ŞEHRİVAN HABER: ORHAN SAĞLAM- ŞABAN BEYAZSAÇ
Asrın afeti olarak adlandırılan Kahramanmaraş merkezli depremler Türkiye’de arama-kurtarma faaliyetlerinin önemini bir kez daha kavrattı. AFAD dışındaki arama-kurtarma ekip ve organizasyonların 10 şehirde yüzlerce canı kurtarması sonrasında gözler bu ekiplere çevrilirken enkaz kaldırma ve arama-kurtarma faaliyetlerinde Edremit Belediyesi bünyesinde kurulan Edremit Arama-Kurtarma (EDAK) Van’ın gururu ve yüz akı oldu. Birçok canın kurtarılmasına vesile olan EDAK hem ne kadar doğru bir adım olduğunu kanıtladı hem de deprem bölgesinden önemli derslerle döndü. Edremit’e bağlı heyetin ortaya koyduğu çalışmalar sonrası bu tür ekiplerin sayısının artırılması konusu gündem olurken, Edremit Belediye Başkanı İsmail Say, en kısa zamanda ekiplerin sayısını artıracaklarını söyledi. Öte yandan bölgede çok önemli işlere imza atan ve 14 gün boyunca gece-gündüz demeden çalışan EDAK ekibi ise Van’da alkışlar ve tebrikler ile karşılandı. Karşılama töreninde Başkan Say ekiple ilgili takdirlerini paylaşırken ekip üyeleri de duygu dolu tecrübeler paylaştı.
EDAK DEPREM BÖLGESİNDE VAN’IN GURURU OLDU
Şubat günü meydana gelen Kahramanmaraş merkezli yıkıcı depremler 11 ilimizi birden derinden sarsarken, büyük hasar ve can kayıplarına neden oldu. Dünyanın dört bir yanından yardımlar ve destelerin geldiği deprem bölgesine Edremit Belediyesi bünyesinde kurulan arama kurtarma (EDAK) ekibi, depremlerin ardından Malatya ve Hatay'a giderek, diğer ekiplerle 14 gün boyunca çalışmalara destek verdi. Bu ekipler saatlerce durup dinlenmeden çalışırken, onlarca kişiyi de enkaz altından sağ çıkarmayı başardı. Haftalarca bölgede çalışan ekipler, Van’a dönüş yaptı. Bölgeden dönüş yapan ekipler Edremit Belediyesi personelleri tarafından alkışlarla karşılandı. Edremit Belediye Başkanı İsmail Say, önemli çalışmalarından dolayı EDAK personelini tebrik ederken, ekipler de deprem bölgesinde yaşadıkları duygu dolu anıları anlattı.
EDAK EKİBİ MALATYA VE HATAY’DA ÇOKCA CANLAR KURTARDI
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Edremit Belediye Başkanı İsmail Say, EDAK ekibinin önce Malatya’da daha sonra da Hatay’da görev yaptığını hatırlattı. Malatya’da 17 ve Hatay’da ise 3 olmak üzere toplam 20 canın en kaz altından çıkarıldığının bilgisini veren Say, şunları söyledi: “Asrın Felaketi olarak adlandırdığımız ve yaklaşık 11 ilde yıkıma neden olan bir deprem yaşadık. 6 Şubat’tın sabahında ekip arkadaşlarımızı harekete geçirdik. Birkaç gün sonra bende onları deprem bölgesinde ziyaret ettim. Arama kurtarma ekibinin ev araç-gereçlerinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha öğrenmiş olduk. Yeri geldi aç ve uykusuz kaldılar ama en kazların başında ayrılmadılar. Her birini ayrı ayrı tebrik ediyorum.”
“AFETLERE HAZIRLIKLI OLMAMIZ LAZIM”
Say, “Özellikle Edremit arama kurtarma ekibini 2020 yılında Elazığ, Başkale depremleri ve yaşamış olduğumuz çığ felaketinden sonra ciddi bir ihtiyaç olduğunu gördük ve birimin kurulması için çalışmalara başlamıştık. EDAK’ın hazırlanmasında AFAD’ın büyük emekleri var. AFAD ekipleriyle birlikte eğitimlerini aldılar. Bundan sonraki süreçte ekibimizi güçlendireceğiz. Donanım ve sayısal anlamda daha büyük bir birim haline getireceğiz. Ülkemizin sadece bir bölgesi değil, tüm bölgemizin afetlere hazırlıklı olması gerekiyor. Depremden kısa bir zaman önce Japonya Büyükelçiliğiyle bir proje yürüttük ve proje kabul gördü. Buna bağlı olarak da tam EDAK için tam donamlı bir arama-kurtarma aracının hibe ve satın alma sözleşmesi imzalamıştık. Bu süreci de hızlandırıp kendi araç ve gereçlerimizi hızlı bir şekilde tamamlayacağız” dedi.
