GÜNCEL

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ekonomi yönetiminin ilk hedefini açıkladı

Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) 30. Olağan Genel Kurulu ve İhracatın Şampiyonları ödül töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomi yönetiminin ilk hedefini açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Enflasyonu tek haneli rakamlara düşüreceğiz. Seçim belirsizliği ortadan kalktı, artık bu konuda elimiz daha güçlü. Yeni ekonomi kadromuzun da birinci önceliği bu meselenin çözümü oluşturuyor" dedi.

Abone Ol

Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) 30. Olağan Genel Kurulu ve İhracatın Şampiyonları ödül töreni Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleştirildi. Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bir süredir dünya ile birlikte başımızı ağrıtan enflasyon meselesini tek haneli rakamlara düşüreceğiz. Seçim belirsizliği ortadan kalktı, artık bu konuda elimiz daha güçlü. Yeni ekonomi kadromuzun da birinci önceliği bu meselenin çözümü oluşturuyor" açıklamasında bulundu.

Türkiye'nin ihracat hedeflerine ilişkin de değerlendirmede bulunan Erdoğan, "İhracatımızı bu yıl sonunda 265 milyar dolara gelecek sene ise 285 milyar dolara ulaştırmak istiyoruz. 2028 senesi için de hedefimiz 400 milyar dolar" dedi. 'Türkiye'deki muhalefet açığını bir türlü kapamadık' diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Terör örgütleriyle ne gibi pazarlıklar yapıldığı ortaya çıktıkça verilmiş sadakamız varmış diyeceğiz. Muhalefet cephesinde yaşananlar ülkenin nasıl felaketin eşiğinden döndüğünü gösteriyor. Seçim akşamında başlayan kavga o günden bugüne durmadı. Millete pazarladıkları masanın bir kurtlar sofrası olduğu ortaya çıktı" ifadelerini sözlerine ekledi. Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: Firmalarımızın ihracat şampiyonları olarak ödüllerini takdim ettik. Sektör birincilerini ve en yüksek ihracat yapan firmalarımız ile temsilcilerini ayrı ayrı tebrik ediyorum. TİM çatısı altında gayret gösteren 115 bin ihracatçı kardeşimin her birine özellikle de çalışanlarımıza emekleri ve fedakarlıkları için teşekkür ediyor, yüreklerine sağlıklar diliyorum. Tüm ihracatçılarımızla gurur duyuyorum. Ülkemizin ticaret diplomasisinin akıncıları konumundaki kardeşlerimle iftihar ediyorum. Milletimizin yüz akı övünç kaynağısınız. Her biriniz Türk ekonomisin üretim kapasitesinin artan gücünün sembollerisiniz.

"SİZLERİ HEP YOL VE DAVA ARKADAŞIM OLARAK GÖRDÜM"

Bugün dünyanın en ücra köşelerinde bile Türk Malı damgalı ürünlerimiz varsa bunda en büyük pay sahibi ihracatçılarımızdır. Türkiye'nin potansiyelini değerlendirip ekonomiye omuz verdiğiniz için hepinize minnettarlığımı ifade ediyorum. Siyasi mücadelemiz boyunca ihracatçılarımızı hep yol ve dava kader arkadaşlarım olarak gördüm. Hangi görevde olursak olalım sizlerin meseleleriyle yakından ilgilendik. Gönlümüzle birlikte kapımızı da sizlere ve temsilcilerinize açık tuttuk. İstişare ettik, gündemdeki konuları samimiyetle ele aldık. TİM bize taleplerini iletti, sıkıntılarını dile getirdi, ufuk ve yolu açacak öneriler sundu. Gün oldu TIR şoförlerinin karne sorununu çözdük, firmalarımızın birikmiş alacaklarının tahsilini gerçekleştirdik, gümrük işlemlerinin kolaylaştırılması için temaslar yürüttük. Sizlere yardımcı olmak adına koştuk, çalıştık, ter döktük. Bu yeni dönemde de hiç beklemeden adımlarımızı attık ve süratle ziyaretlerimize başladık.

Deprem felaketi sonrasında da dahilde işleme süreçlerine ek süre, kısa çalışma ödeneği, yatırım teşvik belgelerinin uzatılmasına, KOBİ tanımındaki üst limitin 250 milyondan 500 milyon liraya çıkarılmasına kadar bize ilettiğiniz taleplerinize olumlu cevap verdik. Sizden gelen ülkemiz dış ticaretine ivme kazandıracak her türlü teklifi hüsnü niyetle değerlendirdik. El ele gönül gönüle hareket ederek ihracatta tarihin en büyük başarılarıyla tanıştırdık.

