Din ve Namus İnsanı Adam Eder

Abone Ol

Sevgili dostlar insanlık tarihi boyunca uyarıcı ve müjdeleyici olarak 

gelen Peygamberler, İnsanın onurunu, huzurunu öncelemiş, dünya ve 

ahretini imar etmeleri için Hz.Adem’in nesline hizmet etmişlerdir.

Öyle ki zalim, zorba ve zevzekler hariç insanlık Peygamberlere 

kurtarıcı gözüyle bakmış, onlarla omuz omuza vererek insanlığın kalitesini 

pekiştirmiştir.

Dünyada insanın insanca yaşamayı, ahrette de hesap gününe 

hazırlıklı olarak gitmesi için yol, yöntem göstermiştir.

Bu gün 7 milyar insanların en az 5 milyarı bir ilahi dine mensup olup 

Hz.İbrahim’de inanç birliğine varırken, kalanın da kahır ekseriyeti başka 

bir hayatın varlığına inanıyor, nefsini tezkiye etmek için güzel ahlak ile 

yaşamaya gayret ediyor. Çini, Japon’u gibi.

Ne mutlu bize ki, Peygamberin vefatından 7 yıl sonra Diyarbekir fetih 

edilmiş, birkaç y.yıl sonra da Anadolu İslam ile müşerref olmuş, bin yılı 

aşkındır İslam kardeşliği içinde halklarımız bir arada yaşamaya çalışıyor. 

Cumhuriyet döneminde dini duyguların zayıflatılması ve milletimizin iç ve 

dış düşmanları aramıza nifak sokması yetmedi, bir de Kürtlerin genetiğiyle 

oynanıyor.

Üstad Bediuzzamanın ifadesiyle Kürt; Sadık, Cesur ve Diyanet ehli 

olarak vasıflandırılırken, maalesef bazı kimselerde bu değerlerden eser 

kalmadığı gibi İslam düşmanlığı aşılanmış ve Kürtler arasında beklenmedin 

bir ayırım oluşturmaya çalışıyorlar.

İslam bize ne getirdi bizden ne götürdü derseniz;

Dürüst olmamızı, Gıybet yapmamamızı, fitneye neden olmamamızı, 

Adam öldürmemeyi, Zulümden kaçınmayı, Zina yapmamayı, Alkol 

İçmemeyi, Kumar oynamamayı, onurlu ve cesur olmayı ve mert ve adil 

olarak yaşamayı emrediyor. 

Bu özelliklerle barışık olmayan kimselerden sana bana ne fayda 

gelir. Hele hele İslam’ın önderi, insanlığın tarihi lideri, Ahir zaman 

peygamberi Hz.Muhammed Aleyhisselatu vesselamla kavgalı olan, ona 

hakaret etmek için her fırsatı değerlendiren kimselerden bu halka ne fayda 

gelir?

Kadının özgürlüğünü nikahsız beraberlikle eş değer tutan, bir kişiyle 

nikahlı helal beraberlik varken bir çok kişiyle yatıp kalmayı teşvik eden 

zihniyetten ne beklenir? Bunlar Öz namussuzlar değiller mi? Bu tür 

zevzekler sokakta olsa ne yazar, Mecliste gitse de azar! 

Eşler arasında aranan değerin adalet olması gerekirken, eşitliği 

önceleyerek aile huzurunu kaçıran gizli namus düşmanlarından Kürt 

halkına ne fayda gelir. Eşler arasında eşitlik yoktur, bazı konularda bay 

bazı konularda bayan birincidir. Ama adalet daima aranan bir değerdir, 

huzurlu bir ailenin olmazsa olmazıdır. Bunların asıl derdi Kürt şahsiyetini 

lekelemektir. Dini ve namus anlayışını kayıp eden bir kimsenin cibilliyeti, 

kökeni ne olursa olsun Karaktersin bir kişi olur.

Her fırsatta inancımıza saldırmayı deneyen siyasi bir partinin gizli 

aklı bilmelidir ki, halk bir gün bu sinsiliğin farkına varırsa kaçacak delik 

arayacaklar, uçak biletini alma fırsatları dahi olmayabilir! 

Kardeşim ne olursan ol namuslu ol, her şeyin telafisi var, namusu 

kayıp etmenin telafisi olmaz. Babanızın katilini af edebilirsiniz, hatta takdir 

toplarsınız fakat namusunu kirleten kimseyi af edemezsiniz.

 Şu anda gençliğinin hevesatına uyarak serbest yaşayan gençlerimiz 

10-20 yıl sonra etrafında kimse kalmayınca geri ömrünü sokaklarda 

yaşayarak geçirecekler, evleri olsa dahi sevenleri olmayacak. Halbuki 

70’lik dedelerimiz ve nenelerimiz el ele tutuşurken gençleri dahi 

kıskandırıyorlar. Bu muhabbet varken ne diye hayatın en kısa aralığı olan 

gençliği hevesatımız uğruna kirletiyoruz. 

İnsanoğlu dünya ile sınırlı bir varlık değildir, 124 bin peygamberin, 

313 Resulun verdiği bilgiye göre ebedi hayatta sorgulanacağız. 

Demek ki insanoğlu canı istediği gibi yaşamak için dünyaya 

gelmemiştir. Üstadımızın dediği gibi “Helal daire keyfe kafidir.” O 

zaman din ve namus düşmanlarına hoş görüyle bakmayalım. Bu yanlışa 

işret eden alimlerimize, bilginlerimize, kalem ve kelam ustalarına kulak 

verelim ne dersiz?

Namuslu, şerefli, edepli yaşamak dileğiyle, “Ne mutlu mümin 

olana”, Allah’ı sayıp sevenlere, Peygamberi salat ve selam ile yad 

edenlere…