Ülkede birçok ilde uygulanan ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2024 yılı hedeflerinde en dikkat çeken projelerden biri ‘Gece Müzeciliği’ hem kültür turizmini hareketlendiriyor hem de tarihi yapıların farklı bir atmosferde ziyaret edilmesini sağlıyor. Tarihi ve kültürel değerleriyle ön plana çıkan Van’da bu uygulama henüz hayata geçirilmiş değil. Geçtiğimiz yıl ışıklandırması yapılan Akdamar Adası ve Kilisesi, Van Kalesi ve Hoşap Kalesi gibi yapıların etkileyici ışıklandırmaları bu yapıların geceleri de ziyaret edilebilir olduğunu ortaya koyuyor.
Van’da geceleri ziyaretçilere sunulacak rehberli turlar ve özel etkinlikler, hem yerel halk hem de turistler için benzersiz bir deneyim yaratabilecekken, Van’da ‘gece müzeciliği’ önerisi ile ilgili Şehrivan’a konuşan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Emre Karaduman, Van’ın bu potansiyeli en iyi şekilde değerlendirebilecek altyapıya sahip il olduğunu dile getirdi.
GECE MÜZECİLİĞİ UYGULAMASI VAN’DA OLABİLİR Mİ?
Karaduman, Van’da gece müzeciliğinin olabileceğini örneklerle açıklayarak, “Van gibi tarihi ve kültürel açıdan zengin bir şehirde gece müzeciliği uygulanabilir. Hatta Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sitesinde Akdamar Adası gece müzeciliği kapsamında gezilebilecek müzeler arasında yer alıyor. Akdamar Adası 19.30’a kadar açık kalıyor. Kışın bu saat 17.00’ye kadar geriliyor. Ama tabii sadece işte sıcaklık gibi olanaklar değil bunun dışında farklı anlamlarda da değerlendirilebilir. Akdamar Adası, Van Kalesi başta olmak üzere Hoşab Kalesi etrafında uygun alanlar oluşturulup buna benzer çalışmalar yapılabilir. Buralar gece müzeciliğine ilham veren yerler olarak değerlendirilebilir. Van Kalesi’nin Eski Van Şehri kısmında değil diğer bahçe olan alanda insanların geceleri birlikte vakit geçirip, sosyal etkileşimde bulunup, kültürel anlamda bir şeyler paylaştığı, geceyi orada geçirdiği bir hizmet sunduğunuzu düşünün” diye aktardı.
KARADUMAN: GECE MÜZECİLİĞİNE UYGUN ALANLARIN SAYISI ÇOK
Kentte gece müzeciliği kapsamında yer alabilecek birçok örnek bulunduğunu ve bu alanların bu kapsamda faaliyet verebileceklerini söyleyen Dr. Karaduman, “Van’da bu kapsama dahil edeceğimi alanların sayısı çok. Horhor Medresesi var mesela. Bediüzzaman Sait Nursi’den kalan kendisinin de bir dönem orada ibadetini gerçekleştirdiği medrese olan Horhor Medresesi bu kapsamda yine Van Kalesi’nin gece müzeciliği anlamında hizmet vermesi açısından önemli bir unsur olarak değerlendirilebilir. Van Kalesi geceleri ışıklandırılıyor ve şehirde çok anlamlı, çok güzel bir siluet ortaya çıkıyor. Bu yalnız başına kalırsa sadece aslında bir kayayı bir taşı ışıklandırılmış oluyorsunuz ama gece müzeciliği kapsamına alınırsa hem yerel halk için hem de turistler için eşsiz bir deneyim olur. Tabii bu ifade ettiğim yaz mevsimi için. Van’da kış şartları ağır geçtiği için özellikle açık hava müzeciliğinde kışın çok verim alamayabiliyoruz. Gündüz de olsa gece zaten yok. Van Müzesi gibi dünyanın en büyük Urartu Müzesi olarak bilinen kapalı alanlarımız var. Bu müze kapsamında bir şey yapılabilir ya da Van Kalesi'nin gecenin müzeciliğine dahil edilmesi kapsamında çok yakın olması nedeniyle Van Müzesi ve Van Kalesi birlikte değerlendirilebilir, birlikte bir kompozisyon çıkarılabilir” ifadelerini kullandı.
AKDAMAR’IN IŞILTISI VAN’A KAZANDIRABİLİR!
Akdamar Adası ve Kilisesi’nin gece müzeciliğinde fırsat olduğunun altını çizen Karaduman, “Akdamar Adası daha bağımsız. Şehir merkezine de uzakta bir yerde. Bu aslında Akdamar Adası’nın gece müzeciliğine dahil edilmesi açısından çok önemli bir fırsat olarak nitelendirilir. Bu durumun sebebi ise şehrin gürültüsünden uzaktadır, sakin bir alandadır ve bu alanda ışıklandırma da başladı. Bir çalışma planlanabilir. Tabii bunun için adaya hareket edecek teknelerden tutun çalıştıkları saatlere kadar genel anlamda güvenliğe kadar her konuda çok dikkat etmek gerekiyor” dedi.
EKONOMİK KATKILARI DA BÜYÜK OLUR
Gece müzeciliğinin Van için ilgi çekici olacağını vurgulayan Karaduman şunları söyledi: “Van halkı yeniliklere çok açık. Bu anlamda da aslında yaz aylarında Van için gece müzeciliğinin ilgi çekecek bir etkinlik ve uygulama olacağına inanıyorum. Gece insanları Akdamar Adası’nda, Van Kalesi'nde topladığınızı düşünün. Birlikte bilimsel etkinlikler, kültürel etkinlikler, sanatsal etkinlikler gerçekleştirdiğimizi ve insanların da buna ilgi göstereceğini düşünün. En önemli altyapı aslında insanların ilgisini çekmek, ilgiyi çekmeye yönelik bir çalışma hazırlamak. Suyundan, elektriğinden, güvenliğinden bahsedersiniz ama öncelikle insanları bu yöne çevirmek lazım.”