EDAK PERSONELİ: ÖLÜM VE YAŞAMI GÖRDÜK
Deprem bölgesinde özel bir görevde yer aldıkları için şanslı olduklarını ifade eden EDAK ekip şefi Erol Karaca, “Depremden hemen sonra hızlı bir şekilde organize olduk ve görevlendirildiğimiz Malatya bölgesine intikal ettik. 12 kişilik bir ekiple AFAD tarafından çalışma alanlarımıza götürüldük. Enkaz başında ise gözü yaşlı aileleri ve bize uzanan yardım elleri gördük. Olayın şokunu atlatamadan hızlı bir şekilde çalışmalarımıza başladık. Birkaç saat sonra ise canlı bir kişiye ulaştık. İkinci kurtardığımız kişi de ise çok duygulandım. Bir anne ve iki çocuğa ulaşmıştık, çocuklardan biri ölmüştü. Ölüm ile yaşamın aynı karede olduğunu fark ettim. Malatya’da 11 gün kaldık, 17 kişiye ulaştık ve bunlardan 6’sı canlı 11 kişiyi de ölü olarak çıkardık” bilgisini verdi.
s“ENKAZ ALTINDA BİR MÜCADELE RUHU VARDI”
Bir cana dokunduklarında mutlu olduklarını aktaran EDAK personeli Fatih Karael,
“Enkaz altında kalanları kurtarmak için mücadele ediyorduk ve bunun yanında onlarla sohbet ediyorduk. Ulaşmaya çalıştığımız kişiler, bize enkaz altında kimlerin olduğunu ve nerelerde ses geldiğini de bildiriyorlardı. İlk kurtardığımız kişi bize kolonun altında annesi ve kardeşinin olduğunu ama vefat ettiklerini söyleyerek, vakit kaybetmeden başka yere gitmemizi dile getirmişti. Başka insanların kurtulması için enkaz altında bile bir aile ve mücadele ruhu vardı. İki gün sonra annesi ve kardeşini ölü bir şekilde çıkarmıştık ve bize verdiği bilgi hem doğruydu hem de bize 15 saat kazandırmıştı” ifadelerini kullandı.
“25 SAAT SONRA DİNLENEBİLİYORDUK”
Karael, cümlelerini şöyle sürdürdü: “Orada birçok ekip çalışıyordu ve bizde Çin’den gelen arama kurtarma ekipleriyle birlikte çalışıyorduk. Yaklaşık 25 saat çalıştıktan sonra dinlendik ve bu sırada Çin’den gelen arama kurtarma ekiplerine otlu peynir ikram ettik. Sabah kahvaltısında Çinlilere pizza geldi. ‘Sabah sabah pizza mı yenir, Van otlu peyniri olsa ne güzel olurdu’ dedim. AFAD personeli de Van’dan çıkarken bir poşet tandır ekmeği ve otlu peynir getirmişti. Bu sırada Çinli bir arkadaşa ikram ettim. Bu şekilde güzel bir anı oldu. Arama kurtarma çalışmalarının 7’inci gününde yaşanan bu olay tebessüm ettirdi. Çinli arama kurtarma personeli otlu peynirden sonra yaklaşık 6 bardak çay da içti ve Çinliler otlu peyniri çok beğendi”
YIKIMI DA GÖRDÜK SEVGİYİ DE!
Deprem bölgesinin anılar silsilesi olduğunu söyleyen Sedat Demirtaş, günlerinin anılarla dolu olduğunu kaydetti. Deprem bölgesinde faaliyetlerde bulunduklarını hatırlatan Demirtaş, “Malatya’da hayalet şehirle karşılaştık. Enkaz başlarındaki aileler bizleri çok duygulandırmıştı. Yakarışlarla birlikte çalışmalara başladık. İki haftalık çalışmalarımız hayatımızdaki özetimizdi, oralarda yaşamı, ölümü, sevgiyi, yıkımı, haykırışları ve mücadeleyi gördük. Ancak beni en çok evladını kucaklayan Velacezmeti isimli kadın etkiledi. Enkaz altında çocuğunun üstüne kolon düşmüştü ve ona rağmen çocuğunu bırakmamıştı. Diğer elindeki çocuğu sağdı ve sağ olan çocuğu vefat eden kardeşini görüyordu. Belki de artık kokmaya başlamıştı. Ölüm ile yaşamı kucaklayan kadındı o. Bu beni derinden etkilemişti” şeklinde konuştu.
“BİZ ORADA TÜM DUYGULARI YAŞADIK”
İki şehir onlarca bina ve insanla karşılaştıklarını belirten Yunus Şahin ise şunları anlattı: “Orada her bir yerin bir hikayesi var. Orada kaygıyı da sevgiyi de gördük. Enkaz altında sarılı şekilde cansız insanlarımızı çıkarıyorduk ve inanılmaz üzücü bir tablo ile karşılaşıyorduk. Dünyanın çokta bir kıymetinin olmadığını orada bir kez daha gördük. İlk günler zorlu şartlarda çalıştık ve uykusuz, aç bir şekilde çalışmalarımızı sürdürdük. Oradaki insanların o hallerini görünce boğamızdan bir şey geçmiyordu. Oradaki şoku üzerimizden atamıyorduk.
Üzerimizde inanç vardı ve orada bir aile olduk. Biz orada tüm duyguları yaşadık. Van depremini de yaşadık. Bir cana dokunmanın dünyadaki tüm servetlerden daha kıymetli olduğunu bir kez daha gördük. Arama kurtarma ekibimizde yeni nişanlı ve evli olanlarımız var ama yine de oraya gittik. Van’da yaşadığımız depremi gözümüzün önüne getirdik ve vicdanımızla hareket ettik.”