Fuat Saraçoğlu ile mekânında bir çay içtik. Sohbetin deminde Fuat Ağabey, "Temmuz'da gölgede üşüyoruz, hocam.", dedi ve ekledi: "İzmir'de millet dışarı çıkamıyor sıcaktan."
Tabii, o kadar çok örnek var ki, sıcaktan bunaltan! Saymakla bitmez. Bırakın İzmir'i, Akdeniz ve Ege'yi, dün akşam da Antep'ten, Urfa'dan, Diyarbakır'dan harıl harıl çalışan klima sesleri geliyordu. Üstelik akşamları...
Van'da ise akşamları dışarıda hava mükemmel. Hatta gölgede üşümek bile mümkün!
Gündüz ise sıcağa rağmen diğer şehirlere kıyasla gölge, rahmet gibi! Her yer doğal klima burada.
Sadece bunlar değil elbet! Her sohbetimde dile getirdiğim gibi: "Çok kısa bir gelecekte Türkiye'nin yaşanabilir en güzel illerinden biri Van olacaktır." sözümü yabana atmayın!
Bunun da en önemli nedenleri Van'da her kıymeti gittikçe artan:
Su..
Hava...
Güneş..
Doğa...
Doğal kaynaklar...
. . .
Bunlara barış ve huzuru da ekleyin...
Daha ne olsun!
Sıra Vangüzel'i daha da sahiplenmekte artık!
. . .
Bu nasıl olacak?
Kenti sevmekle tabii ki! Onu aileden biri olarak görüp benimsemekle...
Hasta olduğunda bakmakla...
Derdine derman olmakla...
Kirletmemekle veya kirlendiğinde temizlemekle...
En doğrusu onu hor kullanmamakla...
...
Unutmayalım ki, dünyanın bugün yaşanabilir olması Biz'e rağmendir!..
Dünyayı tüketen insanoğlunun savurganlığındandır...
Van'daki güzellik; küresel kirliliğin yarattığı ilginç dengedendir...
Gelecekte batı şehirleri yanıp kavrulacak...
Belki de insanlar su bulamayacak...
Abartı da olsa Van'da hayat yeni başlıyor...
Bunun kıymetini bilelim...
Kentimizi, insanımızı, herkesi sevip sevelim...
Sevilelim…
Yunus haksız mı?
Bu dünya kimseye kalmaz!