Garip bir süreçten geçiyoruz.
Bir taraftan sağlıkla ilgili ciddi sorunlarımız var.
Bir taraftan ekonomi bu gidişattan dolayı büyük yaraları alıyor.
Virüs yayılıyor, çember daralıyor, çember daraldıkça işler aksadıkça ekonomideki kriz de büyüyor.
Anlayacağınız sadece sağlık değil her alanda kayıplar yaşıyoruz.
İşlerin iyi olması için umutlu olalım istiyoruz.
Ama onu da yapamıyoruz.
Kendi elimizde kötüye götürdüğümüz süreç iyice kontrolden çıktı.
Vakalar arttı.
Ölümler arttı.
Artık bizler de günlük onlarca, yüzlerce vakadan söz ediyor, her gün ölüm haberleri alıyoruz.
Öyle bir noktadayız ki Sağlık Bakanı bile apar topar kente geldi.
Ülke geneli ile birlikte tedbirler sıkılaştı.
Şu sıralar iyice sıkıldı.
Umarım sonuç alınır.
İşler iyice yoluna girer.
Çünkü bu kayıplar ekonomik anlamda da kayıplar yaşatıyor.
Bakın Kapıköy meselesi bunun en önemli örneklerinden birisi.
Bakmayın büyük bir memleketiz ama çok dar bir çevrede kazanıyoruz.
Eskiden olsa elimizde tarım var, hayvancılık var, hayvansal üretimler var vs diyebiliyorduk.
Ama son yıllarda kendimizi tamamıyla turizme adadık.
Yatırımlar da yönelişler de bu yönde oldu.
Yani çok da üreten bir kent değiliz.
Bu noktada sınır kenti olmanın dezavantajını da daha yeni yeni son birkaç yıldır pozitife dönüştürüp Kapıköy’den faydalanmaya başlamıştık.
Şimdi o da sıkıntıda.
Bir şeyler düzelsin iyi olalım dedik.
Tam iyimser baktık.
Hem Türkiye’de hem de İran’da işler yine çığrından çıktı.
Kapıköy için çağrılar yapılırken vaka sayısı iyice arttı.
Kapıköy açıldı diye iş dünyası sevindi.
Ama bu açılışın sadece vatandaşların gidiş gelişleri noktasında olduğunu öğrendik.
Anlayacağınız yapamıyoruz.
Açalım mı açmayalım mı?
Gelsinler mi gelmesinler mi?
Emin olamıyoruz.
Birileri gelmeyince de kazanmıyoruz.
Hastalık yayıldıkça kabuğumuza giriyor, kazanamıyoruz.
Kazanamadıkça kaybediyoruz.
Hem sağlığımızdan hem paramızdan olduk.
Hala kan kaybediyoruz.
Tüm sektörler pür dikkat bekliyor.
Farklı bir şeyler de olsun kan kaybı dursun istiyorlar.
Ama bir taraftan da rahat davranıyoruz.
Rahatımızdan taviz vermiyoruz.
Anlayacağınız enseyi karartmak için o kadar çok sebebimiz oldu ki.
Artık bunaldık.
Sıkıldık.
Acilen bu girdaptan çıkmamız lazım.
Bunun için de el birliği ile mücadele şart.
Artık bu iş rica noktasından çıktı.
Önlemler, tedbirler daha da sıklaşıyor.
İşler yasaklara varmadan, iyice kötüleşmeden biz bu işin içinden çıkmalıyız.
Yoksa daha çok kayıp daha çok sıkıntı yaşayacağız.
Allah göstermesin.