GÜNCEL

Cumhurbaşkanı Erdoğan enflasyonun hızlı düşüşü için o ayı işaret etti!

Abone Ol

TİSK 28. Olağan Genel Kurulu'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, enflasyona ilişkin önemli mesajlar verdi. Erdoğan, enflasyon için yılbaşı vurgusu yaptı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'da Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) 28. Olağan Genel Kurulu'na katıldı. Törende katılımcılara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, enflasyona ilişkin net mesajlar verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün açıklanan enflasyon verileriyle iyileşme belirtilerinin başladığını söyledi.

"Şubat ayından itibaren enflasyon kontrolü kolay bir yere gelecek"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ekonomimizi faiz, kur, enflasyon şer üçgeninde teslim alma girişimlerinin yol açtığı sıkıntıların da farkındayız. Sebeplerini bildiğimiz bu sıkıntıların sonuçlarını önce hafifletmek ardından da tamamen ortadan kaldırmak için yoğun ve kararlı bir çalışma içindeyiz." açıklaması yaptı.

"Ülkemizi dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasına çıkartacağız"

Büyük bedeller ödenerek bu noktalara gelindiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Cumhuriyet tarihi boyunca defalarca tecrübe ettiğimiz bu senaryo milletimizle birlikte verdiğimiz kararlı mücadele sayesinde ilk defa işe yaramamış, çeyrek asır geriye gidişimizle sonuçlanmamıştır. Dünya milli gelir sıralamasında bugün bulunduğumuz yerin 2 kat üzerinde bir yere ulaşabilecekken biraz daha sabretmek mecburiyetinde kaldık. Gerçi milli gelirin satın alma paritesine göre hesabında 11. sıraya yükseldik. Ama biz bunu yeterli görmüyoruz. İnşallah uyguladığımız ekonomi programını başarıya ulaştırarak küresel krizleri fırsata dönüştürerek ve hep birlikte daha çok çalışarak ülkemizi dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasına da çıkartacağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın." dedi.

"20 yılda asırlara bedel atılımlar yaptık"

"Geçtiğimiz 20 yılda gerçekleştirdiğimiz asırlara bedel demokrasi ve kalkınma atılımları hayatın her alanı gibi ekonomide de tarihi dönüşümlere yol açmıştır." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin ekonominin tüm alanlarındaki ölçeği küresel rekabet gücünün bir ifadesi olarak fevkalade yükselmiş, büyümüştür. Makroekonomik göstergeleri, ülkemizin hangi alanlarda üç kat, beş kat, on kat büyüdüğünü sizler zaten yakından takip ediyorsunuz. Burada dikkat çekmek istediğim husus Türkiye'nin bilhassa son 10 yılda maruz kaldığı siyasi ve ekonomik engellemelere, tuzaklara, saldırılara rağmen bölgesel ve küresel liderlik seviyesine ulaşmasıdır. Asıl hedeflerimize yönelmek için daha büyük atılımlar yapmaya hazırlandığımız bir dönemde ardı ardına yaşadığımız hadiselerin hepsinin de gerisinde ülkemizi belirli bir çizginin altında tutma niyeti vardır." ifadelerini kullandı.

"Artık kendi hedeflerini belirleyen bir Türkiye var"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları ise şöyle: "İş dünyamızda, vatandaşlarımız da müsterih olsunlar, vesayete, darbecilere, terör örgütlerine, ekonomik tetikçilere karşı verdiğimiz mücadele asla boşa gitmemiştir. 20 yıl önce Doğu'nun Güneydoğu'nun halini düşünün. Terörden aman alabiliyor muyduk? Yatırımlar Doğu'da Güneydoğu'da devam ediyor muydu? Ama şimdi Doğu'da Güneydoğu'da yatırımlarımız elhamdülillah devam ediyor. Oralarda istihdam, yatırımla beraber arttı, üretim arttı, ihracat arttı, cari fazla yoluyla da büyüme hamdolsun başladı. Şimdi artık Türkiye dünyada büyüyen ülkeler sıralamasında ilk 3, ilk 5 arasında yerini alıyor. Ama kimse Türkiye'nin bu büyümesine bakmıyor. Hala onlar başka yerlerde geziyorlar. Biz ise ülkemizin asırlık demokrasi ve kalkınma hikayesindeki kısır döngüyü kırmayı hamdolsun başardık. Artık siyasette, ekonomide, diplomatik ve askeri stratejilerinde kendi kararlarını kendi veren, kendi alt yapısını kendi oluşturan, kendi hedeflerini kendi belirleyen bir Türkiye var. Bizim kaderimiz artık birilerinin elinde değil, artık kaderimizi milletimizin kendisi belirliyor. Bugün ülke olarak Balkanlar'dan Afrika'ya, Orta Asya'dan Güney Asya'ya kadar geniş bir alanda sözde değil fiilen etki sahibi, muhataplarımızla sadece irasyonel değil gerçek ilişkiler kurabilen bir konuma geldik. Çevremizde siyasi ve insani krizler kol gezerken biz güven ve istikrar içinde geleceğimize bakabiliyoruz.

"Tüm bu oyunları bozacak adımlar attık"

Ülkemizin dört bir yanında başlayan ve halen süren ateşi ülkemize taşımak için nice sinsi oyunlar oynandığın beraberce şahit olduk. Sınır ötesi harekatlardan, üretimi ve istihdamı destekleyecek sosyal dengeyi koruyacak kapsamlı programlara kadar tüm bu oyunları bozacak pek çok önemli adımlar attık. Türkiye'yi diğer yöntemlerle dize getiremediklerini görenler son olarak ekonomi silahını çektiler. Zaten şu andaki gidişde ellerinde dört tane silah, eğer başarabilirlerse. Birisi ekonomi, bir diğeri diplomasi bir diğeri özellikle yatıyorlar kalkıyorlar mülteci sorunu ve bütün bunlarla beraber acaba biz bu dörtten neyi nereye çekeriz de bu iktidarı tabi onlar iktidar da demiyorlar bu Erdoğan'ı indiririz. Erdoğan fani, biz bugün varız yarın yokuz.

"Sürdürülebilir çözümler üretmeye gayret gösterdik"

Geçmişte sosyal barışı tehdit eden gerilimlerin yol açtığı sıkıntıları epeyce yaşamış bir ülkeyiz. Kuruluş amaçlarının dışına çıkarak ideolojik kavgaların bayraktarlığını yapan tarafların çekişmelerinin ülkemize ağır maliyetleri olmuştur. Bunun için biz iktidara geldiğimiz günden beri ülkenin ve milletin çıkarlarını en üstte tutarık tüm kesimlerin hassasiyetlerini dikkate alan politikalar geliştirmeye ve uygulamaya özel önem verdik. Çalışma hayatını tüm taraflarıyla dinledik, adaleti ve hakkaniyeti asla elden bırakmadan orta yolu bulmaya, sorunlara gerçekçi ve sürdürülebilir çözümler üretmeye gayret gösterdik."