Hacettepe Üniversitesi tarafından Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu’nun (TÜBİTAK) desteğiyle Hatay’da deprem sonrası oluşan yıkıntı atıkların yer altı sularına etkisinin araştırılması için çalışma başlatıldı. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nce de onaylanan çalışma kapsamında 17 su noktasındaki kimyasal değişkenler 180 parametrede incelenecek.
Hacettepe Üniversitesi tarafından, Hatay’da 6 Şubat depremleri sonrasında oluşan yıkıntı atıkların yeraltı sularına etkisinin araştırılması için proje geliştirdi. Hatay’ın Antakya Merkez ve Defne ilçesinde 17 su noktasında kimyasal değişkenler majör iyon, ağır metal, pestisit türleri, fenol keton, poliaromatik hidrokarbon, organik uçucu bileşen, makro kirletici gibi 180 parametre açısından incelenecek. TÜBİTAK desteği ve DSİ'nin onayıyla 1 yıl yürütülecek projede kirleticiler ve seviyeleri belirlenecek. Elde edilen sonuçlar doğrultusunda bölgedeki su kaynaklarına ilişkin tedbirler alınacak.
Proje yürütücüsü, Hacettepe Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği, Hidrojeoloji Ana Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. Galip Yüce, kendisinin de Hataylı olduğunu belirterek, "Araziye çıkıp 17 noktada yeraltı suyu olan; ama içme suyu kaynağı olarak da kullanılan kuyuları seçerek örnekler aldık. Bu örnekler 180 parametre açısından incelenecek. Uçucu hidrokarbonlar gibi olası su kirleticilerin deprem sırasında veya sonrasında orada bulunan boru hatlarından, gaz istasyonlarından veya benzin istasyonlarında oluşan borulardaki çatlak ve kırıklardan yeraltı sularına sızabileceğini değerlendiriyoruz. Aklınıza gelebilecek tüm kirleticiler, kirletici potansiyeli olan tüm maddelerin yer altı suyuna geçebileceğini düşünerek bunu kurguladık, planladık ve şu anda analizlerini yapıyoruz" diye konuştu.
Hatay’ın su kaynaklarında deprem sonrasında oluşan atıklar sebebiyle kirletici çıktığı takdirde; hem yurt içinde hem de yurt dışında kullanılan yöntemlerin karar verici mercilere önerileceğini ifade eden Prof. Dr. Yüce, "Hatay Valiliği'ne, DSİ'ye ve suyla ilgili yönetimlere eğer böyle bir kirletici söz konusuysa gerekli bilgileri vereceğiz; ama yoksa da bunu herkesle gönül rahatlığıyla paylaşacağız. 'Kirletici şu an vardır' ya da 'yoktur' demek çok zor. Halkımıza bu konuda önerim tedirgin olmadan, yetkililerin açıklamalarını izlemeleri. Çünkü sosyal medyada maalesef çok kirli haberler var. Şu an için rahat olsunlar; ancak temkinli olmakta yarar var. Orada öyle bir sorun olup olmadığı anlaşılana kadar yıkıntıların yakınındaki su kaynaklarının kullanımında biraz tedbirli olsunlar" dedi.