ŞEHRİVAN HABER: FATMA NUR POLATCAN-HAKİM İNALGÖZ
Van’ın çevre sorunlarını sık sık ele alan ve bu sorunların çözüme kavuşması için çaba sarf eden Van ÇEV-DER 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla farklı bir etkinliğe imza attı. ÇEV-DER Başkanı Ali Kalçık ve dernek üyeleri Van Gölü sahilinde, çello eşliğinde basın açıklaması düzenledi. Açıklamada, Van Gölü başta olmak üzere kentteki doğal ve tarihi yapıların korunmasından, çevre sorunlarının çözüme kavuşmasına kadar birçok soruna değinildi.
Sürekli olarak çevresel konulara değinen ÇEV-DER, Dünya Çevre Günü münasebeti ile yapılan açıklamada Van Gölü’nün korunması ve bir kanun ile koruma altına alınması başta olmak üzere bölgedeki HES’ler ve yeşilin azlığı gibi konulara dikkat çekti. Van Gölü’nün hızlı bir şekilde kirletildiğine vurgu yapan Kalçık; “Van Denizinin yatırıma dönüşmesi, turizme açılması, içinde bulunan tüm değerlerin korunması gerekmektedir. Doğası, kıyısı, balığı ile ekonomik girdi olarak yörede yaşayan insanlara gelir kapısı olmasını sağlamak hiç zor değil.” Dedi. Van ÇEV-DER, Dünya Çevre Günü münasebetiyle Van Gölü sahilinde, çello eşliğinde basın açıklaması düzenledi. Van Gölü’ndeki kirliliğe dikkat çekmek amacıyla ilkin çello çalındıktan sonra Van ÇEV-DER Başkanı Ali Kalçık basın açıklamasını okudu. Kalçık, açıklamasında kentin birçok sorununa değinerek, çözüm önerilerinde bulundu.
VAN ÇEV-DER SIK SIK KENTİN ÇEVRE SORUNLARINI ELE ALIYOR…
Kalçık, açıklamasında 2005 yılından bu yana Van’ın birçok çevre sorununu gündeme taşıyarak bu sorunların çözüme kavuşması için çalışmalar yürüttüklerini dile getirerek sözlerine şöyle başladı: “Birleşmiş Milletler Örgütü 1972 yılında İsveç’in başkenti Stockholm’de 5 Haziran tarihinin “Dünya Çevre Günü” olmasını oybirliği ile kabul etti. Kabul edilişinden bu yana çevre sorunlarına kamuoyunun dikkatini çekmek amacıyla dünya genelinde çeşitli etkinlikler düzenlenmeye başlandı. Bu çerçevede 2006 yılı Dünya Çevre Günü’nün ana teması “Çöller ve Çölleşme” sloganı ile “Kurak Alanlar Çölleşmesin” olarak belirlendi.”
“HIZLI VE ÇARPIK KENTLEŞME İLİN ÇEVRESEL SORUNU”
“Bu anlamda çevre sorunlarına duyarlılığın gelişmesi için 2005 yılından bugüne Van ÇEV-DER olarak birçok çevre sorununu gündeme taşıyarak ve mevcut sorunları çözmek için basın yayın kanalıyla çevre sorunlarına çözüm üretmek, belli dönemlerde aktif çalışmalar yürütmek, sorunları tespit etmek ve yetkilerle sorunların çözüme kavuşturulması noktasında çalışmalar yürütmekteyiz. İlimizin jeopolitik konumu özellikle dünya değeri olan Van Denizi’nin önemli kısmının ilimizin sınırları içinde olması bizler ve yetkilere her zamankinden daha çok görev yüklemektedir. Özellikle hızlı ve çarpık kentleşme ilimizin çevresel sorunlarını önemli boyutlara taşımaktadır.”
KALÇIK: SORUNLARIN ÇÖZÜLMESİ GEREKTİĞİNİ YETKİLİLERE AÇIKLADIK
Van Gölü’nün yeterince korunmadığını belirten Kalçık, “İlimizin ön plana çıkan çevre sorunlarının çözümü için ÇEV-DER olarak yetkilerle görüşmeler yapmış, sorunların ciddi boyutta olduğunu, sorunların ertelenemez, bekletilemez olduğunu, çözüm bulunması gerektiğini açıkladık. Coğrafik yapısı nedeniyle doğa harikası olan 1726 rakımındaki Van Denizi, ilimiz ve bölgemiz için en büyük turizm getirisi ve istihdam kaynağıdır. 450 km sınırı olan ve her metresinde ayrı güzellik taşıyan bu değeri maalesef yeterince koruyamamaktayız. Kıyılar doldurularak kıyıların kullanımına engel olunmaktadır.”
“HEM DENİZİMİZİ HEM EKONOMİK DEĞERİMİZİ TAHRİP EDİYORUZ”
“Van Denizinin yatırıma dönüşmesi, turizme açılması, içinde bulunan tüm değerlerin korunması gerekmektedir. Doğası, kıyısı, balığı ile ekonomik girdi olarak yörede yaşayan insanlara gelir kapısı olmasını sağlamak hiç zor değil. Günümüzde bu nimetlerinden yararlanacağı yerde daha çok olumsuzluklarını yaşadığımız kanalizasyon ve evsel atık çukuruna düşen denizimizin kirliliği her geçen gün daha bariz bir şekilde karşımıza çıkmaktadır. Oysaki gelişmiş ülkelerde kanalizasyon ve evsel atıklar ekonomiye dönüştürülürken biz hem denizimizi hem de ekonomik değerlerimizi tahrip etmekteyiz” dedi.
