Canlı yayında NTV Ankara Temsilcisi Ahmet Ergen'in sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
Cevdet Yılmaz, son 1 yılda ekonomik ve sosyal politikaların öncelikli olduğuna dikkat çekerek, istihdamı artırma ve enflasyonun başta geldiğine değindi. İkinci olarak depremin yaralarının halen sarıldığını söyleyen Yılmaz, dış politikada da Gazze'ye yoğunlaşılan bir yıl yaşandığını ifade etti.
Cevdet Yılmaz'ın açıklamalarından önemli ayrıntılar şöyle:
"Bütçe ve cari açık riskini bertaraf ettik"
Ekonomide o günün ihtiyaçlarına göre politika yaparsınız. Salgın sonrası süreçten Türkiye en hızlı çıkış yapan ülke oldu. Reel tarafı hızlı olarak toparladık. Depremin etkileriyle tabii önemli bir bütçe ve cari açığımız vardı. Türkiye son 1 yılda bu riskleri bertaraf attı. İki tarafta da güçlü hale geldik, enflasyonla mücadele için geçiş sürecini tamamlamış olduk.
Yıl sonunda 5,2 ile yılı kapattık. Bundan depremi harcamalarını çıkardığımızda 1,6 bütçe açığı ile kapattık. Bu yıl için 6,4 öngörüyoruz. Enflasyon, yıl sonunda yüzde 38'lere inecek
Enflasyonla mücadelede geçiş döneminde zeminde güçlendiren adımlar attık. Mayıs'tan sonra düşüş başlayacak dedik. Temmuz-Ağustos-Eylül'de devam edecek düşüş süreci. Enflasyon yıl sonunda yüzde 38'ler seviyesine gelecek. 2026'da ise yüzde 10'un altına düşecek şekilde programımızı yaptık. 2026'da tek haneli rakamları yakalayacağız.
"Hedefimiz, üretim ağırlıklı büyüme"
3 yıla yayılan bir planımız var. Tüketim ağırlıklı değil, üretim ağırlıklı büyümeyi öngörüyoruz. Bir taraftan enflasyonla mücadele ederken bir taraftan büyümeyi hedefliyoruz. Bu kolay bir şey değil. 3 yıllık bir perfpektifte bir taraftan enflasyonu düşürecek bir taraftan istikrarlı bir şekilde büyüyecek. Kısa vadede enflasyon ile büyüme arasında tartışmalar yapabilirsiniz. Ama en sağlıklı büyüme fiyat istikrarıdır. Orta vadede bu iki hedefte bir çelişki görmüyoruz.
İlk çeyrekte 5,7 oranlık bir büyüme yakaladık. İhracat büyümeye 5 çeyrek sonra katkı sağlamaya başladı. 5 dönem sonra ihracat pozitife geçmiş durumda. Bu da politikalarımız sonuç verdiğini gösteriyor.
Merkez'in rezervleri 60 milyar dolar arttı
OVP seviyesinde yıl sonunda yüzde 4'lük bir büyüme bekleniyor.
Döviz ihtiyacımız da azaldı. Seçim öncesi spekülatif bir hava oluşturulmuştu. Nitekim seçim sonrası 60 milyar doların üzerinde Merkez Bankası'nın rezervlerinde bir artış gerçekleşti. Piyasada çok güçlü bir toparlanma var.
KKM'den adım adım çıkıyoruz
KKM zaten başından itibaren geçici bir düzenlemeydi. Görevini yaptı, artık adım adım oradan çıkıyoruz.
Borsa'da işlem vergisi, kayıt dışılığa karşı
Bizim yapacağımız vergi düzenlemeleri enflasyonu artırıcı değil, kayıt dışılığı azaltacak bir teklif barındırıyor. Çok spekülatifler görüyoruz sosyal medyada. Yetkililer açıklanmadan söylentilere itibar edilmemeli. Borsada yapılan işlemler üzerinden cüzi bir miktar alma tartışmaları yapılıyor. Borsada kazançlar üzerinden bir vergi yok. Sadece 10 binde 1'ler olur mu bunun tartışması var işlem ücreti olarak.
