Türkiye, 6 Şubat'ta tarihinin en büyük deprem felaketini yaşadı.

11 ilde hummalı çalışmalar yürütülürken, söz verildiği gibi 1 yılda tamamlanması planlanan afet konutları için de temeller atıldı.

Yapılan çalışmalar kentsel dönüşüm projelerinin önemini bir kez daha ortaya koydu.

İstanbul'da kentsel dönüşüm seferberliği

Özellikle olası büyük bir depremin beklendiği İstanbul'da kentsel dönüşüm için büyük bir seferberlik başladı.

Kentlerin güvenli olması kapsamında çalışmalar hız kesmeden devam ederken yeni projelerde duyurulmaya devam ediliyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yüzyılın Dönüşümü İstanbul Programı"na katıldı.

Detaylar belli oldu

Cumhurbaşkanı Erdoğan burada yaptığı konuşmada kentsel dönüşüm projesiyle ilgili detayları tek tek açıkladı.

"350 bin konutu dönüştüreceğiz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Yüzyılın Dönüşümü İstanbul' projesi kapsamında 350 bin konutun dönüşeceğini, her bağımsız bölüm için toplamda 1,5 milyon liralık destek vereceklerini ifade etti.

"Her bağımsız bölüm için toplamda 1,5 milyon liralık destek vereceğiz"

İstanbulluların kampanyaya yoğun ilgi gösterdiğini kaydeden Erdoğan şunları söyledi:

Yüzyılın Dönüşümü İstanbul Programı münasebetiyle sizlerle birlikte olmaktan memnuniyet duyuyorum. Bu anlamlı buluşmaya vesile olan Çevre Bakanlığımıza, Sayın Bakan ve ekibine, ilgili tüm kurumlarımıza teşekkür ediyorum. Bugün İstanbul'umuzu depreme hazırlama noktasında tarihi nitelikte adımları eş zamanlı olarak atmanın gururunu yaşıyoruz. Hatırlarsanız nisan ayında şehrimizin en acil ihtiyaçlarından olan kentsel dönüşüm ile ilgili özgün bir projeyi kamuoyumuz ile paylaşmıştık. Kentsel dönüşümde yarısı bizden adını verdiğimiz kampanyamıza İstanbullu kardeşlerimiz çok yoğun teveccüh gösterdi. Kampanyaya bugüne kadar 1 milyon 233 bin bağımsız bölüm için başvuru yapıldı. Yarısı bizden kampanyası ile toplamda 350 bin konutun dönüşümünü gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Kampanyamız kapsamında her bağımsız bölüm için toplamda 1,5 milyon liralık destek vereceğiz. Bunun 100 bin lirası kira desteği olmak üzere 800 bin lirası hibe, 700 bin lirası çok uygun şartlarda kredi şeklinde verilecektir. Kredilerin ödenmesi evler tamamlandıktan sonra başlayacak ve ilk yılı faizsiz olarak tahsil edilecektir. Kalan yıllarda kredi maliyet oranı TÜFE'nin yarısı kadar olacak. Vatandaşımız alacağı bu 1,5 milyon liralık destekle inşallah evini yapacak, yeni yuvasında güvenli, huzurlu, mutlu bir şekilde oturacaktır.

"Yüzde 100 anlaşmaya varan bağımsız bölüm sayısı 71 bini aştı"

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuya ilişkin açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:

Kampanyamıza başvurup yüzde 100 anlaşmaya varan bağımsız bölüm sayısı 71 bini aştı. Yine başvuru yapıp yüzde 50 ve üzerinde mutabakat oluşan bağımsız bölüm sayısı ise 158 bine ulaştı. Bu insanlarımızla aralarındaki pürüzleri giderip anlaşma sağlayabilirse kampanyadan faydalanma imkanına kavuşacaklardır. Marmara Kentsel Dönüşüm Hizmet Ofisi'ne canlı bağlanarak 100 binadaki 500 insanımızla ilk sözleşmelerini imzalayacağız. Böylelikle toplamda 350 bin konutu dönüştürmeyi amaçlayan yarısı bizden kampanyasını bismillah diyerek fiilen başlatmış olacağız. Kampanyamızın İstanbul'umuza ve İstanbullu kardeşlerimize şimdiden hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.

İstanbul'da aile katliamı: Ölü sayısı 8'e yükseldi! İstanbul'da aile katliamı: Ölü sayısı 8'e yükseldi!

"İstanbul'da Yüzyılın Dönüşümü Projemize start veriyoruz"

Bugün atacağımız bir diğer kritik adım İstanbul Kentsel Dönüşüm Yıkım Programı'nın başlatılmasıdır. Şehrimizdeki kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında toplam 17 yapıda yer alan 261 bağımsız bölümün yıkımını gerçekleştireceğiz. Bugün ayrıca Bağcılar'da 371, Gaziosmanpaşa'da bin 96, Tuzla'da 3 farklı noktada bin 570 olmak üzere toplam 3 bin 37 konutun temellerini atıyoruz. Dolayısıyla bugünkü programımızla imza, yıkım ve yapım dahil tüm aşamalarıyla İstanbul'da Yüzyılın Dönüşümü Projemize start veriyoruz. Bu projelerde emeği geçen tüm bakanlarımızı ve ilgili kurumlarımızı canı gönülden tebrik ediyorum. Buradan özellikle yüzde 50 oranlarında anlaşma sağlamış vatandaşlarımı henüz evet dememiş komşularını da ikna etmek suretiyle bir an evvel yarısı bizden kampanyasında yer almaya davet ediyorum.

