Son yıllarda ciddi bir kötü teşkilatlanma ile yönetilen Ak Parti’de yeni bir heyecan yaşanıyor şu sıralar. Alışılmışın aksine sanki Ak Parti’ye gönül vermiş siyasetçilerin tamamı Abdullah Aras’ın gitmesini bekliyormuş gibi.
Abdullah Aras gitti, adı AK Parti ile özdeşleşen birçok isim yeniden siyaset arenasında yer aldı. Biz de giden teşkilatın neden gittiğini ve neden gitmesi gerektiğini şimdiye kadar yazdık, çizdik. O yüzden gidenin arkasından da çok fazla gerek yok. Şimdi esas konuşulması gereken kimin geleceği veya kimlerin gelmesi gerektiği.
Şahsen Van’daki tüm siyasi partilerin teşkilatlanmasını önemsiyor ve bu teşkilatlanmalarda tüm vatandaşlarla birlikte medyanın da ‘yapıcı’ anlamda eleştirel bir tavır takınması gerektiğini düşünüyorum.
Yani BDP’nin, AK Parti’nin, CHP’nin başında ‘kim olduğu umrumda değil’ demekten ziyade bu partilerdeki kalitenin kentin de gidişatına katkı sunacağını düşünüyorum. O yüzden hangi partiye ‘kim yakışır’ tartışmasını yapmak da bizim üzerimize bir vazife gibi bir nevi.
***
AK PARTİ’YE TARİHİ BAŞVURU VAR
AK Parti kurulduğu günden bu yana Van’da kongreler hep tek ya da iki liste üzerinden oluşturulmuş başkanlık yarışı öyle çoklu bir şekilde yürümedi. Yani atanacak ve konuşulacak isimler hemen hemen belli gibidir.
Ne gariptir Ak Parti’de ilk kez bu yıl ciddi bir aday bolluğu yaşanıyor. Üstelik Ankara kulislerinden öğrendiğim kadarıyla AK Parti’nin seçimi kaybettiği birçok Doğu ilinde de durum aynı. Görevden alınan isimlerin yerine başvuruda bulunan birçok isim, bunların dışında görevin kendilerine başvuru yapmadan tevdi edilmesini bekleyen de ‘harici’ gönüllüler var.
Dilerseniz şöyle bir bakalım:
AK Parti’de il başkanlığına görevine son verilen Abdullah Aras’ın yerine öğrendiğim kadarıyla ilk etapta;
-Hekim Karabıyık
-İrfan Teke
-Zahir Soğanda
-Arslan Yılmaz
-Vesim Yaviç
Bu isimler başvurularını Van’da yapan isimler. En azından benim ulaşabildiklerim. Bu isimler dışında resmen il başkanlığı yapan daha kimler var tam olarak bilemiyorum. Bir de dediğim gibi ‘harici’ AK Parti İl Başkan adayları var. Yani başkanlığa talip olup da bunu başvuru yapmadan, görevin kendilerine verilmesini bekleyerek aday olanlar.
Bunların başında Osman Nuri Gülaçar geliyor. Gülaçar, henüz ayrıldığı görevine dönmüş değil. Gülaçar beklenilenin aksine seçimden sonra da AK Parti ile bağlarını koparmadı. Aksine Genel Merkez trafiğini üst seviyede sürdürdü.
Hatta bir dönem kendisinin Yerel Yönetimlerden sorumlu kademelerden birinde görev alacağı yönünde söylentiler bile çıkarıldı. O yüzden artık heybesinde mağlubiyetle de olsa ‘bir seçim tecrübesi’ olan Gülaçar’ın bu görevi istediğini, kendisi olmasa bile yakın çevresindeki AK Partililerden birinin payına düşmesi istediğini herkes biliyor.
Zira Gülaçar il başkanı olmazsa, şunu net bir şekilde söyleyebilirim ki tıpkı Abdullah Aras gibi Haziran 2015 seçimlerinde milletvekili adayı olarak yer alacaktır.
Ha bir de kendileri dillendirmese bile siyasi kulislerde olmaları yönünde beklentiler olan AK Parti ile eskiden beri bağı olan bazı isimler var.
Örneğin;
Kerem Altun, İkram Dinçer, Kayhan Türkmenoğlu, Cüneyit Karabıyık gibi isimler de teşkilatın başına gelebilecekleri konuşulan, siyasi olarak belli doygunluğa ulaşmış, teşkilata ağabeylik yapabilecek siyasetçiler.
Neden olmasın?
***
ZAMANIN RUHUNA İNAT ADAYLAR!
Aslında AK Parti’nin Van’da kaderi çok farklı. İl başkanlığı seçimleri ya milletvikili olmak için istifa edenlerden dolayı, ya da görevden alınanlardan dolayı atanan isimler veya mecburi seçilmişler ile sürdürülmüş hep. Belki de kendi listesini kendi istediği gibi yapıp da yönetimini kurabilen tek isim bu anlamda Abdullah Aras olmuştu. İşte bu yüzden de kendisinden beklenti büyük olmuştu. AMA BAŞARAMADI O BAŞKA...
Fakat genel seçimde önceki seçimlere oranla kayıp, yerel seçimlerde önceki seçimlere oranla facianın yaşandığı iki seçimden sonra bu teşkilat ile yola devam edilmesi doğru değildi.
