Canım öğretmenim!

Abone Ol

"Öğretmenler; Cumhuriyetin fedakar öğretmen ve eğitimcileri, yeni nesli sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin beceriniz ve fedakarlığınızın derecesiyle orantılı olacaktır."

"Gözlerimizi kapayıp tek başımıza yaşadığımızı düşünemeyiz. Memleketimizi bir çember içine alıp dünya ile olan bağlarımızı kopartamayız. Aksine yükselmiş, ilerlemiş, çağdaş bir millet olarak medeniyet düzeyinin de üzerinde yaşayacağız. Bu hayat ancak ilim ve fen ile olur. İlim ve fen nerede ise oradan alacağız ve her ulus ferdinin kafasına koyacağız. İlim ve fen için kayıt ve şart yoktur."

Öğretmenlerin haftası ya da öğretmenlerin günü demek, bir sözün kalıplaşması mı demek? Hep söylenir öğretmenlik en kutsal meslektir diye ve biz kalıplaşmış bu cümlelerden oluşan bir kutsallık payesi içinde aslında çok fark etmeyiz üzerimizdeki etkilerini. 
Yıllar boyunca insan denen varlığın mimarı, mühendisi, ustası, kalfası, ağır işçisi ve eğiticisidir onlar. 
Ailemizden sonra üzerimizde en fazla emeği olan sevgili öğretmenlerimiz.
Hakları nasıl ödenir ki?
Nasıl öderiz bize harf harf dokuyarak öğrettikleri bilginin, emeğin, şefkatin, anneliklerinin, babalıklarının hakkını?
Ödeyebilir miyiz?
Öğretmen annedir, öğretmen babadır, öğretmen sırdaştır, arkadaştır, ara bulucudur ve aslında öğretmen eğiticidir. 
Biz klasik anlamda öğretmen diyerek kalıplaşmış bir kelimeye sığdırıyoruz belki tüm bir ömrü ve emeği ama öğretmen dediğimiz kişi bir eğitmendir. 
Eğitmenle öğretmen farklı şeylerdir aslında. 
Öğretmen öğreten insan, eğitmen eğiten insan demektir. 
Herkes bir başkasına sahip olduğu bir bilgiyi öğretebilir. 
Öğretmek bir bilginin başkasıyla paylaşılması, başkasına anlatılması ve öğretilmesi iken eğitmek, çok başka bir şeydir.
Eğitmek bir süreçtir, eğitmek bir bütünü kavramak ve bireyi bütün olarak görebilmek demektir.
“Eğitim öğrenilen bilgiler unutulduktan sonra geriye kalan şeydir.” diyor dünyanın en büyük dahisi.
Öğrendiklerimiz, bütün o kitabi bilgiler yıllar geçip unutulduktan sonra bize güzel ve değerli bir şeyler kazandırmışsa, bizi törpülemişse, insan gibi insan olabilmişsek eğitilmişiz demektir.
Eğitimin her düzeyinde, her kademesin de!...
Öğretmen öğretendir...
Bir çocuk okula başladığı günden itibaren en çok öğretmeniyle birliktedir.
Çocuklar için örnek insan, öğretmenidir.
Öğretmen hep saygı duyulan itaat edilen kişidir;
Çünkü, o hep verir. 
O alış-veriş yapmaz.
Öğrencileriyle veriş-alış’tır arasındaki ilişki...
Öğretir, hep öğretir. Öğrencisini yetiştirmek, bilgilendirmek onu gururlandırır...
Kolay mı bir insan yetiştirip bu acımasız dünyaya salıvermek?..
Yüreği hep kıpır kıpırdır öğretmenin...
Boşuna mı söylenmiş Hz. Ali’den beri “bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” diye...’’(Elmacı O, 2012)