Son dönemlerde otomotiv sektöründe de ekonomi haberlerinde de başrol elektrikli araçların… Dünyanın en büyük elektrikli otomotiv üreticisi Çinli BYD’nin 1 milyar doları aşan yatırımı madalyonun ekonomi boyutu. Madalyonun diğer yüzündeyse sayıları giderek artan elektrikli araçlar var.

Türkiye’de Ocak - Haziran 2024 döneminde tam elektrikli otomobil satış sayısı geçen yıla oranla yüzde 223 arttı. Yılın ilk 6 ayında 35 bin 636 tam elektrikli araç satıldı. Aynı dönemde hibrit otomobillerin payı ise yüzde 10,3'ten yüzde 14'e yükseldi.

Rakamların böylesine yükseldiği bir sektörde kimi uygulamalar maalesef bu hıza yetişemedi. Bu noktada akla ilk gelen sıkıntı araçların şarj edilmesinde oldu. Geçtiğimiz günlerde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yeni bir genelge yayınladı. Buna göre, elektrikli araçlarla ilgili şarj istasyonu kurulmasında geçmiş dönemde konulan ‘site sakinlerinin 5’te 4’ünün onayının alınması’ şartı kaldırıldı. Bu basit bir değişiklik gibi görünse de aslında sektörü doğrudan etkileyen bir durum. Biz de meselenin detaylarını konuşmak üzere Türkiye Elektrikli ve Hibrid Araçlar Derneği Başkanı Berkan Bayram ile bir araya geldik.

“ELEKTRİKLİ ARAÇ SAHİPLERİNİN EN BÜYÜK SIKINTILARINDANDI”

Amedspor, yeni teknik direktörünü açıkladı Amedspor, yeni teknik direktörünü açıkladı

Elektrikli araç kullanımının en önemli bileşeninin ‘şarj çözümü’ olduğu gerçeğiyle başlıyor Bayram. Yani araç kullanıcısının şarj sorunu yaşamadan elektrikli aracını kullanabilmesi gerektiğini söylüyor. Bu noktada en avantajlı ve verimli yöntemin evden veya iş yerinden şarj edebilme özgürlüğü olduğunu kaydediyor. “Çünkü burada kullanılan elektrik birim maliyeti, otoyol üzeri veya şehir içi ticari şarj istasyonlarından çok daha uygun fiyatta” bilgisini paylaşıyor. Elektrikli aracın konvansiyonel araçlara nazaran en avantajlı tarafının burada ortaya çıktığına işaret ediyor Bayram ve “Kullanıcı akşam evine geldiğinde düşük tarifeden aracını şarj edebildiği sürece elektrikli araç yaygınlığı artar. Dolayısıyla elektrikli araç kullanıcısı evinden veya iş yerinden aracını kolaylıkla şarj edebilmeli. Fakat uzun süredir site ve apartmanlarda bu işlemi gerçekleştirebilmek mümkün değildi” diyor.

 “YÖNETMELİK DEĞİŞSE DE ÇARE OLMADI”

Söz konusu alana ilişkin ilk otopark yönetmeliğinin 2020’de ikincisinin ise 2023’te geldiğini anımsatıyor Berkan Bayram. Ancak iki yönetmeliğin de sorunları tam olarak çözemediğini söylüyor. Çünkü söz konusu değişikliklerin yeni yapıları baz aldığını ancak eski yapılarda uygulanamadığını anımsatıp, şöyle devam ediyor: “Bununla birlikte site sakini kendine tahsisli otopark alanı olsa dahi site yönetiminin izni olmadan kendi otoparkına şarj ünitesi kuramıyordu. Bu kurulum için tüm kat maliklerden 5'te 4 oranında onay alınması şartı vardı. Maalesef pek çok site bu onayı vermedi. Diğer taraftan şarj ünitesi kurulumu için yapı ruhsatı ve benzeri idari süreçlerin gerekliliği talep ediliyordu. Oysaki şarj ünitesi kurulum ortak alanda yapılan bir inşaat süreci değildi. Bunlar da şarj ünitesi kurulumlarını geciktiren adımlar oldu.”

Site otoparkına şarj ünitesi kurmak kolaylaştı

Gerek TEHAD Başkanı sıfatı gerek Şarj Komitesi üyesi olarak bu sorunu ilgili her ortamda dile getirdiğini kaydediyor Berkan. Yapılan çalışmalar neticesinde olumlu bir adım geldiğini söylüyor. Geçtiğimiz günlerce Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığının, EPDK bilgisi dahilinde il valiliklerine gönderdiği yazı ile bu sorunun çözüme kavuştuğunu anlatıyor. Peki, yeni süreç nasıl işleyecek? Berkan Bayram, şöyle yanıtlıyor: “Hali hazırdaki site ve apartman otoparklarına kurulacak şarj üniteleri için yapı ruhsatı aranmayacak. Kat malikine tahsisli otopark alanına kurulacak şarj ünitesi için tüm kat maliklerinden 5'te 4 oranında onay zorunluluğu olmayacak. Ortak alandaki otopark yerlerine şarj ünitesi kurulumu için ise kat maliklerinin yarısından 1 fazlasının onayı yeterli olacak. Elektrikli araç kullanıcısı kendi dairesi için yetkili bir elektrik mühendisine tadilat projesi çizdirecek. Gerekli altyapı kurulacak. Kendi sayacından kapalı otoparktaki kendine tahsisli otopark alanına, site yönetiminin göstereceği kablo güzergahında kablo kanalı içerisinde duvar tipi veya seyyar şarj ünitesi kurabilecek. Bunun için site yönetiminden onay almasına gerek yok.”

“Değişen fiyat tarifelerine de çözüm gelmedi”

Berkan Bayram sektörü çok yakından takip eden isimlerden biri. Haliyle sorunlara da vakıf. “Şarj meselesinde önemli bir adım atıldı. Sizce sırada ne olmalı?” diye soruyoruz… “Ülkemizde 178 firma şarj ağı işletmeciliği lisansı almış durumda. Bu firmaların 100’e yakını fiilen sahada şarj hizmeti veriyor. Fakat şarj ağı yaygınlık hızı, elektrikli araç satış rakamları kadar hızlı ilerlemiyor. Dolayısıyla şarj istasyonu yatırımlarının daha hızlı olması kritik. Diğer taraftan bu hizmeti veren firmaların belirledikleri şarj birim fiyatlarında da dengesizlik var. Hızlı şarj istasyonları olarak adlandırdığımız bu ünitelerde kilowatt saat başına 6,5 TL'den 14 TL'ye kadar değişen fiyat tarifesi mevcut. Yani aynı elektrik, aynı tip istasyondan iki katını aşan bir fiyatlama ile kullanıcıya ulaştırılıyor. Bu fiyatlama politikasını da anlamak mümkün değil. Uzun yola çıkan ya da şehir içerisinde hızlı şarj ünitesini kullanacak araç sahibi bu dengesiz fiyatlama karşısında çaresiz kalıyor. Çünkü 14 TL'den şarj ettiğinde elektrikli araç kullanmanın hiçbir avantajını göremiyor. Şarj ağı işletmecisi firmaların bu fiyatlandırma politikasını gözden geçirmesi ve EPDK nezdinde dengeli bir fiyatlandırma tarifesini benimsemesi şart. Şarj ağı işletmecilerinin fahiş fiyatlar ile şarj hizmeti vermesi kabul edilebilir bir durum değil. Önümüzdeki süreçte ilgili kurumların bu konuyu da çözüme kavuşturması sektör için zaruri bir durum.”

Kaynak: TRT HABER