"Artık sivil iradeyle oluşmuş bir anayasaya ihtiyaç var"
Mevcut anayasamız darbe sonrası bir dönemde hazırlık, vesayetçi bir anlayış var. Birçok madde değiştirildi ama ideal bir anayasamız da yok. Türkiye artık sivil iradeyle oluşmuş bir anayasaya ihtiyacı var diye inanıyoruz. Diğer partilerle bir süreç yürütülüyor. Ümit ediyoruz toplum karşılığı da olarak bu süreç tamamlanır. İnşallah hep birlikte başarırız.
"Siyasette rekabet edelim ama saygımızı koruyalım"
Olumlu bir gelişme bu. Mutlaka farklılık olacak. Demokrasi böyle bir şey. Üslup ve usul çok önemli. Siyasette rekabet edelim ama saygımızı koruyalım. İçerik olarak baktığımızda da milli meselelerimiz var bizim. Burada tüm partilerin ortak bir duruş sergilemesi önemli.
"Güvenlik konusunda taviz yok"
Bizim Türkiye Yüzyılı Vizyonu'muz var. Orada en temel başlıklardan biri Huzurun Yüzyılı. Bir taraftan terörle, bir taraftan çetelerle mücadele. Şimdi daha çok içerde insanımız huzurunu bozan çetelere karşı bir mücadele var. Bu yeni bir şey değil. Öteden beri bir mücadelemiz var. Güvenlik konusunda tavizsiz bir şekilde çabalarımızı sürdüreceğiz.
"İsrail'le ticareti sonlandırarak örnek olduk"
Ticarette biliyorsunuz bütün dünyaya öncülük yaptı Türkiye. Başka ülkelere örnek olmasını temenni ediyoruz. Dolayısıyla Türkiye diplomaside, yaptırımlarda, hukuki alanlarda Filistin'in yanında mücadele ediyor.
"ABD ile Türkiye'nin ortak menfaatleri var"
Maalesef ABD ile çok çeşitli tartışmalar yaşadık. Terör örgütleri ile mesafe konusunda arzu edilen noktada değiliz. Ama ABD ile Türkiye'nin ortak menfaatleri var. Bir takım lobilerin iki ülkenin arasını açmasına müsaade etmemeleri lazım. Şimdi farklı bir hava oluşmuş durumda. F-16 ve bazı unsurlar bunun parçası. İsveç'in NATO'ya üye olması sonucunda bazı kısıtlamalar kalkmış oldu. Ümit ediyoruz bu süreç diğer alanlarda da olumlu süreç yaratsın.
"Kentsel dönüşümde 2.3 milyon konutumuzu dönüştürdük"
Deprem en temel önceliklerimizden biri oldu. Depremin yaralarını sarmak. Tarihimiz en büyük afetini yaşadık. Yoğun bir inşa ve ihya faaliyeti devam ediyor. He ray 10-15 bin konutun teslimi devam ediyor. Yıl sonunda 200 bin konutu hak sahiplerine vermiş olacağız. Altyapıda da tahribat var. Orada da çalışmalarımız devam ediyor. 2 yılda 2 trilyon TL boyutunda kaynağı buna ayırmış durumdayız.
Kentsel dönüşümde 2.3 milyon konutumuzu dönüştürdük. Yeni bir kanun kurduk, yeni bir başkanlık kurduk kentsel dönüşümle ilgili. Çabamızı yoğun bir şekilde sürdüreceğiz.
"Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, daha iyi hale getirilebilir"
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi doğru bir sistem. Çok riskin olduğu bir bölgedeyiz, tüm yaşanan sıkıntılara rağmen istikrarı sağlayan bir sistem. Bu sistem de elbette iyileştirebilir.