Son dönemlerde yaşanan ekonomik sıkıntılar...
Dolar...
Zamlar...
Bazı vicdansızların dolar adı altında dolarla alakası olmayan ürünlere bile dünyanın zammını bindirmesi...
Olmasa...
Aslında güzel olacak.
Sıkıntılı bir süreçten geçek de ekonomik olarak...
Ciddi problemler yaşasak, çok rahat olmasak da Van ‘iyi’ olma mücadelesinden vazgeçmiyor.
Van’da dikkatleri üzerine çekecek işler yapılmaya devam ediyor.
Bunlar tesellimiz.
Sadece Eylül ayında bile maşallahımız vardı.
Sadece Gevaş birbirinden önemli 3 etkinliğe ev sahipliği yaptı.
Malum Akdamar adasında ayin yapılmıyordu.
3 yıldır gelen giden yoktu...
Sebebini biliyorsunuz.
Bu yıl vize çıktı.
Ermeniler yeniden ayin için Van’a aktılar.
Akdamar’ın 120 binin üzerinde ziyaretçi ağırladığı bir sürecin ardından bu kez de Ermeniler yeniden Van’daydı.
Onlara ek olarak binlerce de yerli turist vardı tabi.
Akdamar tıklım tıklımdı.
Hemen öncesinde başlayan ve 3 gün süren bir de gençlik festivali vardı Gevaş’ta.
Çoğunluğu dışardan ve resmi rakamlara göre 60-70 bin civarında genç 20’nin üzerinde sanatçının konuk olduğu festival için Van’a geldi.
Gevaş’a akın etti.
Günlerce Van’da misafir oldular.
Gözlerin Van’a dönmesini sağladılar.
Hiç Van’a gelmeyen sanatçıların Van’a gelmesine olanak sağladılar.
Van’a gelmediği için pişmanlık duyanlar...
Bundan sonra hep geleceğini söyleyenler...
Gençlerin Van’la ilgili büyülenmiş sözleri...
Oldukça iyiydi!
Büyük miktarlarla yapılmayacak bir reklamın yapılmasına ön ayak oldular.
Van’a da Gevaş’a da turistik anlamda ciddi katkı sağladılar.
Hemen akabinde Vizontele Deli Emin Bisiklet Şenliği oldu.
Bir kaç gün önce...
Yılmaz Erdoğan iki yıldır gelemiyordu.
Bu yıl geldi.
Hem de Deli Emin olarak.
Güzel ve renkli bir festival oldu.
Van’da Vizontele 3’ün müjdesini verdi.
Olumlu baktığını söyledi.
Bir kez daha gözlerin Gevaş’a çevrilmesi anlamında önemli söylemler kullandı.
Deli Emin olması da yeniden güldürmesi de keyifliydi.
Bu anlamda Sinan Hakan’ın da çabaları oldukça kıymetliydi.
Gevaş’taki etkinlikleriyle güzel işler başardı.
Hem Van hem Gevaş tanıtımında katkısı yazın bitişini taçlandırır mahiyetteydi.
Aslında önceki haftalarda da ifade ettiğim gibi...
Uzun vadeye yayıldığında bize kazandıracak olan adımlar bu.
Biz Van’ın ve Van Gölü’nün kıymetini bilmediğimiz gibi şu ana kadar hiç katma değere de dönüştüremedik.
Ama artık daha fazla saklamaya gerek yok.
Turizmin Doğu’dan Batı’ya kaydığı bu süreci iyi değerlendirirsek kalıcı olacağız.
Bunu başarırsak gelecek için de önemli adımlar atacağız.
Bunun yolu da gözleri sıkça bu şekilde Van’a çevirmekten geçiyor.
Bakın Edremit’te, İpekyolu’da yapılan etkinlikler de böyleydi.
Artık her ilçe kendi adıyla isminden sıkça söz ettiriyor.
Van’ın her gün her hafta her ay gündeme bomba gibi düşen güzellikleri, zenginlikleri dönüyor haberlerde.
Bunlar bizlere hep değer olarak dönecek.
Tabi kıymetini bilirsek...
Tabi kıymete dönüştürürsek....
Sahip çıkmayı ve kente katma değeri dönüştürme konusunda söz sırası da ilgili kuruluşların, STK’ların ve önemli dinamiklerin.
Bu ortamı kurumsal bir şekilde yönetmek de kentin değerleri kadar önemli.
Haydi bakalım!