Aşiret meselesine ‘siyasi’ bakış

Abone Ol

İlk Şehrivan Gazetesi’nin ismini andığı ve açıkladığı AK Parti’nin ise yarın isminin açıklanması beklenen Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Osman Nuri Gülaçar ile bir abimle birlikte Cuma namazı sonrası sohbet etmiş daha adaylık mevzu konuşulmazken Van’ın siyasi atmosferini ve yerel seçimlerini konuşmuştuk.

 

Biz Osman Hocayı O büyükşehir için davet edilmeden çok önce tanıyorduk. Başbakanın bile Van konusunda birinci ağızdan bir çok bilgiyi aldığı birkaç kişiden biri...

 

Üstelik Osman Hoca öyle siyasete falan  uzak bir isim değil ve hatta çok şaşıracağınız kadar içinde keşke onunla adaylık mevzusu olmadan önce tanışmış olsaydınız.

 

Zira şu sıralar siyasi kaygıyla söyleyeceğini düşünebileceğiniz bir çok konuda çözüme dair öyle güzel fikirleri var ki…

 

Fazlada anlatmaya gerek yok zaten zamanla bunu hepimiz göreceğiz.

 

Dönelim konumuza;

 

Yerel seçimlerle ilgili konuşurken Osman Hoca konuşmasını bir fıkra ile sürdürmüştü.

 

Hitabeti, muhabbeti ve etki kabiliyeti yüksek olan Osman Hoca konuşmasını sürekli olarak böyle fıkralar ve gerçek hayattan alıntılarla süsler, tanıyanlar bilir.

 

Yine Van siyasetini konuşurken Osman Hoca şöyle bir fıkra sıkıştırdı araya:

 

Bizim delinin biri akıl hastanesindeki odasında diğer delilerin aksine hiç çıkıp etrafta gezmez hem aynı noktadan bir yerlere bakıp dururmuş. Diğer hastalar gülüp, eğlenip bağırırken bizimkisi hep odasındaki bir delikten bakarmış. Bir gün, bir hafta, bir ay derken bizim delinin bu davranışı doktorların dikkatini çekmiş. Bir gün doktorun biri gelip “Hele bir çekil şuradan bir de ben bakayım nedir seni bu delikten böyle baktıran” demiş. Bizim deliyi şöyle bir ittirir bakıp söylenmiş: “Ulan bu kara delikten hiçbir şey yok. Sen aylardır neye bakıyorsun?”. Bizim deli ise hemen cevabını vermiş: “Adama bak. Benim aylardır göremediğimi sen bir bakışta mı göreceksin?”

 

Harbiden bizim siyasetçilerimizin ve partilerimizin Van’ın sosyolojik dengelerine ve siyasi tercihlerine bakışı aynen bu fıkradaki gibi. Biz yıllardır bakıyoruz, bir şeyler anlamaya çalışıyoruz. Dünün Bitlisli’si, Ağrılı’sı, Hakkarili’si, Muşlu’su gelip bizim yıllardır bakıp da göremedğimiz şey üzerinden yorum yapmaya çalışıyor…

 

Allah’ın delileri!

 

***

 

ASLAN BAŞKANIM BENİM!

 

Van siyasetine küçücük delikten bakıp da hiçbir şey anlamayanların sayısı çok…

Hele başkan sıfatında olanlar pek az değil…

 

Biz gazete olarak A Parti (AK Parti), B Parti (BDP) demeden bu kente en iyi hizmeti getirecek insanlar üzerinde konuşup yorumlarımızı yapmaya çalışıyoruz. Süreç neyi gerektiriyorsa gazete olarak da onu yapmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken de kulislerdeki anlık bilgileri websitemiz ‘sehrivangazetesi.com’ üzerinden okuyucu ile paylaşmaya çalışıyoruz. Geçtiğimiz günlerde de böyle bir liste duyumunu alıp hemen yorum şeklinde yayınladık.