"Devlet ve vatandaş olarak deprem konusunu önceliklerimizin en başına almamız gerekiyor"

6 Şubat'ta yaşadığımız Kahramanmaraş merkezli şiddetli sarsıntılar miller olarak bize deprem gerçeğini tekrar hatırlatmıştır. 50 binden fazla canımızı toprağa verdiğimiz 11 ilimizdeki 14 milyon insanımızı doğrudan etkileyen böylesine büyük bir afetten sonra artık hiçbir şeyin eskisi gibi olması düşünülemez. Devlet ve vatandaş olarak deprem konusunu önceliklerimizin en başına almamız gerekiyor. Nitekim yakın zamanda Marmara Bölgemizde meydana gelen depremler çalışmalarımızı daha da hızlandırmamız gerektiğini gösteriyor. Burada bir hususa özellikle dikkatlerinizi çekmek isterim.

"Her deprem sonrasında madden ve manen toparlanmak için yıllarımızı harcadık"

Depreme karşı hazırlık yapmak bizim için tercihten öte zorunluluktur. Çünkü coğrafi olarak biz depremle burun buruna yaşayan bir ülkeyiz. Ülkemiz topraklarının yüzde 66'sı nüfusumuzun ise yüzde 71'i deprem açısından riskli alanlarda yer alıyor. Son bir asırda 6 ve üzeri büyüklükte 230'dan fazla depreme maruz kaldık. Bu depremlerde 130 bini aşkın kardeşimiz vefat etti. Sadece insani açıdan değil, ekonomik açıdan da çok ağır bedeller ödedik. 17 Ağustos Marmara depreminin ekonomimiz üzerindeki menfi etkilerini yıllarca hissettik. Son olarak 6 Şubat depremlerinin Türk ekonomisine maliyeti 104 milyar dolardan fazladır. Her deprem sonrasında madden ve manen toparlanmak için yıllarımızı harcadık. Bunlar depremin mali yüküdür. Toprak altında yitirdiklerimizin kalbimizde açtığı yaralar ise muhtemelen hiç kapanmayacaktır. Yarım kalan umutlar, enkaza dönen evlerin hafızalarda bıraktığı tortular, özellikle depremzedelerimizin yüreğini yakmaya devam edecek. Hal böyle iken hiçbirimizin depremi hafife alma, deprem gerçeğine gözlerini kapama gibi bir lüksü olamaz. Bu topraklarda yaşamaya devam edeceksek ki biz buna inanıyoruz. Böyle deprem riskini bir an olsun aklımızdan çıkaramayız. Bunu unutmak demek Allah korusun 17 Ağustos ve 6 Şubat benzeri felaketlerle yeniden karşılaşmak demektir.

"Türkiye'nin birincil meselesi yapı stokunun süratle yenilenmesidir"

Teşhisi doğru koymak tedavinin yarısıdır. Sorunla yüzleşmek kabullenmek çözümün ilk adımıdır. Dolayısıyla depremle mücadeleyi önce zihinlerde başlatmamız gerekiyor. Deprem değil çürük, sağlıksız, dayanıksız bina öldürür ilkesini tamamen özümsemeden hiçbir yere varamayız. Tartışmasız bir şekilde Türkiye'nin birincil meselesi yapı stokunun süratle yenilenmesidir. Bu sebeple başta İstanbul olmak üzere 81 vilayetimize yapacağımız en büyük iyiliğin kentsel dönüşüm hamleleri olduğuna inanıyoruz.

"TOKİ'miz tarafından yapılan binalarda hamdolsun hiçbir sıkıntı, hiçbir can kaybı yaşanmadı"

Bilhassa 6 Şubat depremlerinde TOKİ'nin depreme karşı mücadelede ne kadar hayati, ne kadar kritik bir rol oynadığı ortaya çıkmıştır. Yıllardır CHP zihniyetinin acımasızca eleştirdiği TOKİ binalarımız tekniği ve inşaatı ile deprem imtihanını alnının akıyla vermiştir. TOKİ'miz tarafından yapılan binalarda hamdolsun hiçbir sıkıntı, hiçbir can kaybı yaşanmadı. Muhalefete ve medyadaki kalemşörlerine rağmen TOKİ'mize böyle bir misyon yükleyerek milyonlarca konut ürettiğimiz için bugün hamdediyoruz. İnşallah bundan sonra da TOKİ'nin lokomotifliğinde Türkiye'nin konut stokunu yenilemeye devam edeceğiz.

Kaynak: ENSONHABER