KEŞFET

1932 yılında Van’da açıldı! Şuan 13 bin metrekarelik alanda hizmet veriyor

Van Müzesi'nin tarihi 1932 yılında kurulan mütevazı bir depo binasıyla başladı. Bugün, 13 bin metrekarelik modern binasında Anadolu'nun en değerli hazinelerini sergileyen müze, doksan yıllık bir kültürel mirasın ev sahibi konumunda. İşte müze hakkında bilinmeyenler...

Abone Ol

2019 yılında ziyarete açılan yeni binasındaki 23 sergi holünde, Urartulardan Osmanlı'ya uzanan geniş bir tarihsel yelpazede eserler sergileniyor. Müzenin en dikkat çekici koleksiyonlarından birini, Urartu dönemine ait takılar ve adak levhaları oluşturuyor.

Müzedeki Urartu takıları arasında özellikle bilezikler ve pazubentler öne çıkıyor. Tunç, altın ve gümüşten üretilen bu takılar, dönemin hem estetik anlayışını hem de zengin metal işçiliğini yansıtıyor. Arkeolojik bulgular, bu takıların sadece süs eşyası olarak değil, aynı zamanda statü göstergesi olarak da kullanıldığını ortaya koyuyor.

Müzenin en önemli eserlerinden biri de Urartu Kralı I. Argişti dönemine (MÖ 786-764) ait çivi yazılı boncuk. Üzerinde üç satırlık yazıt bulunan bu eşsiz eser, kralın Eriahi ülkesine düzenlediği seferden getirdiği taşı, Baş Tanrı Haldi'nin eşi Tanrıça Aurabaini'ye armağan ettiğini anlatıyor.

Müzede sergilenen bir diğer dikkat çekici eser ise MÖ 810-780 yıllarına tarihlenen bronz Urartu Aslanı Heykelciği. Kral Minua dönemine ait olan bu eser, Patnos'taki Aznavur Tepe'de bulunmuş ve günümüzde üç ayaklı bir şamdanın parçası olduğu düşünülüyor.

Müzenin en yeni keşiflerinden biri de 1998 yılında Hakkari'deki Mir Kalesi'nde bulunan 13 adet stel. Erken Demir Çağı'na tarihlenen bu steller, dönemin yerel beylerini ve eşlerini tasvir ediyor. Farklı tekniklerde işlenen steller, dönemin yaşam tarzı ve savaş kültürü hakkında önemli bilgiler sunuyor.

Van Müzesi, zengin koleksiyonuyla bölgenin kültürel mirasını korurken, modern müzecilik anlayışıyla da ziyaretçilerine benzersiz bir tarih yolculuğu sunmaya devam ediyor. Kaynak: kulturportali.gov.tr