Sabah saatlerinde Van’a gelen Bakan Soylu, Van Valiliğinde gazetecilere açıklamalarda bulundu. 7 ilde 9 suç grubuna yönelik 641 adrese eş zamanlı düzenlenen operasyonla ilgili bilgi veren Bakan Soylu, “Türkiye'de bir kaçak ve sahte alkol üretimi var. Bunlarla ilgili özellikle Emniyet Genel Müdürlüğümüz bir çalışma yaptı. 7 ayrı ilde 9 suç grubu tespit etti. Yaklaşık 641 adreste 175 kişinin gözaltına alınması ve 641 üretim adresine de bu illerdeki tüm savcılıkların kararlarıyla bir operasyon düzenlendi. Bunu nasıl yapıyor? Esas itibarıyla belki o kısmı biraz önemli. Etil ve metil alkolleri, hem kimyasallar hem bir takım aromalar katarak bir şişeleme yapıyorlar. Esas itibarıyla bunları dezenfektan ve temizleyici etiketi ve şişesi ile kargo yoluyla adreslere ulaştırıyorlar. Yılbaşından bu yana kadar birçok operasyon yapıldı. Biz bu operasyonları yaptıkça hem insanların hayatıyla oynayan hem de vergi kaybına da ciddi bir şekilde yol açanlara yönelik bu operasyon gerçekleşti. Ekiplerimiz şu ana kadar 70'in üzerinde gözaltı yaptılar. 641'in yaklaşık 300'ün üzerindeki adrese de operasyon gerçekleştirildi. Operasyon devam ediyor. Şunu ifade etmem gerekir bu konularda yasa dışı kim bir üretim, satış ve aynı zamanda vatandaşımızın can ve mal güvenliğini tehdit eden bir anlayış ortaya koyarsa güvenlik güçlerimiz yaptıkları operasyonlarla savcılıklarımızla beraber büyük bir mücadeleyi sürdüreceklerdir” dedi.
"Bizim ağzımıza küfür yakışmaz"
Ümit Özdağ’ın ‘telefonda küfürleşme’ iddiaları üzerine de Bakan Soylu, şöyle konuştu: “Ziya Paşa'nın çok güzel bir terkibi var. ‘Asude olam dersen eğer gelme cihana, meydana düşen kurtulamaz seng-i kazadan.’ Eğer başıma bir şey gelecek diye düşünürsen hiç oyuna gelme, eğer meydandaysan muhakkak ki kazalarla karşı karşıya kalırsın. Bizim işimiz budur. Birçok iftirayla, yalanla ve birçok tacizle, tehditle karşı karşıya kalabiliriz. Bizim ağzımıza küfür yakışmaz. Biz sadece ülkemizi yönetmek için çaba sarf eden insanlar değiliz, aynı zamanda bizden sonra gelecek nesillere de bir model olmak durumundayız. Velev ki böyle bir hata işlemiş olalım, kişi ne kadar pespaye olursa olsun, ne kadar aşağı olursa olsun velev ki böyle bir hata işlemiş olalım ben özür dilerim. Böyle bir şey söz konusu değil. Şöyle bir durum; isimsiz, bilmediğim bir telefonda geçen hafta Mardin'den Mazıdağı'na giderken 6-7 arkadaşla birlikte bir mesaj geldi. Mesajda tehdit var, taciz var ve iftira var. Kim olduğunu da bilmiyorum. Telefonu açtım. Siz kimsiniz dedim, kendini tanıttı. Bu mesajlar ayıp değil mi? Yakışıyor mu? Ondan sonra konuşma tonunu değiştirdi, değiştirince ben de daha önce televizyonlarda söylediğim, kamuoyuna açık olarak söylediğim sözleri söyledim. Onun dışında başka bir şey söylemedim ve telefonu kapattım. Tam Ziya Paşa'nın terkibi yerine gelmiş oldu.”
“Bunlar Amerika'nın aparatıdır”
Açıklamalara itibar edilmemesini isteyen Bakan Soylu, “Gündeme gelmek için yalan, iftira, dezenformasyon, bunlar devam ediyor ve yine bozacı şıracı birbirini bulmuş. Hem haberi yazan hem onu söylemeye çalışan hepsi birbirini bulmaya çalışmış. Bunlar itibar edilmemesi gereken işlerdir. Şunu da söyleyeyim, neticede şu yanağımıza vuracaklar diğerini çevireceğiz. Biz de ne söylenmesi gerekiyorsa onları söyleriz, söylemeye de devam ederiz. Dikkat ederseniz bunlar Amerika'nın aparatıdır. Ben operasyon çocuğu derken, kimin operasyon çocuğu olduğu apaçık ortadadır. Amerika'nın aparatıdır bunlar. Bu aparatlıklarını çok net bir şekilde devam ettirmektedirler. Niçin meydana çıktıkları, hangi köşeyi tuttukları, hangi pozisyonu aldıkları apaçık ortadadır. Milletimizin bunlara itibar etmemesini istirham ederiz. Biz işimize bakacağız, ama yanağımıza vurulduğu zaman da öteki yaramızı çevirmek de söz konusu değildir” şeklinde konuştu.
Bakan Soylu, açıklamasının ardından bölge illerin yetkililerinin katılımıyla yapılacak güvenlik toplantısına geçti.