Abone Ol

Özlü Söz: Dünya dört temel üzerine yükselir. Faziletli kişilerin ilmi, büyüklerin adaleti, Salihlerin duası ve yiğitlerin cesareti… GIRNATA ÜNİVERSİTESİNİN KAPISINDAKİ HİTABE

 

Müslümanların siyaset sahnesinden el çektirilmesi soncunda ne yazık ki bugün dünya çok şeyler kaybetmiştir. Dünya hâkimiyetine soyunan Yahudi ve Hristiyan ittifakı İslam’ın adaleti yerine tahrif ettikleri Tevrat ve İncil’in hükümlerini zulümle dayatarak bugünkü ortamı oluşturmuşlardır.

 

Yahudi ve Hristiyanlar her ne kadar kitaplarını bozmuş olsalar dahi o bozdukları hükümlerini dünyaya hâkim kılmak için ellerindeki her şeyi ortaya koymuşlardır.

 

Mesele Müslümanlara gelince ellerinde vahiy ile geldiği orijinal haliyle Kuran olmasına rağmen Yahudi ve Hristiyanlar kadar bunu adaletle sürdürme hususunda istek ve gayret içinde değiller.

 

Kuranı yüzünden okuyup sevap almak için uğraş verenler birde emirlerinin hayata tatbiki hususunda gayret gösterseler oyunların tümü bozulur. Elbette bunu hazırlayan birçok sebep vardır,

 

Sebeplerin ilki geleceği iyi okuyamama ve ellerindeki değerlerin kaymasına sebep olacak amillere karşı tedbir alamamak…

 

İkincisi Kurani sistemin ellerinden gitmesinden sonra bunun için Müslümanların toparlanması için adım atmama. Çünkü sınırlarla birbirinden koparılan İslam coğrafyasındaki Müslüman nesiller ne yazık ki İslami olmayan tamamen batı Hristiyan eğitim sistemi neticesinde yetiştirildiler. Ve neticede isim olarak Müslüman ama düşünüş, yaşayış ve eğitim alanında batıcı…

 

Şimdi geldiğimiz noktada emperyalizmin önümüze koyduğu bütün değerlerine göre bize bir yol haritası çiziyor. Uymuyorum emperyalizmde kimmiş denildiğinde ya militarist sopasını gösterir ya da parasını yükselterek bizi iflasa sürükler.

 

Siyonizm’in emrindeki emperyalist güçlerin temel hedefi kendine bağlamak, korkutmak, sindirmek, sömürmek ve emri altına almak.

 

Onlardan iktidar desteği alıp iktidar olunmuyor mu?

 

Hem de bunu bize en yüksek ideal olan demokrasi adına yapmıyorlar mı?

 

Peki, İslam coğrafyasında bulunan Müslümanlar bu konuda ne yapıyor?

 

İnanın kocaman bir hiç…

 

Kurana yönelen Müslümanları gördüklerinde terörist olarak damgalamaktalar. Ve bunu yaptıklarında da yoldan çıkardıkları sözde Müslümanlar da onların bu damgalamasını aynen kabul etmekte.

 

Hatırlarsanız darbeci Sisi Müslüman Kardeşlerin yöneticilerini terörist ilan etiklerinde Katar hükumeti memleketlerinde misafir bulunan bu yöneticileri terörist diye ülkeden çıkarmak istediğinde AKP iktidarı bu yöneticileri kabul etmek istedi. Ama CHP buna karşı çıktı onlar terörist dedi.

 

Bu bir akıl tutulmasıdır…

 

ABD destekli faşist bir darbeci general 1928 yılından beri sivil bir toplum örgütleri şeklinde organize olan ve halkın büyük bir kesiminin desteği ile siyasete adım atan Müslüman Kardeşler teşkilatını bir anda terörist ilan etmesi ve işbirlikçileri bunu aynen kabul etmesi kraldan fazla kralcılığın daniskasıdır.

 

ABD yönetimi ve bağlı olduğu tarikat Evanjelizmdir. Evanjelizmin temel amacı (haşa) Allah'ı kıyametin kopmasına zorlamak ve emrindeki Yahudiler ile birlikte cennete gitmektir. Bunun için Armegedon savaşını çıkması için İslam coğrafyasını işgal etmek, mezhep savaşlarını çıkarmak ve İsrail’in yayılmacı emeline zemin hazırlamak. Ve bunu yanı sıra petrol ve su kaynaklarına hakim olmak..

 

İşte tam bu konuda Müslümanların adım atıp emperyalizmin bütün oyunların bozmaları gerekir. Özellikle ABD'nin verdiği destek ile makam edinenler nasıl bir tahribata yol açtıklarını bilmeden sadece haklarımızı almak için mücadele ediyoruz düşüncesi ile hareket etmelerinin bile bir tuzak olduğunu bilmelerinin üzerinden zaman geçilmemesi gerekiyor.

 

Bize medeniyetin en yüksek ve mükemmel sistemi olarak demokrasiyi öneren batı yeri geldiğinde kendi putu olan demokrasiyi katletmektedir. Yani demokrasi bizi aldatmak ve kendilerine bağlamak için önerdikleri bir tuzak sistemdir demokrasileri…

 

Allah Enam Suresi 116. Ayetinde şöyle buyurur; “Eğer yer yüzündekilerin çoğuna uyarsan seni Allah'ın yolundan saptırırlar. Onlar ancak zanna uyuyorlar ve onlar sadece yalan uyduruyorlar”

 

Bu ayet yeryüzünde Allah'ın hukukuna razı olmayanları ortaya çıkardıkları her türlü akli sistemi ret ediyor ve Allah yolundan bir saptırma olduğunu ve sistemlerini zan ve yalan üzere bina ettiklerin beyan buyuruyor. Demokrasi uygulamalarına bakın bu ayetin uyarısı bunu doğrulamıyor mu?

 

İslam coğrafyasında ümmeti oluşturan Kürtler, Farslar, Araplar ve Türkleri sınırlarla birbirinden ayırarak mezhep ve ırksal sorunları ile birbirine düşman eden emperyalizmi artık iyi tanımak için Kuranın emirlerine bir daha bakarak onların bu tuzaklarını bozalım.

 

Çünkü Allah bizi Kuran ile imtihan edecek Kurana bugün çalışmayanlar sınıfı geçemez.

 

Selam ve dua Allah'ın hakimiyetinin yeryüzüne tesisi için gayret edenlere…