Son yıllarda ekonomiden istihdama, tarımdan hayvancılığa, eğitimden sağlığa her alanda geriye saran Van, sahip olduğu potansiyele rağmen istediği ivmeyi yakalayamıyor. Özellikle ekonomideki kötü tabloyu sürdüren Van, ıklanan bir bilgi ile daha bu durumu tekrar kanıtlamış oldu. TÜİK’in açıkladığı ‘İl Bazında Gayrisafi Yurt İçi Hasıla’ verilerine göre Van, 81 il içerisinde GSYH’de 81’inci sırada yer aldı. Van’ın ülke genelinde kişi başına gelirde son sırada yer almasına çok sayıda kişiden tepki gelirken, bu isimlerden biri de MÜSİAD Van Şube Başkanı Ertuğrul Balibay oldu. Potansiyeli olmasına rağmen son yıllarda her alanda son sıralarda yer alan Van’ın kötü gidişatı ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Başkan Balibay, “Bu bize birçok şeyi düşündürmelidir” ifadelerini kullandı.

MÜSİAD VAN ŞUBE BAŞKANLIĞINDAN AÇIKLAMA

Güncel konulara duyarsız kalmayacaklarını dile getiren Balibay sözlerine şöyle başladı: “Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği olarak dün olduğu gibi bugün de güncel konulara, ekonomik piyasalara duyarsız kalmadık ve bundan sonra da kalmayacağız. 1990 yılında kurulmuş bir sivil toplum kuruluşu olarak bugüne kadar yapmış olduğumuz çalışmalarda hep toplum menfaatini önceledik ve ekonomik alanlarda daha iyiyi nasıl elde edebiliriz diye çabaladık. Daha yüksek başarıları nasıl yakalayabiliriz türünden çabalarımız her zaman olmuştur. Beraberinde sosyal yaşantıyı, özellikle ticari piyasaları destekleyen, koruyan, kollayan farklı çalışmalarımız da olmuştur. 15-20 başlık adı altında toplum ve ticari piyasalarımızın yararına çalışan farklı yan birimlerimiz mevcuttur.”

BAŞKAN BALİBAY’DAN VAN’IN SON SIRADA YER ALMASINA SERT ELEŞTİRİ

Van’ın GSYH’de son sırada yer almasına dikkat çeken Balibay, “İlimiz gayrisafi yurt içi hasılada 81. sırada. Kişi başına düşen milli gelir, yani yaptığımız üretim, kazandığımız para ve kişi başı gelirde 81. sıradayız. Bu bize birçok şeyi düşündürmelidir. Eğitim sıralamasında 76 diye biliyorum, kentsel gelişmişlik sıralamasında 74. sıradayız ve sağlıklı yaşam uzun ömür sıralamasında yine 81. sıradayız. Tabiri caiz ise aç ve hasta bir şehir olmuşuz. Burada kimi suçlayabiliriz? Tabii ki bu tür kötü verilerin tamamının sorumluluğunu bir kuruma, bir belediye başkanına, bir valiye, bir hükümete elbette ki yüklemiyoruz. Bu toplumsal bir problem. Herkesin bir tarafından tutması gerektiği bir olay. Dolayısıyla burada halkın da bilinç seviyesinin yükselmesi gerekiyor. Halkında şehre sahip çıkması gerekiyor. STK’lara iş düşüyor, odalara iş düşüyor, siyasi partilere iş düşüyor ama belediyeciliğe daha fazla iş düştüğüne inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

“KALKINMANIN YERELDEN OLACAĞINA İNANIYORUZ”

Yerel seçimlere dikkat çeken Balibay, “Diğer biz konumuz yaklaşan yerel seçimler. İş adamları olarak Türkiye’de siyasetin eski saygı ve erdem kalıplardan çıktığını, tabiri caizse pazara düştüğünü, ele ayağa düştüğünü kısmen de olsa görmekteyiz. Hangi cenah olursa olsun, hangi parti olursa olsun aslında iddia olarak biz en iyisini yaparız veya parti tüzüklerine baktığınız zaman yanlış bir iddia kolay kolay görülmez. Herkes en iyisini yapma vaadiyle gelir ama uygulama bu şekilde olmamaktadır. Tüccar insanlar olarak baktığımızda aslında kalkınmanın yerelden olacağına inanıyoruz. Dolayısıyla düzgün bir belediyeciliğin, iyi yönetilen bir belediyenin aslında merkezi hükümetlere çok da ihtiyaç bırakmayacağını, yerelde işlerin daha hızlı döneceğini, halkın daha mutlu olacağını, halkın kendi kendine daha rahat karar verebileceği bir ortamı oluşturacağını söylüyoruz” ifadelerini kullandı.

Sürücülere kötü haber: Zam geliyor Sürücülere kötü haber: Zam geliyor

“İŞLERİNİN HIZLI GÖRÜLMESİNDE İYİ BİR ETKİ YARATACAĞINI DÜŞÜNMEKTEYİZ”

Balibay, “Bunun da şehirlerin gelişmesinde, insanların refah seviyesinin yükselmesinde ve işlerinin hızlı görülmesinde iyi bir etki yaratacağını düşünmekteyiz. Ancak son yıllarda tüm partiler için söyleyebileceğimiz şöyle bir durum var, adaylık ve ben kenti yönetebilirim diyen insanların profillerine, yöneticilik seviyelerine, bilinç seviyelerine, eğitim seviyelerine veya tecrübe ve teknik kapasite seviyelerine baktığımızda maalesef tasvip etmediğiniz bir durumla karşılaşıyoruz. Çünkü bu işler insanların bir üst seviyeye zıplama veya kendilerini pazarlama alanına, reklam alanına, tanıtma ve ego alanına döndüğünü en azından şehrimiz için söyleyebiliriz” diye aktardı.

Kaynak: ŞEHRİVAN HABER: ZENÜN YEŞİL - FATMA NUR POLATCAN