ŞEHRİVAN HABER: FATMA NUR POLATCAN-MEHMET ALİ EKİNCİ
Bir dönemlerin en önemli eğitim kurumlarından birisi olan, Van’a bağlı Ernis Köy Enstitüsü 18 Kasım 1948 yılında düzenlenen bir törenle açıldı ve Demokrat Parti Döneminde diğer enstitüler gibi kapatıldı. Döneminde Van ve çevre illerden gelen köy çocuklarına iyi bir eğitim olanağı sunan enstitü, diğer enstitüler gibi kapatıldıktan sonra kaderine terk edildi. Bakımsızlık ve ilgisizlikten adeta harabeyi andıran Ernis Köy Enstitüsü yok olmayla karşı karşıya. Enstitünün bulunduğu alanda çoğu bina yıkılırken, yıkılmayanlar da çöpten, kirlilikten, bakımsızlıktan adeta harabeyi andırıyor. Enstitünün restore edilmesi için son dönemlerde birçok isimden çağrı gelirken, CHP Milletvekili Yıldırım Kaya ve beraberindekiler enstitüyü ziyaret edip, bir zamanların örnek eğitim merkezi olan Ernis Köy Enstitüsünün restore edilmesi gerektiğini dile getirdi.
ÇOK GÜZEL BİR PROJE HAZIRLANIP ORTAYA KONULDU AMA...
Bununla yetinmeyen Milletvekili Kaya, enstitünün durumu ile ilgili Bakan Özer’in cevaplaması istemiyle TBMM’ye soru önergesi vermişti. Bakan Özer, verdiği cevapta enstitünün 6 Haziran 2021’de Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne tahsil edildiğini açıklamıştı. Enstitünün akıbetinin ne olacağı merak konusu olurken, Enstitünün eski mezunları konuyla ilgili Şehrivan’a görüş vererek, enstitünün bir an önce restore edilmesi gerektiğini belirtirken, daha önce binaların restore edilip alanın gençlik kampı olması yönünde fikir ve proje üretilmesini fikrini ortaya koyan mimar Muhammed Beheşti Yaşar da o süreci anlattı.
YAŞAR: GENÇLİK KAMPI OLACAKTI
Daha önce Ernis Köy Enstitüsünün restore edilip alanın gençlik kampı olması yönünde fikir ve proje üretilmesini fikrini ortaya koyan mimar Muhammed Beheşti Yaşar, o süreci anlatarak sözlerine şöyle başladı: “2018-2019 yılında seçim döneminde aday adaylığım söz konusuydu. O süreçte böyle bir ön hazırlık yapmıştım Köy Enstitüsünün nasıl dönüştürüleceği, oradaki tescilli yapıların nasıl korunabileceği üzerine bir fikir beyan etmiştim. Bunu il başkanıyla, milletvekilleriyle paylaştım. Geçen süreç içerisinde bir geri dönüş olmayınca çok ilerleme olmadı ama 2020 yılında oraya yönelik tekrar bir çalışma başlattım. Bir taslak proje hazırladım. Bu hazırladığım taslak projede farklı kurum kuruluşlarla paylaştım. Bu projeyi Nevzat Bey ile paylaştığımda proje hoşuna gitti ve burayı bir gençlik kampı olarak değerlendirebileceği üzerine bir fikir beyan etti.”
“TEZ ZAMANDA BİR ŞEYLER YAPILMALI”
Yaşar, “Sonra biz bakanlıkla bir çalışma yürüttük 2021’e kadar. O süreç içerisinde tahsis olayı gerçekleşti. Milli Eğitim Bakanlığından Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne tahsis edildi. Yatırım programına alındı. Sonra ihalesi gerçekleşti. Oradaki yapıların korunacağı ve restorasyon projelerinin hazırlanacağı ve buranın gençlik kampına dönüştürüleceği bir proje ihalesi gerçekleşti. Proje ihalesi de yapıldı. Sanırım proje çalışması da bitti. Uygulaması yatırım programında değil diye biliyorum ama bir gelecek yıllardaki yatırım programına alınacak diye biliyorum. İşin takibi yapılacak, hazırlanan projelerin uygulanması lazım. Tez vakitte bir şeylerin uygulanması lazım oraya. Oradaki tescilli binalar çok zor durumda kaldı. Orada eski öğrencilere ait çok fazla eşya vardı. Onlara sonra ne oldu bilmiyorum. 2020’de orada gittiğimde bütün malzemeler kaldırılmıştı. Girişteki tescilli olmayan bir bina samanlık gibi kullanılıyordu. Orada çok kıymetli eşyalar vardı. Umarım bir an önce restore edilir” dedi.
