Etrafımızdaki insanlar hakkında muhakkak iyi ya da kötü bir düşüncemiz vardır. Bizim hakkımızda da insanların böyle düşünceleri vardır. Kimi insanlar kendileri hakkında toplumun nasıl bir kanıya sahip olduğunu düşünürken bazıları ise kendinden emin olduğu için böyle bir şeyi akıllarına dahi getirmezler. Oysa insanın dış görünüşü ile iç dünyası her zaman birbirini tutmaz. Çoğu zaman dış görünüş insanlar hakkında belirli bir izlenim verse de bu yanıltıcı olabilir. Okuduğum bir yazıda alanının uzmanı olan bir yazar, psikopat ve narsist adayların mülakat başarı yüzdelerinin diğer adaylara göre oldukça yüksek olduğu tespitinde bulunuyordu. Bu tespit insanın dış görünüşünün, konuşmasının her durumda gerçek karakterini yansıtmayabileceğini göstermektedir. “Ayıbımı yüzüme vurdu, artık benim dostumdur.” diye söylendi. Bana göre; “yolunda kuyu var” diyen, iyiliğini isteyen biridir. Çünkü yolunu şaşırana; “doğru yoldasın” demek büyük eziyettir. Ayıbı yüzüne söylenmeyen kişi, bilmediği için çok zaman bunları hüner sayar (Sadi) Her insanın içten bir dostu olmalı; yanlışını, hatasını ona çekinmeden söyleyebilecek kadar yakın bir dostu… Kişi onunla birlikte sevinip, onunla birlikte üzülebilmelidir. İnsanoğlu farkında olmadan hatalı davranışta bulunabilir ya da yanlış bir söz söyleyebilir. Bazen dil ruha ihanet edip maksadını aşan ifadelerde bulunabilir. Bu aşamada dostlar devreye girip yanlış anlaşılma ihtimali sözlerimizi düzeltebilir. Çoğu zaman şöyle düşünmez miyiz; “şu makam sahibi çok iyi ama şu şu davranışlarda bulunmasa çok daha iyi olacak” veya “ben şu makamda olsaydım, şöyle değil böyle yapardım.” Bu gibi değerlendirmeler belki bir yanılgı olabilir. Bazen işler göründüğü gibi olmayabilir. İşte düşüncelerin serbestçe ifade edilebilmesi, bu gibi yanlış anlaşılmaların da önüne geçebilmek için de önemlidir. Birçok mesele vardır ki, muhalif görüş sahiplerine fırsat verilip onların görüşü önemsenip onlara değer verilirse şiddetle muhalefet ettikleri hususları savunmaya geçebilirler. Son olarak sözü Baltasar Garcian’a bırakıyoruz: Akılca üstün kimseleri çevrelerine toplamak kudretlilerin bir ayrıcalığıdır; bu kimseler onları her türlü cehalet korkusundan ve tartışmalı meseleleri düşünüp taşınmak külfetinden kurtarır. Bilgelerden faydalanmak nadir rastlanan bir azamettir.