"2022 İHRACATTA REKORLAR YILI OLDU"

21 yıl önce Türkiye 2001 krizinin ağır şoku altındaydı. Finans sektörü batan bankalar nedeniyle ciddi dar boğaza girmişti. Esnafından işçisine sanayicisinden memuruna, emeklisine ev hanımına kadar toplumun hiçbir kesimi önünü göremiyordu. Gerçekten kendini güç bela ayakta tutan bir ülke vardı. İş dünyamızla dayanışma içinde çalışarak tabloyu tersine çevirdik. Dünyanın en önemli üretim üstlerinden biri haline geldik. 36 milyar dolarlık ihracat yapan ekonomiye sahiptik bu rakamı 1,5 ayda gerçekleştiren güçlü ekonomiye kavuşturduk. 2022 ihracat açısından rekorlar yılı olarak kayıtlara geçti. Hizmet ihracatımız yüzde 47.3 artışla 90 milyar doları aştı. Savunma ihracatımız yüzde 37 artış ile 4,3 milyar doları buldu.

İhracat yapan firma sayımız önceki seneye göre yüzde 14 yükselerek 114 bin 61'e çıktı. Bu yıla çok güçlü giriş yaptık. Ancak 6 Şubat'taki depremler 50 bini aşkın can kaybının yanında 11 ili derinden sarstı. Dünyada ancak birkaç ülkenin altından kalkabileceği devasa yıkım karşısında devlet olarak süratle harekete geçtik. Deprem şehirlerimizdeki üretim çarklarının dönmeye devam etmesi için iş dünyamıza gereken her türlü desteği sağladık. Şehirlerimizi eskisinden daha güvenli, dinamik hale getireceğiz.

"BÜYÜME İKİNCİ ÇEYREKTE DE GÜCÜNÜ KORUYOR"

Depremin ekonomimiz üzerindeki olumsuz etkileri de hamdolsun günden güne azalıyor. İhracatımız güçlü seyrini devam ettiriyor. Mayıs'ta ihracatımız geçen yılın aynı ayına göre yüzde 14,4 artarak 21,6 milyar dolara yükseldi. 12 ayda ihracatımız 254.4 milyar dolara ulaştı. Orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatının imalat içindeki payı 2022 yılı genelinde yüzde 37'ydi. Aynı oran 2023'ün ilk 5 ayında yüzde 40,8 seviyesine çıktı. Büyüme tarafında da ekonomimiz ilk çeyrekte yüzde 4 büyüyerek 11 çeyrektir büyümesini sürdürüyor. Gelen veriler büyümenin ikinci çeyrekte de gücünü koruduğunu gösteriyor.

ENFLASYON MESAJI: ELİMİZ ARNTIK DAHA GÜÇLÜ

Salgın, deprem ve seçimlerin yanında yakaladığımız bu ivmeyi inşallah kaybetmeyeceğiz. Bir süredir dünya ile birlikte başımızı ağrıtan enflasyon meselesini tek haneli rakamlara düşüreceğiz. Seçim belirsizliği ortadan kalktı, artık bu konuda elimiz daha güçlü. Yeni ekonomi kadromuzun da birinci önceliği bu meselenin çözümü oluşturuyor. Büyüme ekseninde hedeflerimize doğru ilerleyeceğiz. Enerji yükünü Karadeniz gazı, Gabar petrolü, Akkuyu nükleer santraliyle asgariye indireceğiz. Güçlü Türkiye yoluyla güçlü ihracatımızı rekordan rekora taşıyacağız.

YENİ İHRACAT HEDEFİ 400 MİLYAR DOLAR

Biz bugüne kadar hep kendimizle yarıştık. İhracatımızı bu yıl sonunda 265 milyar dolara gelecek sene ise 285 milyar dolara ulaştırmak istiyoruz. 2028 senesi için de hedefimiz 400 milyar Dolar ve üstünü yakalamaktır. 2028 ihracat hedeflerimiz kapsamında ihracatımızdan yüzde 1,5 pay alan elektronik ihracatının payını yüzde 10'a çıkarmayı hedefliyoruz. Ülke ülke girişimlerimizi artıracağız. Çok dolaşacağız, dünyayı gezip onlarla birlikte neler yapacağımızı planlayacağız. Türkiye'nin son 21 yılda dış politikada attığı adımlar ihracatımızda da çarpan etkisi yapmıştır.

Türkiye'nin diplomatik temsil ağı genişledikçe ihracatı da yukarı gitmiştir. Birbiriyle kavga eden hatta çatışan tarafları bile aynı çatı altında buluşturan ülke olmamız bizlere dış ticarette de avantajlar sunuyor. Seçim zaferi sonrasında geniş bölgede sokaklara taşan sevgi seli de ülkemize yönelik teveccühün ispatıdır. Fuarlarla, ticaret heyetleriyle, saha araştırmalarıyla, teknolojinin sağladığı imkanlardan istifadeyle ihracatı artırmanın yollarını aramalıyız. Yabancı ortaklara ulaşma, bilgi alma hususunda görevlilerimiz sizlerin emrindedir. Sizlere her türlü desteği vermeyi sürdüreceğiz. İhmali kastı olanlardan da kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız.

