IŞİD ABD VE RUSYANIN ORTAK DÜŞMANI MI?

Abone Ol

Özlü Söz: Akıllılar dövüşmeden kazanır, akılsızlar kazanmak için dövüşür.

 

Arap Baharı başlatıldığında asıl hedef Suriye idi. Çünkü Suriye İran ile Lübnan Hizbullah’ı arasında bir köprüydü. İran İslam İnkılâbı yapıldığında emperyalistlerin işbirliği içinde olduğu bütün devletler kapılarını İran’a kapattı. Yalnızca Suriye ve Cezayir İran'a kapılarını açtı.

 

Cezayir mesafe olarak İran’dan uzaktı. Ama Suriye hem yakın hem de yıllardır Siyonist İsrail ile aralarında sorun yaşıyordu. İran inkılâpla birlikte hedefine Siyonist İsrail rejimini koyduktan sonra Suriye üzerinden Lübnan’da Hizbullah'ı kurdu ve elini güçlendirmek için eğitim ve silah yardımında bulundu.

 

Siyonist İsrail rejimi kendisine düşmanlık besleyen İran İslam Cumhuriyetine elbette kayıtsız kalmazdı. Bunu önceden iyi hesap eden İran, Lübnan’da Hizbullah’ı kurdu ve askeri eğitim vererek silahlandırdı. İşte Siyonist İsrail’i İran’a bir yaptırım yapmaktan alıkoyan durum buydu. Yoksa Siyonist rejim bu durumu bilmeseydi İran İslam Cumhuriyeti çok önceden vurmaya çalışırdı.

 

Suriye ve İran arasındaki ilişkiler inkılapla başlamıştı. İran, bütün dünya ülkelerinin kedisine kapılarını kapattığı o dönemde Suriye üzerinden diplomatik münasebetlerini yürüttü. Ve çok iyi bir taktikle Siyonist İsrail rejimine karış da Lübnan’da Suriye üzerinden Hizbullah’ı kurdu.

 

Beşar Esat’ın başkanlığının ilk döneminde İran’ın da yardımı ile Rusya’dan S 300 füzelerinden 20 bin tanesini PİN kodları ile birlikte satın aldılar. Bu füzelerden 13 bin tanesi Hizbullah’a verildi. 7 bin tanesi Suriye’de kaldı. Bu füze satışı çok gizli tutulmuştu. Fakat İngiliz istihbaratı bunu öğrendi ve o dönmede Moskova’da yapılan G8 toplantısında dönemin İngiliz başbakanı Tony Blair bu istihbaratı ABD başkanı Bush’a söylediğinde Bush büyük bir tepki göstermişti.

 

Yani kısacası Suriye ve İran arasındaki birliktelik inkılâp ile başlamıştı. Ve İran iyi bir strateji olarak Suriye üzerinden Hizbullah’ı kurdu. İşte ABD, İsrail ve diğer emperyalist ülkeler Suriye’nin bu köprü oluşunu kabullenmedikleri için bu köprüyü yıkmak istiyorlar.

 

Suriye’nin taraf değiştirmesi için önce Erdoğan devreye sokuldu. Eset Erdoğan’ın bu arabulucu ve taraf değiştirme isteğini kabul etmediği için bugün başına gelenlere maruz bırakıldı. Suriye’ye dışarıdan 140 bin savaş militanını gönderen ve rejimin yıkılması için çalışanların hedefi İsrail’in güvenliğini sağlamak, gelişen İslami hareketlerin Kurani bir zemine ulaşmaması için IŞİD gibi bir terör örgütünü kurarak “İşte İslam budur” diyebilecek kadar işi ileri boyutlara götürdüler.

 

IŞİD alevi ve şia düşmanlığı yapıyor. Daha IŞİD ortaya çıkmadan evvel ÖSO, El Nusra gibi örgütler Suriye’nin Nusayri rejimini yıkmak için el altından güçlendirildi. Bu silahlı guruplar kendi aralarında anlaşamayınca ortaya bir anda ve çok güçlü bir örgüt olarak IŞİD ortaya çıktı. IŞİD’in elindeki silah ve petrol geliri onu bir anda dünyaya kafa tutar bir konuma soktu. IŞİD’i durdurma bahanesi ile İslam topraklarına “Artık gel ey kurtarıcımız” dedirtebilecek kadar ABD yerleşti.

 

ABD, IŞİD bahanesi ile İslam coğrafyasında istediğini almak ve İsrail’in geleceğini güvence altına alıp emelini gerçekleştirmek için uluslar arası bir koalisyon kurdu. Bu koalisyonun vazifesi IŞİD’e karşı savaşmak. Bu IŞİD aynı zamanda Suriye’ye düşman. Şimdi Suriye rejimi devam etsin diye Rusya IŞİD’i vurmak için yardıma geldi.

 

Mademki ortak düşman IŞİD ve herkes IŞİD’e karşı savaşmak istiyor bu ABD ve Rusya arasındaki çekişme nedir. ABD, IŞİD’e karşı Türkiye’yi de alarak havadan bombalıyor. Aynı zamanda Rusya’da IŞİD’i bombalıyor.

 

Peki, bunlar aynı düşmana karşı neden kendi aralarında da düşmanlık yapıyor…

 

Galiba ABD’nin emeli Suriye rejimini yıkmak için IŞİD’i bahane ediyor. Rusya’nın da emeli Suriye rejimini desteklemek amacıyla IŞİD’i bahane ederek uzun yıllardır inmek istediği Akdeniz sularına Suriye rejiminin devamını istemekle bu emeline ulaşmayı planlıyor.

 

İran’ın da emeli Suriye düştüğünde ABD ve diğer emperyalist ülkeler önce Hizbullah’a saldırıp sonrada topyekûn kendisine saldırılacağını hesaplayarak bu cepheyi destekliyor.

 

Bu onların hesabıdır.

 

Onların hesabına karşılık Allahın hesabı galip gelecektir.

 

Selam ve dua Allah yolunun yolcularına…