Ne hayallerle kuruldu ne hale getirildi. Bir Türkiyelileşme ve dolayısıyla barış amaçlı bir parti olduğuna kanaat etmiştik, sivri bir dille itici bir hava estirmekten başka bir şeye yaramaz hale getirdiler maalesef.
Bomba patlıyor Saraya hücum,
Hendekler kazılıyor Saraya hücum,
Terör saldırıyor Saraya hücum,
Karşınızda insanlar var insanlar, bu kadar mı enayiyiz yani?
Barışın startını veren Saraydakidir,
Bana “Kürt kardeşim” diyen Sayardakidir,
Yaşadığım coğrafyaya “Kürdistan” diyen yine Sayardakidir.
Dostlar bu Beyefendiye hücum eden her kimse barış ve huzura hücum ediyor bence, siz ne dersiniz.
Ya arkadaşlar barıştan neden korkuyorlar biliyor musunuz?
Bunlar siyaset yapamıyorlar, ucuz politik usullerle halkı heyecana getirebilecek hamasi duygulardan öte bir şey bildikleri yok,
Bunlar nasıl Kürtlerin temsilcileri oluyor aklım almıyor,
Kürde,
Eğitim lazım,
Ekonomi lazım,
Sanayi lazımken,
Tarım ve teknoloji lazımken,
Bunlar Kürde,
Taş atmayı,
Silah taşımayı,
Küfürbaz olmayı ve saygısızlığı öğretiyorlar.
Wax ki ne wax!
Kardeşim bu hükümet zamanında,
TRT KÜRDİ süper bir yayınla Dil ve Kültürüme hizmet ediyor, dudak büktüler,
Kürtçe savunma hakkı ve Kürtçe propaganda hakkı verildi, dudak büktüler,
Kürdolojiler açıldı, okullara Kürtçe dersi verilmeye başlandı, dudak büktüler,
Özel okullarda Kürtçe eğitim verilmeye yasal düzenlemeyle izin verildi, zamanında açmayıp siyasete malzeme yaptılar,
Yerleşim birimlerinin eski mahalli isimlerini alma fırsatı verildi, öncülük yapan olmadı,
Çözüm sürecinde Örgüt elli türlü sorun çıkardı, devlet sesini çıkarmadı, seyirci kaldı, bunlar üstelik örgüte arka çıktılar,
KCK vatandaşlarımızı yargıladı, sorguladı yine rıza gösterdiler.
19 Temmuz’da birileri halkımız silahlanmalı dedi, yetmedi 20’sinde Suruç faciası oldu, aynı günde Adıyaman’da asker vuruldu, ikinci gün iki polis uykuda kurşuna dizildi, yetmedi yüksek oy aldıkları bir çok ilçede hendekler açıldı,
Bu da neyin nesi diyen yok, yok efendin öz yönetim, öz savunma diyerek halkı oyuna getirdiler. Birileri demedi “Bir dakika arkadaş siz öz savunma dediniz ama bu yaptığınız öz saldırıdır” hayırdır arkadaş sözcükler anlam mı değiştirdi.
Neticede bu halkın huzur ve mutluluğu için bir şey yaptıkları olmadığı gibi her seferinde insanımızı üzdüler, en açık ifadesi birkaç gün önce gerçekleşen Van mitingleri oldu, sözüm ona HDP’nin Eş Başkanı konuşuyor etrafında 200-300 kişi toplanmış, anlaşılan o ki onların da yarısı gönülsüz gelmiş vaziyetteler. Dayanamadım, sosyal medyada “HDP’yi bu hale getirenlere yazıklar olsun” şeklinde bir sitemde bulundum.
Merhamet, merhamet, insan bu kadar mı düşmanla aynı safta olma görüntüsünü verir yahu! Savunulur gibi değil.
Şimdi soruyorum siz bu halktan ne istiyorsunuz arkadaş, bu halk sizi meclise gönderdi işe yaramadı, göndermese tehditler savuruyorsunuz, birçok ilçede seçmeniniz sıkıntı altında örgüte karşı dik durup seçmeninizin haklarını savunmuyorsunuz, vatandaş sizi ne diye vekil seçti? Başka bir hegemonyanın etkisindeyseniz açıktan söyleyin ki Kürtler de ona göre bir tavır alsın.
Kürtlerden oy istediğiniz zaman, iktidar olsak şunu şunu yaparız demeyin, muhalefette kalırsanız ne yapacaksınız onu söyleyin ki sizden bir beklenti olsun.
Şimdiye kadar iki kelime Kürtçe dışında Kürde ne hizmet verdiniz, Kürtleri kendinize karşı baş kaldıracak duruma getirmeyin! Size kerhen değil huzur içinde oy versin.
Bu durumda barajın altında kalmayı fazlasıyla hak etmiş duruma geldiniz, maslahatan belki bu halk bir daha kerhen sizi baraj sınırında kurtararak tekrar meclise gönderecek, ama sizden şüphe ediyoruz, siz barışın tarafı, hatta mimarı olan Cumhurbaşkanıyla zıtlaşarak barışın gelmesini zorlaştırıyorsunuz, sizin bu tavrınıza anlam vermek çok zor.
Benden söylemesi, Kürtçe bir laf var “Dewé we lé gebola we”(*)
(*)Kürtçe, “keyfiniz bilir” anlamında bir deyim, ama tam karşılığı değildir.