 

İster beğinin, ister beğinmeyin bunun adı ‘duyumdur’ dedik ve ‘kulis’ haberi diye altını çizerek yayınladık. Bakıyorum çok değerli başkan çıkmış, “Bu haberlere itibar etmeyin haaaa!” diyerek açıklama yapmış, “Favori başkale adayımız” şeklindeki yorumlara da “Bizim Başkale adayımız var hemi de 2 tane” demiş. Sanırım ya bilgi verenleri ya da aday adayı olmadığı bilinen Başkale de farklı şeyler dönüyor.

 

Gözlerim yaşardı vallahi.

 

Deprem sonrası şimdiye kadar ezberlediği iki kelimenin ve Başbakanın söylediğinin aynısını söylemekten öteye gidemeyen sen kalk iki dönemlik görev süren boyunca ‘muhalefet’ etme cesareti bulama, seçim zamanı gazetecilerin ‘kulis’ haberlerine ‘flaş’ açıklama yap.

 

Vallahi helal olsun hem de hepsi helal…

 

Cesaretini sevdiğimin başkanı!

 

Keşke memleket meselelerinde de muhalefetin bu kadar sağlam ve duruşun dik olsaydı.

 

Olsaydı sizin pekte zayıf olmadığınız Saray’da adayınız geri çekilmezdi. Yine nedeni çok açık ortada iken olmayan Başkale adayın yerine 10 aday olacaktı.

 

Siz bu cesareti göstermiş olsaydınız bugün 77 ile sınırlı kalan aday adaylarınız gibi 2011’deki genel seçimlerdeki gibi 145 değil 177 olacaktı.

 

***

 

TUŞBA’DAKİ BURUKÎ GERÇEĞİ!

 

Dedim ya kulisleri paylaşmaya devam ediyoruz. Az kaldı. Yarın Ak Parti’nin büyükşehir adayı kanaat önderi Osman Nuri Gülaçar, ayın 15’ine kadar da tüm ilçe adayları açıklanıyor. Bu bekleyiş sürerken biz de naçizane duyumlarımızı paylaştık ve en sağlam duyumlarımız olan şu bölgeleri paylaştık. Dedik ki:

 

İpekyolu adayı KAYHAN TÜRKMENOĞLU.

 

Edremit adayı sürpriz bir atama ile MAHMUT TÜNCEL, o olmazsa da işin ehli ve oy potansiyeli olan 3 adaydan biri: Arif Öndil, Yılmaz Kılıç, İlhan Kaya. Gibi gibi…

 

Tuşba’ya ise şimdiye kadar bizim bile yüzde 80 ihtimalle FEVZİ ÖZGÖKÇE derken, Özgökçe’nin yerine Van’ın yerlisi veya Küresini aşiretinden bir mensubu yazdık:

 

ABDULLAH EFEOĞLU veya NECATİ YERTÜRK.

 

Nihayetinde haşa bunlar ‘KUR’AN’ harfi değil ki değişmesin. 15’ine kadar açıklanacak.Nereye kimin atanacağı netleşecek. Biz de yanlış tahmin ettik diye bizi ‘idam’ etmeyecekler ya…

 

Gelelim Tuşba ilçesiyle ilgili farklı bir bakışa.

 

Mahmut Tüncel Buruki’dir. Arif Öndil Buruki’dir, Yılmaz Kılıç Buruki’dir. Mahmut Tüncel’i bilmem ama Öndil de Kılıç da bu bölgedeki iki güçlü Buruki aşireti mensubudur. Aday olmaları ihtimalinde büyük oy alacaklar vesselam. Lakin AK Parti Edremit’te bir Buruki adaya yer verip bununla yetinmez Tuşba’da da bir Buruki’ye verirse şapkanın yeriyle işler değişir. O zaman da nasıl mevcut 4 milletvekilinin ‘BERJÊRÊ’den olduğu eleştirisi yapılıyorsa bu kez de ‘BURUKİ’ler üzerinden bir tartışma başlar gider…

 

Gelelim çok önemli bir meseleye. Sizinle farklı bir istatistik paylaşmak istiyorum. Bugün 2 farklı partide onlarca aday, aynı aileden birkaç ismin aynı listelere başvuru yaptığı

BURUKİ aşireti Tuşba’da beklendiği gibi AK Parti’ye öyle ‘sansasyonel’ bir oy getirmeyecek.