DURMUŞ: BİZİM İÇİN BÜYÜK BİR ŞANSTI
Ali Durmuş, yıllarca köy enstitüsünde eğitim görmüş, hatta enstitüde eğitim vermiş emekli öğretmen. Durmuş, eğitim sürecini böyle anlattı: “1952’de ilkokula gittim. 1957’de ilkokulu bitirdim. Aynı yıl da imtihana girdim, Alparslan Öğretmen Lisesini kazandım. Geldim burada 6 yıl okudum. 1963’te mezun oldum. Ben geldiğimde köy enstitüsü kapanmıştı. Ben öğretmen okulunda gayet güzel bir eğitim öğretim aldım. Burada yatılı okuyorduk. Her şeyi devlet karşılıyordu. Zaten o zaman bu öğretmen okulunun kuruluşu Doğu Anadolu Bölgesinde bir şanstı. Çünkü eğitim öğretime önem veren pek yoktu o zaman. Bizim için büyük bir şanstı. Bu şansı kullandık. Bu okulun sayesinde öğretmen olduk. Eğitim öğretime katkımız oldu. Bu okulun böyle terkedilmesi hoş bir şey değil. Yoksa isterlerse Türkiye büyük bir devlettir. Türkiye her şeye kadirdir, yapabilir. Bunun tekrar iyi bir eğitim öğretim okuluna çevrilebilir.”
“ÜLKELERİN AYDINLIĞA KAVUŞMASININ TEK NEDENİ EĞİTİMDİR”
Yaşar Kemal’in adının köy enstitüsünde yaşatılması önerisinde bulunan Durmuş, “Yaşar Kemal akrabamızdır. Yaşar Kemal her ne kadar Çukurovalı olarak görülse de Ernislidir. Babası, dedesi, soyu Ernis’tedir. 1965’te Çukurova’ya gitmiş. Kader onu oralı yapmış ama aslında Yaşar Kemal bu köylüdür. Hâlâ da evi, barkı, tarlası vardır. Yaşar Kemal gibi bir yazarın bu köyde yetişmesi, adının burada yaşatılması bize mutluluk verir. Bu okulun sayesinde bu köyde, Van’dan, Bitlis’ten, Muş’tan, Ağrı’dan, Hakkari’den, Kars’tan birçok kişi yetişti. Bu da bana mutluluk veriyor. Ülkelerin aydınlığa kavuşmasının tek nedeni eğitimdir. Elbette ki bir okulu açmak, bir dünyayı aydınlatmak demektir. Bunu çok iyi incelemeleri lazım. İnceledikten sonra ne olması gerekiyorsa onu yapmak lazım. Böyle ölüme terk etmek güzel bir şey değil. Mutlaka bunu işlemek lazım” ifadelerini kullandı.
DEMİR: ENSTİTÜYÜ BÖYLE GÖRÜNCE YÜREĞİM CIZ ETTİ
Enstitünün eski mezunlarından olan Hüsamettin Demir ise şunları söyledi: “1982-1988 arasında burada okudum. Bizim dönemimizde çok güzeldi. Eğitimi çok iyiydi. İyi eğitim aldık burada. Çok güzel bir eğitim vardı. Her şey çok güzeldi. 1988’den sonra mezun olduk. Enstitü de zamanla yıkıldı. Yıkılmasına çok üzüldük. Bizim, çocuklarımızın eğitim anıları hep burada geçti. Buradaki her şey bizim için anıdır. Restore edilmesi gerekiyor. Biz eski halini isteriz ama biraz zor olur bu. En azından bir şeyler yapılsın. Eğitim yeridir, restore edildin. Bir müze yapılsın ya da bir sanat okulu. Eskiden eğitim gördüğüm yerden eser yok. Böyle görünce yüreğim cız etti.”