Değişim yaşandı…
Ama bu değişimi yaparken Genel Merkez’in göz önünde bulundurması gereken çok önemli bir şey var. Bir kere artık ‘zamanın ruhu’ diye bir kavram var. Yani ne Türkiye, bölge, ne de AK Parti eski Ak Parti değil. Dolayısıyla AK Parti artık ‘ilkel’ yöntemler ile il başkanlığı yapanlar tarafından yönetilemiyor.
Eskiden kalma, Genel Merkez’den torpilli il başkanlarının vizyonları gelinen zamanda ne Ak Parti’nin ne de AK Parti seçmeninin ruhuna ve seçim kararına etki etmiyor.
İnsanlar 2000’li yıllarda olduğu gibi önünde el pençe çurduğu, ağadan kalma, dediği dedik il başkanlarından ziyade liyakat sahibi, donanımlı, vatandaş ile iyi diyaloğu olan, derdine derman olabilen ve Başbakan Erdoğan’ın liderliğini görebildiği il başkanlarını görmek istiyor.
Ben bunun için sadece bir örnek vermek ile yetineceğim.
Emin olabilirsiniz Ak Parti içerisinde demeyeyim de AK Parti civarında oluşan kutuplaşma, farklılaşma ve fikir ayrılıkları geçtiğimiz yapılan seçimlere ‘bomba’ gibi giren EDH’li yeni Van TSO yönetiminden çok daha fazla değil.
Necdet Takva EDH bünyesinde birbirine o kadar uç insanları ‘Van’ vizyonu etrafında birleştirdi ki şu an o oluşum içeresinde yer alanları bile şaşırtan bir birliktelik sağlandı. Uzun süre o partiden, bu partiden, cemaatten isimlerin olduğu tartışmalarının yapıldığı Van TSO’yu şu an farklı kesimden, farklı siyasi düşünceden isimlere rağmen aynı çizgide tutan tek şey var:
Vizyon ve Van sevdası. Ötesi yok.
***
AK PARTİ KİMLE DEVAM ETMELİ?
Siyasi kaygılardan dolayı Van’da bu işi layıkıyla götürebilecek isimlere hiçbir zaman teklif götürülmedi. Bu gelenek genel ve yerel seçimlerde de devam etti. Bu işi yapabilecek yüzlerce Vanlı ‘değer’ varken AK Parti hiçbir zaman bu isimlerin kapısını çalıp “Gel bu halkın temsilcisi ol” gibi bir erdem gösteremedi.
Ama şimdi bunu yapmanın tam zamanı. Yani başvuruları alıp hiç olmayacak isimlerden ‘il başkanı’ çıkarmak yerine il başkanı olabilecek ‘donanımlı’ isimlerle yola çıkmanın vakti çoktan geldi de geçiyor artık. Uzun süre önce bu minvalde birçok ismin olduğunu ve zamanı geldiğinde paylaşabileceğimi söylemiştim. Şimdi tam zamanı galiba. Mesela:
Duruşu, gerek temsil ettiği esnaf gerek halk ile kurduğu diyalog ile birçok siyasi parti temsilcisinden daha çok temsiliyet yüklenen ve AK Parti koltuğunu ciddi manada doldurabilecek bir FARUK ALPASLAN.
Vizyonlu bir AK Partili başkan arayan AK Parti’ye alternatif olabilecek, Türkiye-İran İş Konseyi’nde yer alan Van’ın gözde işadamlarından, partiye heyecan katabilecek potansiyele sahip bir AYHAN FİDAN.
Tam bir Anadolu beyefendisi olan, bölgeyi, Van’ı çok iyi bilen. Hassasiyetleri çok iyice kavramış ve vekillik döneminin de tecrübesi ile ağabeylik rolünü fazlasıyla üstlenip, zamanın ruhunu tecrübeyle başkanlığa yansıtabilecek bir KEREM ALTUN.
Şimdiye kadar verdiği çabalarla AK Parti’ye ciddi bir bağlılık göstermesine rağmen bir türlü görülmeyen, daha önce de başkanlık yarışında aday olmuş genç ve vizyoner bir isim olan BURHAN İNAN.
Bu isimler adaylığını açıklayan, teklif bekleyen isimlere ek olarak yazılabilecek isimlerden sadece bazıları…
Daha bu gibi birçok isim ve dışarda olduğu halde genel merkezin bir davetini bekleyen Ak Parti’ye yakın isimler var. Bence bu konuda Yahya Akman gibi vicdan ve mantık sahibi bir ismin ve Genel Merkez’in iyi hesaplar yaparak bu işi zamanın ruhuna uygun bir şekilde götürecek birine ‘koltuk senindir’ denilmesi gerekiyor.
Aksi halde önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimi, gelecek yılki genel seçimler öncekilerden farklı olmayacağı gibi daha da kötüleşerek sürüp gidecek. Biz de ay sonuna kadar ataması yapılacak il başkanlığı için farklı isimleri ve yukarıda ismini zikrettiğimiz aday, eski siyasetçi, ve potansiyel il başkanlarının ‘neden’ başkanlık koltuğuna oturması üzerine geniş yorumlarla konuşmaya devam edelim…
Bu arada sizler de bu isimleri yüksek sesle düşünün derim…