“VAN GÖLÜ KORUNMALI”
Kalçık, Van Gölü’nün korunması için önerilerde bulunarak sözlerine şöyle devam etti: “Bütün bu çevresel tehditlere karşın Van Denizi’nin kirlilikten kurtulması ve gelecek nesillere temiz bir deniz bırakmak için yaklaşık 1 milyon 200 bin insanın yaşadığı Van Denizi havzasının tüm yerleşim alanlarında kanalizasyonlarının biyolojik arıtma yapılarak atıklar enerjiye dönüştürülmeli faaliyet verenlerin de tam kapasite ile çalıştırılması gerekmektedir. Merkezi hükümet tarafından Van Gölü Koruma Kanunu çıkarılmalı, bağlı akarsu, dere, kanal bağlantılarının deniz bağlantılarının evsel atıkların, denize girmemesi bariyer, çorap vb. yöntemlerle engellenmeli filtre ve ıslah edilmeli, 3621 Sayılı Kanunun gereği tüm sahiller, tüm vatandaşlara açılarak 100 metrelik kıyı kenar çizgisine uyumalıdır. Piknik alanlarındaki sahiller koruma amaçlı tedbirler alınarak çözüm yaratılmalı, piknik alanlarında çevre bilinci oluşturulmalı ve sera yapımında kullanılan plastikler toplanılarak geri dönüşüm sağlanmalıdır.”
KALÇIK: HES’LERDEN VAZGEÇİLMELİDİR
HES’lere de değinen Kalçık, “İlimizin trafik kaynaklı kirliliğine bir an önce çözüm bulunmalı, ilimizin imar sorunundan kaynaklı sorunların giderilerek, yeşil alanlar ve yollar korunmalıdır. Van balığı korunması özellikle üreme dönemlerinde hassasiyet gösterilmeli, su kaynakları kirletilmemeli yapılan ya da yapılacak HES’lerden vazgeçilmeli üreme dönemlerde derelerdeki suyun kesilmesinde toplu balık ölümleri yaşanmakta özellikle DSİ konu hakkında hassasiyet göstermelidir. Van’ın değeri olan Kanisipi Şelalesi durdurma kararının alınmasına faaliyetlerinin durdurulmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Zilan’a yapılan HES’lerin yerine güneş enerjisine geçilmelidir. Zilan’da yapılan maden ocaklarında vazgeçilmelidir. Bölgede yapılan ya da yapılacak HESLER durdurulmalıdır. Güneşin başkenti olan 365 günün 300 güne yakınında güneşli olan ilimizde HES’ler yerine eksilmeyen güneşten maksimum düzeyde faydalanılarak yerine yenilenebilir temiz enerji kullanılmalıdır” şeklinde konuştu.
VAN, YEŞİLE HASRET…
Kalçık, yeşil alanların yetersiz olduğunu ifade ederek, “Yeşil alanların yetersizliğinden kişi başına düşen yeşil alan 15 metrekare olması gerekirken gelinen noktada 2 metrekarenin altına düşmüştür. Sarmaç Köyünde ve kent ormanı yapılan ormanlar bakımsızlık ve ilgisizlikten yok olma durumuna gelmiştir. Sazlıkların tahrip edilmesi, yakılması, dolgu yapılması, imara ve tarıma açılması yarattığı olumsuzlukların önüne geçilmelidir. İlimizde yok denecek kadar az olan parklara yenisi yapılmazken ilin ilk parkı olan İskele Park’ı yıkılarak bir gecede talan edilmiş, apar topar yıkılarak ağaçlar kesilmiş, hafriyata çevrilen parka 4 yıldır hiçbir işlem yapılmadan bekletilmektedir. Medeniyetler şehri olan Van’da yüzlerce tarihi eser var ve bu değerler yok olmaya yüz tutmuş. Eski Van şehri (Tuşba) Horhor Bahçesi, Yedi Kilise, Toprakkale vb. yerler yok olmakla karşı karşıya kalmıştır” diye aktardı.
“ÇOCUKLARIMIZA TEMİZ BİR GELECEK BIRAKABİLİRİZ”
‘Hayatın her alanında duyarlı insan topluluğu yetiştirerek çocuklarımıza temiz ve yaşanabilir bir gelecek bırakabiliriz’ diyen Kalçık, sözlerini şöyle tamamladı: “Van denizine akan irili ufaklı onlarca akarsu arıtılmalı. İl ve ilçe merkezlerinde bulunan mezbahalar ciddi sorun yaratmaktadır. İl ve ilçe merkezleri içinde yapılan kesimler ve atıkların merkezlere gelişi güzel bırakılması çevre ve insan sağlığı üzerinde ciddi tehdit oluşturmaktadır. Dışarıdaki hayvan kesimleri de aynı şekilde çevre sağlığı üzerinde büyük olumsuzluklara neden olmaktadır. Mezbahalar tekniğe uygun yaşam alanlarının dışında yapılmalı. Mezbahaların olmadığı yerlerde kesimlerin önüne geçilmeli ya da ıslah edilmelidir. İlimiz ve bağlı ilçelerde kanalizasyon, alt yapı ivedilikle çözülerek arıtma tesislerinin bir an önce modern ileri biyolojik arıtmalar hizmete girmelidir. Tıbbı atıklar teknik ve yönetmeliklere göre ıslah edilmelidir. İlimizde yok denilecek kadar az olan ormanların kesilmesine asla müsaade edilmemelidir. Hayatın her alanında duyarlı insan topluluğu yetiştirerek çocuklarımıza temiz ve yaşanabilir bir gelecek bırakabiliriz. 5 Haziran Dünya Çevre Günü kutlu olsun.”