 

Neden mi?

 

Açıklayayım:

 

Tuşba ilçesinin nüfusu 129 bin 555

 

Seçmen Sayısı 50 bin.

 

Bu ilçedeki 59 köyün 29’u Van’ın yerlilerinden oluşuyor, 30’u ise Buruki aşiretinin köylerinden.

 

Yine Tuşba’daki mahalle sayısı 8.

 

Bu veriler ışığında şöyle bir değerlendirme yapmak gerekirse Ak Parti geçtiğimiz seçimlerde BURUKİ köylerinden 2 bin 744 oy alırken BDP 3 bin 706, yine AK Parti YERLİ köylerden

3 bin 344 oy alırken BDP bin 444 oy almış.

 

Devam ediyoruz… Olayın bu durumu daha çarpıcı!

 

İsim verip adayları incitmek istemiyorum ama AK Parti’nin o bölgedeki BURUKÎ adaylardan birinin köyünde Ak Parti’nin aldığı oy 187, BDP’nin aldığı oy 356! Bu bir!

 

Tuşba’nın diğer bir ‘en güçlü’ adayının köyünde AK Parti’nin oyu 196, BDP’nin oyu 963.

 

Bir diğer BURUKİ köyünde 126 oy Ak Parti, 225 oy BDP… Al sana BURUKÎ’lerin AK Parti’ye gelen oyları.

 

Gelelim Ak Partili Van’ın yerlisi bir adayın köyüne AK Parti’nin aldığı oy 753, BDP’nin oyu 406…

 

Bir diğer Küresini aşiretinden adayın köyüne bakıyoruz 146 oy Ak Parti’ye, sadece 3 oy BDP’ye (yüzü aşkın oy da Ebubekir Kaçmaz’dan dolayı MHP’ye gidiyor.)

 

***

 

TUŞBA ADAYINA SİZ KARAR VERİN!

 

Şimdi ben hiçbir yorum yapmayayım. BDP’nin Tuşba bölgesinde Burukî aşiretine mensup güçlü bir adayı göstereceğini de düşünürsek sizce BURUKÎ bir adayın AK Parti’den gösterilmesi ne kadar doğru?

 

Ya da AK Parti BURUKÎ bir aday ile çıkıp Tuşba’da BURUKÎ’lerin oylarını bölme yarışına girerse bölgeyi kazanabilecek mi?

 

Bir diğer soru: Bu bölgede oyu bu kadar yüksek olan yerli veya Küresini’ler ile mi çıkmak doğru yoksa oyunun büyük bir bölümü BDP’ye giden BURUKİ’lerle mi?

 

Ben şöyle söyleyeyim. BURUKÎ aşiretinin oylarının büyük çoğunluğu TUŞBA’da BDP’nindir.Özellikle Remzi Kartal’ın gençler ve orta yaş üstü BURUÎ’ler üzerindeki etkisi ortada iken iki parti de kararını buna göre versin. Ya da siz benim yorumlarımı dikkate almayın, sadece istatistikler üzerinden düşünün yine TUŞBA’yı kime vereceğinizi çok rahat anlayacaksınız.

 

Yine de siz bilirsiniz. Biz fikrimizi söyledik. Biraz açık oldu ama; siftah benden bereket Allah’tan!

 

***

 

Sonraki yazılarda partilerin Van’ın merkez ilçelerindeki durumu, oy oranları ve adayların durumaları ile devam edeceğiz.

 

Önceki vakitlerde söyleyip,yazdığımız ve tahmin ettiğimiz her şey de olduğu gibi,Partilerin görmediği, duymadığı ve bilmediğini biz konuşmaya devam edeceğiz.

 

Onlar üç maymunu oynamaya devam etsin…