BAKIMSIZLIKTAN HARABEYİ ANDIRIYOR…
1940 yılında Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün himayesinde ve dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel tarafından iş ve eğitimi bir araya getirip, öğretmenler yetiştirmek amacıyla köy enstitüleri kuruldu. O dönem birçok yerde köy enstitüsü kurulurken, Van-Tatvan arasında yaz ile kış irtibat kurulacağı düşünülerek bölgede köy enstitüsü kurulması planlandı. Bunun üzerine 1948 yılında dönemin Milli Eğitim Bakanı Tahsin Banguoğlu ve Bayındırlık Bakanı Nihat Erim, Van, Hakkari, Ağrı, Kars ve Erzurum’da incelemelerde bulundu. Bakan Banguoğlu, buradaki incelemelerinden sonra Van Gölü sahilinde bulunan Ernis’te köy enstitüsü kurulmasını netleştirdi. Bunun üzerine ordu tarafından Ernis’te yapılan 41 kerpiç bina ve arsaların Köy Enstitüsü’ne verilmesi kararlaştırıldı. Enstitünün kurulmasıyla bu bölgenin ihtiyaç duyduğu çok sayıdaki öğretmen ve eleman yetiştireceği için ilk başta Pulur Köy Enstitüsü’nde okuyan ve Van, Bitlis, Muş, Hakkari ve Ağrı gibi Ernis Köy Enstitüsü bölgesine giren öğrencilerden 110 tanesi seçilerek enstitüye gönderildi.
ŞİMDİLERDE KADERİNE TERK EDİLDİ
Enstitü için gereken tüm hazırlıklar tamamlandıktan sonra Ernis Köy Enstitüsü, 21. Köy Enstitüsü olarak 18 Kasım 1948 yılında açıldı. Demokrat Parti iktidarı dönemine kadar faaliyet gösteren köy enstitüleri, tasfiye edilince bölge ve kent eğitimine önemli katkılar sağlayan Ernis Köy Enstitüsü de diğer enstitüler gibi kapatıldı. Enstitülerin çoğu kapatıldıktan sonra kullanılmayıp kaderine terk edildiği için harabeye dönüştü. Bir zamanların önemli eğitim yerlerinden olan Ernis Köy Enstitüsü de şimdilerde kaderine terk edilmiş durumda. Vaktinde Van ve çevre illerden gelen köy çocuklarına iyi bir eğitim olanağı sunan enstitü, şimdilerde sahipsizlikten yok olmaya yüz tutmuş. Binaların çoğu yıkılırken, kalanlarda çöplerden, yıkık ve dökük halden adeta harabeyi andırırken, Van Gölü kıyısındaki tarihi yapı her geçen gün biraz daha çöküyor.
BAKAN MAHMUT ÖZER, GENÇLİK VE SPOR İL MÜDÜRLÜĞÜNE TAHSİS EDİLDİĞİNİ AÇIKLADI
Enstitünün akıbetinin ne olacağı merak konusu olurken, Türkiye’deki tüm köy enstitülerini ziyaret eden CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, Van’ın enstitüsünü de ziyaret etmiş, hatta Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in cevaplaması istemiyle meclise soru önergesi de vermişti. Bakan Özer, Kaya’nın sorduğu cevaben ise, “Van Valiliğince konuya ilişkin olarak; Van Muradiye Ernis Köy Enstitüsü okul binasının 2011 yılında meydana gelen Van depreminde ağır hasar gördüğü ve yıkımının gerçekleştirildiği, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 22.06.2000 tarihli Kararı ile taşınmaz üzerinde yer alan 9 binanın 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu uyarınca korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edildiği, binaların 06.06.2021 tarihinde Gençlik ve Spor Bakanlığı adına Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne tahsis edildiği, öğrenci kütük defter kayıtlarına göre; 1945 yılında 22 erkek, 1946 yılında 34 erkek, 1947 yılında 41 erkek, 1948 yılında 14 erkek öğrencinin kayıt yaptırdığı, 1950-1951 eğitim öğretim yılında 42 erkek, 1951-1952 eğitim öğretim yılında 49 erkek öğrencinin mezun olduğu belirtilmiştir” ifadelerini kullandı.
ENSTİTÜNÜN MEZUNLARI RESTORE EDİLMESİNİ İSTİYOR
Bakan Özer, yanıtında Ernis Köy Enstitüsünün 6 Haziran 2021 yılında Gençlik ve Spor Bakanlığı adına Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne tahsis edildiğini açıklasa da, enstitü için 1 yıldır henüz bir adım atılmadı. Enstitünün eski mezunları konuyla ilgili Şehrivan’a görüş vererek, enstitünün bir an önce restore edilmesi gerektiğini belirtirken, daha önce binaların restore edilip alanın gençlik kampı olması yönünde fikir ve proje üretilmesini fikrini ortaya koyan mimar Muhammed Beheşti Yaşar da o süreci anlattı.