Rotası belli olmayan, prensipten yoksun, insani değerlerden nasibini almamış insan tipi insanlığın başına bela olup, kendince hayattan intikam alıyor. Başka bir ifadeyle ektiğimizi biçiyoruz.
Ülkemizin de bir güneydoğusunda da yaşanan bu değil mi? Nereden geldiğini bilmediğimiz bu yabancı gençler muhtelif yerleşim birimlerimizde ne tür sorunlar çıkaracakları bile tahmin edilemiyor.
Bunu katliamı kim yaptı, kim yapmadı polemiğini yapmak bana göre değil, aslında bundan sonrası önemlidir.
Davutoğlu ve Kılıçdaroğlu bir araya gelecekler, fakat ırkçılığa endeksli siyaset yapan iki liderler buna tenezzül etmediler, birisi de hemen katil diye devleti işaret etti. Dolayısıyla Başbakanın kendisini davet etme önünü peşinen tıkadı.
Bu gün bir araya gelmekten kaçan kimselerin bu topluma verecekleri bir katkı yok, bir an evvel siyaseti bırakmaları lazım kanaatimce.
Bu saldırı,
Türkiye cumhuriyeti devletinin dengesini bozmaya yöneliktir,
Yeni Türkiye devlet profiline yapılan bir saldırıdır,
Kürt Türk barışına tahammül etmeyenler bu saldırının taraflarıdır.
Bu konuda devlet ihmali olabilir düşüncesiyle eleştirilebilir, ama kimse bu saldırıyı devlete bağlamasın, çok absürt kalıyor.
Artık bu emek platformu da yerinde dursun, ne diye terörist faaliyetlere yem oluyorsunuz. En az devlet kadar bu mitingin tertip komitesi de sorumludur.
Bu tür etkinliklerde en az BİN sivil aktivistin yer alması lazımdı, üstelik sıradan kimseler değil eğitilmiş kimselerin sorumluluk üstlenmelidirler.
Solcu kardeşler ülkemizde varsınız amenna, beraber yaşamaya da evet, fakat bu tür etkinliklerde öncü olmaya kalkışmayın, sol ülkemizde İslami değerlere karşı kullanıldı, dolayısıyla bir dünyalı gibi solcu ülkemizde göremedik, varsa da parmaklarla sayılı kadardırlar.
HDP toplantılarına katılanlarınız vardır muhakkak, sabahtan akşama kadar varsa yoksa sosyalizm komünizm. Allah aşkına soruyorum sosyalist düşünce bu ülkeye nasıl bir huzur getirebilir ki?
AK Parti lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde ülkemize rahat ve huzur geldi, özgürlüklerin önü açıldı, Kürt sorunun varlığı kabul edildi ve her geçen gün çözüme doğru yaklaşıyordu ki, terör örgütleri buna takoz oldu. Kimi siyasiler de onların diline tercüman olup barışın baş mimarına her fırsatta saldırıyorlar.
Devletimiz derin devletin etkisinde daha kurtulmadı. O insanlık düşmanı kimseler pusuya yatmış gününü bekliyorlar, eğer Allah göstermesin bir daha fırsat ellerine geçerse artık çeyrek asır bu ülke kendine gelmez/gelemez.
Dolayısıyla böyle ağır sorunların yaşandığı bir durumda dahi ülkenin birlik beraberliği için bir araya gelmekten kaçan kimseleri not defterine yazın ve her seçimde onlara kırmızı kart gösterim.
Uzun zaman “kardeşlik” kavramını yerli yersiz kullandılar son birkaç yıl içi doldurulmaya başlandı ki birileri buna tahammül etmiyor, şimdi de “barış” kavramı su-i istimal ediliyor.
Biri “barış istiyoruz” dediği zaman bir dakika arkadaş! Sen barıştan neyi kat ediyorsun lütfen izah eder misini? Buna cevap versinler ki amaçları ne olduğunu bilelim ona göre ya destek verelim ya da eleştirelim değil mi?
Artık daha uyanık olma zamanıdır, zaman kaybetmeye mecalimiz kalmadı.
İnalillah ve inna ileyhi raciu’n(Biz Allah içiniz ve ona döneceğiz)
Milletimize sabır diliyorum.