Biliyorum.
Bir çok Vanlı için belki bir anlamı yok.
Ne kadar da ciddi olduğunu söylerseniz söyleyin, olayın gerçek manada katkı sunacağını anlatmaya çalışın.
Bir kere algılar bu şekilde kodlandı.
Olumsuza dönünce de bir türlü düzeltemiyoruz.
Nedir bu olumsuzluk biliyor musunuz?
Yarın gerçekleştirilecek olan aday adaylığı temayülü.
Ak Parti dün itibariyle son başvuru süresini tamamladığı belediye başkan aday adaylığı temayülü yarın yapılıyor.
Şimdiye kadar başvurusunu yapan isimler yarın partinin il ve ilçe teşkilatlarında parti delegelerinin oylamasına sunulacak.
Yani partililer önlerine sunulan isimler arasından birileri için “Budur” diyecek.
Buraya kadar sorun yok.
Esas sorun geçtiğimiz yıllarda yapılan bu seçimin pratiğinin farklı olmasında.
Spor salonlarında, kocaman salonlarında oylamalar yapıldı.
Adaylar milyarlarca liralık baskılar, hazırlıklar ile salonları donattı.
Dünyanın kağıdı israf edildi.
Dünyanın emeği verildi.
Ama hiç bir zaman o seçimlerle, alınan sonuçlar arasında bir tutarlık olmadı.
Alışılmışın dışında gizli oy, gizli tasnif şeklinde bir oylamaya dönen bu seçimlerin sonuçları hep farklı söylentilerin gölgesinde kaldı.
Adaylar, her seçimin ardından “Ben birinci oldum” söylentileri ile seçime damga vurduğuna insanları inandırmaya çalıştı.
Ya da hayali listeler oluşturuldu.
İlk 5’ler, ilk 10’lar havada uçuştu.
Herkesin listesinde farklı birileri ilk 10’a girdi.
Kiminin listesinde en çok parası olanlar vardı.
Kimininkinde ise partiye en yakın olan ya da partiden çıkanlar.
Haliyle bir türlü kimin ilk 10’da olduğunu bir türlü öğrenemedik.
Öyle de kaldı.
Ankara’ya nasıl gitti, nasıl değerlendirildi bilmem.
Ama bu haliyle o temayüllerin geri dönüştü ne partililer ne de halk üzerindeki etkisi hiç de olumlu olmadı.
Haliyle bir de güvensizlik oluştu.
Bir süre sonra insanlarda “Nasılsa bir katkısı olmuyor” şeklinde bir boşvermişliğe döndü.
Özellikle de partiden olmayanlar için de bir dezavantaj oldu.
Partiden gelen adayların rekor kırdığı seçimde, kabul görme ihtimali dahi olsa bir çok isim belki de üç beş oy almanın ötesine gidemedi.
Bu da haliyle heves kırdı.
Partinin bu tür seçimleri ile ilgili istenmeyen intiba bıratı.
Bu kez daha farklı bir şey deneniyor.
Mantık aynı olsa da pratikte farklı bir tarz deneniyor.
Adaylar salonlarda büyük kalabalıklar içinde oy yarışı vermektense bu kez teknolojinin de kullanılacağı bir sistem ile yarışacak.
Delegeler kendilerine verilecek olan elektronik kartlarla gidip oylarını kullanacak.
Haliyle geçmiş yıllardaki hengamenin olmayacağını umuyor, böyle temenni ediyoruz.
Esas mesele ise sonuçların nasıl olacağında...
Dediğim gibi sistem değişti ama uygulama tipi ya da delegenin tavrı aynı.
Yine birileri birinci olmak için çok uğraşacak.
Yine farklı olaylar yaşanacak.
Ama bu kez sonuçların aynı günün akşamında Cumhurbaşkanı ve AK Parti genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önüne gitmesi bekleniyor.
Açıklama bu yönde oldu.
Haliyle genel başkanın önüne gidecek olan sonuçlarla ilgili böylesi bir uygulamadı doğru düşünmek, doğru yazmak, doğru davranmak gerekiyor.
Kime sorsanız son zamanların en zor seçimi diyoruz.
Kimin ağzını açsanız bu seçimin kader seçimi olduğunu işitiyoruz.
Herkes bu seçimin önemli bir badire olduğunu belirtiyor.
Madem öyle.
Hakkını vermek gerek.
Bu seçimde partide görev alanları, daha çok ikili ilişkiler ile kendisine ulaşanları değil, bu kente en çok hizmet verebilecek olanları tercih etmek lazım.
Delegeler üzerinde büyük bir vebal var.
Delegelerden büyük beklentiler var.
Ne olursa olsun bu karar iyi verilmeli.
Karşılık bulup bulmayacağı tartışmasından uzak, listede bu kent için bir ışık veren kim varsa Allah rızası için, bu memleketin selameti için tercih edilmeli.
Yoksa, hatır-gönül kalmasın diye yapılan bu tür tercihler küçük de olsa faydasız!
Anlamsız!
O yüzden delegelere seslenmek istiyorum.
Doğru isimleri seçin.
Doğru adaylardan yana tercih kullanın.
Lütfen.