Anne-baba sabah erkenden kalkmışlar ve düşünürler çocuklarının bugününü, yarınını. Anne dert yanar, kızım beni anlamıyor, ne desem ters tepiyor, kafasının dikine gidiyor, ne olacak bu kızın hali bilmiyorum. Aslında dersleri de iyi ve bildiği şeyi çok iyi savunuyor ama ah ah, nerede bizim zamanımızın kızları. Baba’da başlar söylenmeye, bizim oğlan eve geç geliyor nerelerde takılıyor bilmiyorum. Dersleri aslında çok iyi ama yanlış şeyleri düşünüyor, savunuyor. Yanlış takımı, yanlış partiyi, yanlış kuralı, yanlış kişileri… Tutuyor-seviyor.
İnsan ilişkileri, tıpkı birbirine bağlı kaplardaki su gibi, sürekli bir etkileşim halindedir. Bir ilişkideki bir kişinin deneyimi, duygusu veya düşüncesi, diğer kişinin de deneyimini, duygusunu ve düşüncesini etkiler. Bazen mutlu eden bazen de nereye varacağını bilemediğimizi bu etkileşim, tıpkı bir kaptaki su seviyesinin yükselmesi veya düşmesi diğer kapları da etkilemesi gibi, bir ilişkideki bir kişinin davranışı, diğerinin tepkisini ve dolayısıyla ilişkinin gidişatını belirler.
Arkadaş ortamında veya aile ilişkilerinde olumlu etkileşimlerin diğer bileşenleri de pozitif şekilde etkilediği fark edilmektedir. Bir kişinin mutluluğu diğerini de mutlu eder, desteği ve anlayışı ilişkiyi güçlendirir. Bir kişinin öfkesi, kırgınlığı veya güvensizliği, diğer kişiyi de olumsuz etkileyebilir. Tıpkı bir kaptaki suyun kirlenmesi diğer kaplara da sıçraması gibi, bir ilişkideki olumsuz duygular ve davranışlar, ilişkinin tümünü zedeleyebilir. Evde babanın sürekli sinirli olması, abinin sürekli bozgunluk yapması veya eve sürekli sorun getirmesi, ablanın sınavlarda başarısız olması… ve ya çocuklardan birinin hasta olması evdeki herkesi etkilemektedir.
Bu etkileşimin şiddeti ve yönü, ilişkinin türüne, bireylerin kişilik özelliklerine ve ilişkinin içinde bulundukları duruma göre değişir. Örneğin, yakın arkadaşlık ilişkilerinde, bireyler birbirlerini daha derinlemesine tanır ve duygusal bağları daha güçlüdür. Bu nedenle, bir arkadaşının yaşadığı bir sorun, diğer arkadaşını da derinden etkileyebilir. Aile ilişkilerinde ise, geçmiş deneyimler, kültürel faktörler ve roller gibi birçok değişken, etkileşimi şekillendirir. Başta anne-baba davranışları olmak üzere evin öteki çocuğuna göre bir büyüğü kendinden bir sonraki kişiyi mutlaka etkilemektedir.
Aile ve arkadaş ilişkilerinde bu etkileşim, bir denge durumu yaratmaya çalışır. Tıpkı birleşik kaplardaki su seviyesi gibi, ilişkilerde de bir denge noktası vardır. Bu denge noktası, bireylerin birbirlerine verdikleri ve aldıkları sevgi, saygı, destek ve anlayışın eşit olduğu bir noktadır. Ancak, bu denge sürekli olarak değişebilir. Yaşam olayları, bireylerin değişimi ve ilişkinin doğal seyri, bu dengeyi bozabilir. İlişkinin sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için, bireylerin bu dengeyi yeniden kurmak için çaba göstermeleri gerekir.
Birleşik kaplar teorisine göre, bir kaptaki suyun kalitesi diğer kaplardaki suyu da etkiler. Aynı şekilde, bir ilişkideki iletişimin kalitesi de ilişkinin genel durumunu etkiler. Açık, dürüst ve saygılı bir iletişim, ilişkiyi güçlendirirken, kapalı, saldırgan veya yargılayıcı bir iletişim, ilişkiyi zedeler. Aynı şekilde insanın var olduğu her ortamda olmazsa olmaz en önemli kural; olumlu iletişimdir. İletişim ilişkilerinin temelini iletişim oluşturur. Tıpkı birleşik kaplardaki suyun bir kaptan diğerine akması gibi, iletişim de düşüncelerin, duyguların ve bilgilerin bir kişiden diğerine aktarılmasını sağlar. Ancak, iletişim sadece sözlü olarak gerçekleşmez. Vücut dili, tonlama, mimikler gibi birçok farklı kanalla da iletişim kurarız. Bu nedenle, iletişimdeki en ufak bir yanlış anlaşılma, ilişkilerde büyük sorunlara yol açabilir.
İletişimde karşılıklılık önemlidir. Aile ilişkilerinde günümüzün en önemli sorunu, çocukların aileleri dinlememesi ve ailenin de çocuğu dinlememesidir. Aslında doğru olan her kesi kendi çağının gerçekleri ile kabul edip dinlemektir. Tıpkı birleşik kaplardaki suyun her iki yönde de akabilmesi gibi, iletişimde de her iki tarafın da birbirini dinlemesi, anlamaya çalışması ve açıkça ifade etmesi gerekir. Eğer iletişimde bir tıkanıklık yaşanırsa, ilişkideki diğer kaplar da etkilenir ve iletişimsizlik, güvensizlik ve anlaşmazlıklar ortaya çıkacaktır.