İhracatçımızın daha düşük maliyetli finansmana kavuşmasının hedeflerimize ulaşmasını hızlandıracağını biliyorsunuz. Eximbank ile çalışmalara devam ediyoruz. Eximbank'ın destek sağladığı ihracatçı sayısı 16 bine ulaşmıştır. Bu yıl Eximbank'ın KOBİ'lere sağladığı kredi hacmi yüzde 25,8'e yükselecektir. Finansman meselesinde Eximbank ile yetinmiyoruz. İhracatı Geliştirme Şirketiyle ihracatçımıza finansman konusunda nefes aldırdık. İhracat desteklerine yönelik refinansman modeliyle önce ödeme alıp sonra harcama kolaylığına kavuştular.

"İSTANBUL FİNANS MERKEZİ DAHA ETKİN OLACAKTIR"

Toplam 65 milyar liralık yatırım değeriyle ülkemizin en prestijli projesini hayata geçirmenin gururunu yaşadık. Finans kuruluşlarının bölgede faaliyet göstermeye başlamasıyla bölge daha etkin olacaktır. İstanbul Finans Merkezi'nin küresel çekim haline geleceği kanaatindeyim. Henüz istenen belirlenen hacme ulaşmış değiliz. Türk ekonomisinin tüm sektörleri gibi ihracatçılarımızın da İFM'nin oluşturduğu ekosistemden istifade edeceğine inanıyorum. Şifasını ülkemizde arayan hastalar turizmden gıdaya ulaşımdan bakım hizmetlerine kadar pek çok alanda katma değer oluşturuyorlar. 10 milyar dolarlık sağlık turizmi hedefine şu an itibarıyla sahibiz. 2023 yılında 2 milyon sağlık turisti ve 3 milyar dolar ihracata hep birlikte şahit olacağız. Lojistik ihracatında 40 milyar dolara ulaşmayı hedefliyoruz.

"TÜRKİYE YÜZYILI VİZYONUNU İNŞA EDECEĞİZ"

Millet olarak geleceğe daha güvenle ve umutla bakıyoruz. Dünyada yıldızı giderek parlayan Türkiye gerçeğiyle karşı karşıyayız. Kimi gafiller anlamasa da yurt dışından ülkemizi takip edenler bu hakikati daha iyi görüyor. 80-90'arın kalıplarıyla okumaya çalışanlar idrak edemese de ülkemiz gümbür gümbür geliyor. Seçimlerle ihtiyacımız olan azmi, cesareti tekrar elde ettik. 28 Mayıs gecesi sandıkların kapanmasıyla birlikte Türkiye Yüzyılı'nın ilk adımını atmış bulunuyoruz. Kabinemizi de süratle oluşturarak çalışmaya başladık. 5 sene boyunca hiç durmadan çalışarak Türkiye Yüzyılı vizyonunu inşa edeceğiz. Türkiye sadece 21 yıllık değil asırlık kazanımlarını tehlikeye atacak büyük kuşatmayı da parçalamıştır. Son seçim sonuçlarının milletin istikbal yolculuğu açısından zamanla daha iyi idrak edeceğiz. Milletimizin verilmiş sadakasının olduğunu gün geçtikçe daha iyi göreceğiz. İktidara gelmek için kimlerin kimlerle pazarlıklara giriştiği, vatanın bekasının işporta tezgahı gibi nasıl ortaya konduğu zamanla ortaya saçılacaktır. Terör örgütleriyle ne gibi pazarlıklar yapıldığı ortaya çıktıkça verilmiş sadakamız varmış diyeceğiz. Muhalefet cephesinde yaşananlar ülkenin nasıl felaketin eşiğinden döndüğünü gösteriyor. Seçim akşamında başlayan kavga o günden bugüne durmadı. Millete pazarladıkları masanın bir kurtlar sofrası olduğu ortaya çıktı. Milletimiz engin, basiret ve ferasetiyle bunların asıl yüzünü görmüş, kendisinin ve evlatlarının geleceğini riske atmamıştır. Aynı tavrı muhalefetten de bekliyoruz. Millete karşı siyaset yapmak yerine ülke ve millet için siyaset yapmaları hem kendileri hem de demokrasimiz açısından daha faydalı olacaktır.

"MUHALEFET AÇIĞINI BİR TÜRLÜ KAPATAMADIK"

Türkiye pek çok açığı kapamıştır. Ülkemizin en kronik sorunlarından olan muhalefet açığını bir türlü kapatamadık. Evlatlarımız umut vermek yerine yalan söyleyen, felaket tellallığı yapan muhalefet söylemine maruz kalmak istemiyor. Parti içi çekişmelerde taht kavgalarından bağımsız olarak Türkiye'nin yeni bir muhalefet anlayışına ihtiyaç var.