Bugün var olan öğretim yöntemlerinde bazılarının çok eski dönemlerde de farklı isimlerle var olduğu gözlemlenmiştir. İslâm düşünce tarihinde doğru bilginin kesinlik dereceleri ilm-el yakīn, ayn-el yakīn ve hakk-el yakīn olmak üzere üç kategoride toplanmıştır. İlm-el yakīn akıl yolu ile, ayn-el yakīn duyu yoluyla elde edilen bilgiyi, hakk-el yakīn ise iç duyu veya iç tecrübe vasıtasıyla insanda meydana gelen en kesin bilgiyi ifade eder. Kuran’da kâfirlerin cehenneme gireceğine dair verilen haberler vasıtasıyla elde edilen bilgi ilm-el yakīne, onların cehennemi görerek bilgilenmeleri ayn-el yakīne, oraya girip azabı bizzat tatmalarıyla hâsıl olan sonuç ise hakk-el yakīne örnek olarak zikredilir. Biz bugün ki yazımızda daha çok Hakk-el Yakin yöntemi üzerinde değerlendirmede bulunacağız. Hakk-el Yakin yönteminin günümüzde kullandığımız Probleme Dayalı Öğrenme ve Yapılandırmacı Öğrenme yöntemleri ile aynı paralellikte olduğu anlaşılmaktadır.
‘’2005 yılından itibaren Millî Eğitim Bakanlığı’nın öğretim programlarını yapılandırmacı yaklaşım temelinde yenilemesinin nedenlerinin başında, eğitim felsefeleri, öğretme ve öğrenme yaklaşımlarında özellikle 20. yüzyılın son çeyreğinde meydana gelen gelişmelere ayak uydurma zorunluluğu gelmektedir. Davranışçı yaklaşımın ardından gelişen bilişsel gelişim kuramı ve yapılandırmacı yaklaşım kuramı, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin öğretim programlarında temel yaklaşımı oluşturmaktadır.’’ Yapılandırmacı yöntem ve probleme dayalı öğrenmede kişi bizzat olayların-sorunların içerisine dahil olarak hem çözümler üretmeye hem de öğrenme kazanımını elde etmektedir. Hakk-el yakin düşüncesinde de birey pasif dinleyici değil olayların içerisinde aktif rol alan bir oyuncu konumundadır. Başta Elmalılı Hamdi Y. Olmak üzere bazı İslami düşünürler Hakk-el Yakin felsefesinin günümüz öğrenme yöntemleri ile ilişkilendiremeyeceğini söylese de, çıkarımlarımız sonucunda onların aksine günümüz öğrenme yöntemleri ile paralellik gösterdiği çok rahat anlaşılmaktadır.
Hakk-el Yakin yöntemini uygulayacak kişi, unvanı her ne ise asıl olan onun da bir eğitici olduğudur. Hem Hakk-el Yakin hem de yapılandırmacı yaklaşımı benimseyen bir öğretmenin oluşturduğu sınıf ortamında farklılıklar oluşacağı muhakkaktır. Bu iki yaklaşım öğretmenleri ve öğrencileri düşünme ve araştırma yapmaları için cesaretlendiği bir ortam oluşturmak için zorlar. Bu mücadele, öğrenmeyi sağlayan ve kalıcı kılan esas unsurdur. Sizleri, kavram kargaşaları ile karşı karşıya çok bırakmadan bu iki uygulamayı aktive edecek öğretmenlerin temel özelliklerini karışık olarak şu şekilde sıralayabiliriz.
• Öğrenci hakikati arayan, öğretmen hakikate giden yolda öğrenciye yarenlik edendir. • Öğrencilerini kendisi ve diğer öğrenciler ile iletişim kurmaları için cesaretlendirir. • Kendi kendine çalışabilen ve inisiyatif alan öğrencileri kabul eder ve cesaretlendirir. • Kontrollü, interaktif ve fiziksel materyallerin yanında ham verileri ve temel kaynakları kullanır. • Görevleri oluştururken sınıflandır, analiz et, tahmin et ve oluştur gibi bilişsel terimleri geniş ölçüde kullanır. • Öğrenci cevaplarına bağlı olarak eğitim stratejileri ve içeriklerini ve dolayısıyla dersin akışını değiştirir. • Kavramların açıklamasını yapmadan önce, öğrencilerin kavramları nasıl anladıklarını araştırır. • Öğrencilerine açık uçlu sorular, düşündürücü sorular yönelterek ve onların da birbirlerine soru sormalarını sağlayarak sorgulama yapmaları için cesaretlendirir. • Öğrencilerin ilk cevaplarını detaylandırmaları için çaba sarf eder. • Öğrencilerin ilk hipotezlerindeki çelişkileri ortaya çıkarmalarını ve sonra bunları tartışmalarını sağlar. • Soru sorduktan sonra cevabı almak için bekler. • Öğrencilerin kavramlar arasındaki bağları yapılandırması ve ilişkili görülmeyen kavramları karşılaştırması için zaman tanır. • Öğrenme döngüsü modelini sık sık kullanarak öğrencilerin doğal meraklarını besler.
Yukarıda sıraladığımız maddeler hem Hakk-el Yakin hem de yapılandırmacı öğrenme yönteminden alınmıştır. Ve finalde bakıldığında her iki yöntem de bireye, bireyin aktif olmasına, sorgulamasına, araştırmasına, sorunun doktoru ve öğrenmenin öğrencisi olmasını öncelik kılmıştır.
Ercüment ZÜNGÜR