ŞEHRİVAN HABER: ORHAN SAĞLAM-FATMA NUR POLATCAN
Deprem ülkesi olan Türkiye'de, deprem riski yüksek olan illerden birisi olan Van’ın depremselliği de sık sık gündeme gelirken, büyük yıkıma neden olan Kahramanmaraş merkezli yıkıcı depremlerin ardından kentin deprem toplanma ve barınma alanlarının durumu da merak konusu oldu. Yoğun nüfuslu bir kent olan Van’da deprem olması durumunda gidebilecek toplanma ve barınma alanları konuşulurken, vatandaşlar da, afet ve acil durumlarda toplanabilecekleri yerleri araştırmayı sürdürüyor.
ATİK’TEN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR
Kahramanmaraş merkezli yıkıcı depremlerin ardından gündeme gelen deprem toplanma ve barınma alanları konuşulmaya devam ediyor. Deprem riskinin yüksek olduğu yerlerden biri olan Van’da da vatandaşlar, afet ve acil durumlarda toplanabilecekleri ve barınacakları yerleri araştırılırken, Van İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Başkanı Mihail Atik de alanlarının nasıl olması gerektiğinin yanı sıra daha birçok önemli konularda açıklamalarda bulundu. Van’da 12 bin civarında hasarlı binanın olduğunu söyleyen Atik; “Depremlerden ders çıkarılmıyor. Van’da 12 binin üzerinde hasarlı yapı var ve bu yapılar kullanılıyor. İnsanlar bu yapılarda yaşıyor, çalışıyor. Olası bir felakette korkunç bir tabloyla karşı karşıya kalabiliriz.” Şeklinde konuştu.
“VAN’DA BARINMA VE TOPLANMA ALANLARI HEM DÜZENSİZ HEM DE EKSİK”
Toplanma ve barınma alanları ile ilgili önemli değerlendirmelerde bulunan İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Mihail Atik, “Toplanma alanları herhangi bir afette vatandaşların kolaylıkla ulaşabileceği yerlerden oluşur. Çünkü bu yerler engelli, yaşlı ve çocukların da ulaşabileceği alanlardan oluşmalı. Afetten korunmak ve barınma alanlarına geçmek için vatandaşların beklediğin alanlardır. Ancak Van’da bu tür yerler hem düzensiz hem de ulaşılabilir bir konumda değildir. E-devlet üzerinden vatandaşlar kendilerine yakın toplanma alanlarını bulabilir. Ancak bu sistemde yer alan toplanma alanlarımız zamanla ya imara açılmış ya hafriyat alanı oluyor ya da altyapı bakımından hazır değil. Bazı toplanma alanlarının yeri ise güvenilir değil, afetten korunmak için gittiğiniz yerlerde yeni bir afetle karşılaşabilirsiniz” dedi.
“ALANLARI BİRBİRİNDEN AYIRT EDEMİYORUZ”
Van’ın deprem bölgesi olduğunu hatırlatan Atik, şunları söyledi: “Coğrafya olarak depreme hazırlık noktasında çok eksiğiz. Depremden sonra en büyük ihtiyaçlardan biri olan toplanma alanlarımızla ilgili herhangi bir çalışma yapılmamış ve yapılmıyor. Sadece E-devlet üzerinde bulunan boş arazilere toplanma alanları demişler ama hiçbir şekilde amacına hizmet etmiyor. Biz barınma ve toplanma alanlarını birbirinden ayırt edemiyoruz. Barınma alanları alt ve üstyapısıyla yaşamaya alanlarına sahip olması gerekiyor. Toplanma alanları sizin hemen ulaşabileceğiniz bir yerde olmalı ama barınma alanı ise krizlerin olduğu alanların dışında, güvenli, korunaklı, temel ihtiyaçların karşılanabileceği ve rutin hayatını sürdürebileceği yerler olmalı”
“TASARLANAN BARINMA ALANLARIMIZ YOK”
Afet anında barınma alanlarının hazır olması gerektiğini dile getiren Atik, “Yani afet anında barınma alanlarının hazır olması gerekiyor. Vatandaşların mağdur olmaması konusunda barınma alanlarında elektrik, su, lavabo, duş alanları, aş evi gibi insani ihtiyaçların karşılanabilmesi gerekiyor. Van’da ise barınma alanı diyebileceğimiz bir yer yok. Bu şekilde tasarlanan bir toplanma ve barınma alanlarımız ne yazık ki yok. Felaketlerden sonra en çok ihtiyaç duyulan güvenli ve donamlı yerlerimiz yok. Bu konular basit görünebilir ama hayati önem taşıyan konuların başında geliyor. Deprem ve afet bölgesiyiz, bundan dolayı da bu alanlar için çalışmaların yapılması çok önemlidir. Vatandaşların da bu konuda daha da duyarlı davranması gerektiğini düşünüyorum” diye aktardı.
