AMERİKA'NIN EŞEĞİNE BİNEN DAİMA YAYADIR

Abone Ol

Özlü Söz: Suvaré xelké her peyaye = Başkasının atına binip gezen daima yayadır. Kürt atasözü

 

Bizi öz değerlerimizden koparıp kendi değerlerine köle edinenler bugün hem emir vermekte hem de bütün hayati işlerimizi organize ederek peşlerinden koşturmaktadırlar.

 

Siyasi, ekonomik ve sosyal alanda bir sorunla karşılaştığımızda "Ya Amerika ve Avrupa'da böyledir veya onlarda böyle değildir" diye kendimize örnek ve rehber ediniyoruz.

 

Kimse kalkıp bakın medeniyetimizde bu böyledir, atalarımız bunu böyle yaptıkları zaman başarılı oldular demiyor. Buda ne kadar değerlerimizden kopup batının değerlerine bağlı olduğumuzun nişanesidir.

 

Ama bir şeyi iyi biliyoruz o da onların sistemini kavga edip düşmanlık besleyerek aramızda uyguluyoruz. Demokrasiyi onlardan aldık bununla inkâr, asimilasyon, zulüm, katliam ve hak mahrumiyeti olarak birbirimize dayattık.

 

Şimdi gelinen noktada bu kadar değer yitirmemize rağmen onların kavramlarına hala bağlılık göstermemiz onların bizi kendi değerlerimizden koparmasının zaferidir.

 

Özellikle Kurana dönüşlerin başlayıp hız kazandığı bir dönemde Müslümanları eli kanlı terörist şeklinde gösterip ideolojik fikri ayrılıklarla birbirinden kopararak çatıştırdığı günümüzde insanlarımızı Allah'ın razı olduğu İslam'a inandırmak çok zorlaşıyor.

 

Çünkü önümüzde DAİŞ diğer adıyla IŞİD var. İslam'ı Kurandan öğrenmek yerine İslam'ı Amerika emperyalistlerinin organizesi doğrultusundaki oluşumlardan öğrenmek ve değerlendirmek artık günün geçerli akçesi...

 

Bir seçim yapıldı ve neticede hiçbir parti tek başına iktidar olamıyor. Batını değerlerine göre hareket eden siyaset mekanizması ülkeyi kilitledi. Çünkü yıllardır ideolojik fikirler günümüzde geldiği noktada cephelerini güçlendirerek ülkenin siyasetini kilitledi.

 

Öte yandan ABD desteği ile iktidar olan AKP siyasal zeminde adeta tuzun koktuğu bir örneklikle ülkeyi 13 yıl her türlü suçlamalara muhatap olacak şekilde yönetti. Ve geldiği bu son durumda adeta yaptıkları onların önüne en büyük engel olarak çıktı.

 

Ayakkabı kutularındaki paraların hesabı verilemedi,

 

Ak Saray için harcanan para ve yapılışının gizli tutulmasını halk af etmedi,

 

Erdoğan'ın seçimlerde meydanlara temelsiz açılmaları bahane ederek siyasete karışması ters tepti,

 

Erdoğan'ın başkanlık sistemin getirip başkanlığa heveslenmesi halkın duvarına çarptı,

 

Ekonominin iyi gitmemesine karşılık yıllarca çizilen ekonomik pembe tabloları halk cezalandırdı,

 

AKP kurucularından bazıları bu dikta dedikleri yapıya tepki gösterip karşı safa geçerek tepki gösterdi,

 

Yapılan ihale yolsuzlukları ile yandaşlara peşkeş çekilen imkân ve makamlar artık vicdanlara sığmadı,

 

Ve bunlar Müslüman olarak yola çıktılar,

 

Oysa yaptıkları şuurlu hiçbir Müslümanın yapacağı şeyler değildi,

 

Halk, eğer Müslümanlar bunu yapıyorsa dedikten sonra diyoruz ki bozulan her gıdanın koruyucusu tuzdur. Ya tuz bozulup kokarsa...

 

Tuz bozulup kokarsa AKP gibi olur...

 

Amerika’nın desteği ile İslam gelmez. Bunu hem Erdoğan hem de F. Gülen çok iyi anlamalı...

 

Bütün bu yaşadıklarımızın temelinde batı hayat standardı, siyasal sistemi, ekonomik yapısı ve demokrasi anlayışına olana bağlılığımızın eserinin varlığıdır.

 

Allah biz insanlara zulmü ve kötülüğü asla murat etmez. Ve bunlara karşı bizi uyarır. Bütün uyarılara rağmen batının değerleri için birbirimizi yediğimiz günümüzde Allah gönderdiği Kuran sanki bugün inmiş gibi her sorunumuzu çözecek gibi taptaze duruyor. Bir tek müracaat edip hayatımızı ona göre düzenlememiz gerekiyor.

 

Ve mahşerde onunla hesaba çekileceğimizi bile bile...

 

Bu ramazan ayında Rabbimizden dileğimiz batının bizi ahiret hayatımızda Cehenneme götüreceği istikametten ayrılıp Cennete götürecek amellerle donanmamızı nasip etsin.

 

Ramazan mübarek bir aydır inşallah bizde mübareklerden oluruz...

 

Selam ve dua Allah yolunun yolcularına...