VAN GECE MÜZECİLİĞİ FARKLI ETKİNLİKLER İLE ZENGİNLEŞTİRİLEREK BAŞLATILABİLİR
Karaduman, Van’da gece müzeciliğinde altyapı çalışmalarının önemine değinerek, “İnsanların bu anlamda ilgisini çekecek faaliyetleri Van’a getirirseniz katkıları olabilir. Yoksa önemli bütçeler sağlarsınız ama önemli sonuçları olmayabilir. Bunu sağladıktan sonra, pazarlamasını yaptıktan sonra güvenlik, aydınlatma gibi altyapıları karşılamak da çok önemli. Örneğin insanlar karanlık çöktükten sonra adaya giderken önemli bir güvenlik ihtiyacı hissederler. Adada kaldıkları zaman yine benzer bir güvenlik riskiyle karşı karşıya kalabilirler. Gecenin bir vakti adada yukarılara çıkmak isteyen insanlar olabilir. Bu anlamda güvenlik sorumluluğunun ortadan kalkması gerekiyor. Yani güvenlik ihtiyacının iyi bir şekilde karşılanmış olması gerekiyor. Van Müzesi’nde yapılsa geceye uygun ışıkların ya da açık havada buna uygun ışıklandırmanın, aydınlatmanın yapılması gerekiyor. Yarın öbür gün bu konu için kollar sıvandığında altyapısal anlamda birçok gereklilikle karşı karşıya kalacaksınız” diye konuştu.
GECE MÜZECİLİĞİNİN VAN’A KATKISI OLUR MU?
Van’da gece müzeciliği olduğu taktirde kamu kurumları veya özel sektörün bu konuda rol oynayabileceğini aktaran Karaduman, “Burada kamunun inisiyatifi çok önemli, kamunun rol alması çok önemli. Kamusal bir girişimle gece müzeciliği uygulaması yapılabilirse bundan herkes faydalanır. Van Kalesi’nde açık alan bir sergi alanı olursa buraya özel işletmeler, özel girişimler gelecek. Orada satın aldığınız herhangi bir sergi ürününden tutun bir yiyecek-içeceğe kadar herkese fayda sağlayacaktır. Yerel halk da, esnaf da bu anlamda bir kazanç sağlayacak. Dolayısıyla iyi planlanabilirse özel girişimleri de destekleyecek ekstra kazanç sağlama yöntemine başvurulabilir. Siz orada insanları farklı formüllerle bulundurabilirsiniz. Gece müzeciliğe dahil olan ziyaretçiler yaptıkları alışverişle bir kazanç oluşturacaklar. Van Müzesi, Van Kalesi, Akdamar Adası ücretli girişlerin yapıldığı yerlerdir. Bu anlamda da önemli bir katkı sağlanabilir” şeklinde konuştu.
GECESİ AYRI, GÜNDÜZÜ AYRI VAN, BU UYGULAMAYA İYİ BİR ADAY!
Karaduman, gece müzeciliğinin kentin tanıtımı açısından çok önemli olduğunu vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı: “Gece müzeciliği Van’ın tanıtılması açısından önemli. Şehrimizi ziyaret eden ziyaretçiler bizim kültürümüzden, kültürel unsurlarımızdan çok bir şey almadan gidiyorlar. Gerek gastronomi kültürü, gerek eski kılık kıyafet, oturma geceleri, kültürel etkinliklerine ilişkin farklı çalışmalar yapılabilir. Van’ın tarihi zenginliklerini öne çıkaracak bu uygulamanın hayata geçmesi için yerel yönetimlere, sivil toplum kuruluşlarına ve turizm yetkililerine büyük görev düşüyor. İlgili kurumlar tarafından yapılacak altyapı çalışmaları ve tanıtım faaliyetleriyle Van, sadece gündüzleri değil, geceleri de kültür ve tarih turizminin başkenti olabilir.”
GECE MÜZECİLİĞİ NEDİR?
Karaduman, gece müzeciliğinin nasıl başladığını anlatarak bu uygulamanın tarihi ile ilgili olarak, “Gece müzeciliği kavramı içerik ve nitelik itibariyle çok eskiye dayansa da aslında modern anlamda gece müzeciliği dediğimiz kavram 1990'lı yıllardan sonra başlamış. Yani 20. yüzyılın sonu dediğimiz zamanda başlamış. 1990'lı yıllarda Fransa'da başlayan bu gece müzeciliği kavramı ya da gece etkinlikleri zaman içerisinde geniş çaplı bir etkinlikler silsilesi haline dönüşmüş, batıyı etkilemiş, Avrupa'yı etkilemiş. Farklı müzeler, farklı müze çalışmaları gerçekleşmiş. Fransa'da 1997’de Müzeler Gecesi olarak başlayan etkinlikler büyük ölçekli bir gece müzeciliği uygulaması modern anlamda karşımıza çıkıyor” dedi. Karaduman bu uygulamanın hala dünyanın en önemli tarihi ve kültürel kentlerinde devam ettiğini belirterek çeşitli uygulama ve etkinlikler de eklenerek bu müzeciliğin cazibesinin artırıldığını söyledi.