“AFET GERÇEĞİMİZSE BUNUNLA MÜCADELE ETMEK LAZIM”
Atik, barınma alanlarının önemine dikkat çekerek, “Biz sadece deprem için konuşuyoruz ama sel, yangın ve diğer birçok afette hem toplanma hem de barınma alanları büyük bir önem arz ediyor. Uzmanların söylediği alanlar ile vatandaşların bildiği alanlar arasında fark var. Hem toplanma hem de barınma alanlarının nasıl olması gerektiğini anlattım. Saydığımız özeliklere sahip bir alan bulunmuyor. Vatandaşların bildiği alanlar ise boş araziler ve parklardan oluşuyor. Allah korusun ama Van’da olası bir afette gidebileceğimiz yerler olsa da rutin hayatımızı sürdüreceğimiz yerler yok. Önce toplanma alanlarını halletmeliyiz daha da sonra da barınma alanlarını için çalışmalar yürütmeliyiz. Kentleri ve kent politikalarını şekillendiren siyasiler ve yetkililer var. Afet gerçeğimizse bununla mücadele etmek lazım” şeklinde konuştu.
“HALKTA AFET BİLİNCİ YOK”
Atik, vatandaşta afet bilincinin olmadığını aktararak şunları söyledi: “Halkın afet kültürü, afet bilinci yok. Van afet bölgesi olduğu için bu tür şeylerin ivedilikle olması lazım. Barınma alanının olmaması çok büyük eksikliktir. Bu tedbirin alınmamış olması çok büyük eksikliktir. Bu durum çok büyük sıkıntılara sebep olacaktır. Vanlılar deprem bilincini kazanamadı. Van’da yaşayan insanlarımız eğer bu bilinci kazanmış olsaydı imar çalışmalarını bilirdi. Yapılan kaçak katları bilirlerdi. Kendi yapılarını denetlerlerdi. İncelemeler yaparlardı. Ama maalesef halk bu konuda çok duyarsız.”
ATİK: VAN’DA 12 BİNİN ÜZERİNDE HASARLI YAPI VAR VE BU YAPILAR KULLANILIYOR
Van’da 12 binin üzerinde hasarlı yapı olduğunu belirten Atik, “Depremlerden ders çıkarılmıyor. Van’da 12 binin üzerinde hasarlı yapı var ve bu yapılar kullanılıyor. İnsanlar bu yapılarda yaşıyor, çalışıyor. Olası bir felakette korkunç bir tabloyla karşı karşıya kalabiliriz. 2011 depreminden sonra tetiklenen bir fay hattı var. Bu fay hattı şehir merkezine çok yakın. Büyük bir deprem olması durumunda biz 2011 yılında kaybettiğimiz can kaybının 5 katından çok kayıp olur. Mal kaybı da çok fazla olur. Çünkü 2011 yılından bu yana hazırlık yapılmadı. Dolayısıyla benzer bir depremin olmasıyla çok daha korkunç bir tabloyla karşı karşıya kalabiliriz” dedi.
“VAN’DA DEPREM ÇALIŞTAYLARI YAPILMALI”
Atik, alınması gereken tedbirleri dile getirerek sözlerini şöyle tamamladı: “Deprem bizim gerçekliğimizdir. Hayatımızda hep olacak bir şeydir. Bizden önce de vardı, bizden sonra da devam edecektir. Dolayısıyla buna müdahale etmek mümkün değil ama depreme hazırlıklı olmamız lazım. Başta kamu kuruluşları olmak üzere STK’lar bir araya gelerek bu konuyla ilgili Van’da çalıştaylar yapmaları lazım. Halkın korkularının giderileceği, olası bir depremde can ve mal kayıplarının yaşanmayacağı şekilde bir yapılanmaya, düzenlenmeye gidilmesi gerekir. Bu noktada herkes elinden yapmalıdır.”
