Ağacın yüksek dalına çıkmak için birinden yardım istemiştim ve bana şunu söylemişti; seni bir başkası çıkarırsa eğer, oradan artık kendi başına inemezsin!
DÜŞERSİN!
Kulağıma küpe oldu...
Son zamanlarda bakıyorum insanlar bir yerlere çıkmak için birilerinden yardım ve destek için çırpınıyor.
Siyasette, bürokraside, yöneticilikte ve idarecilikte...
BİR YERE TESADÜFEN GELEBİLİRSİNİZ FAKAT, ORADA TESADÜFEN KALAMAZSINIZ!
DÜŞERSİNİZ!
Başarınızla kalabilirsiniz, gönüllere girmekle, hizmetlerinizle, zekanızla, bilgi ve tecrübenizle kalabilirsiniz.
Bırakında sizi bir makama ve mevkiye halk getirsin.
hatta zorla getirsin.
Çünkü böylesi daha hayırlıdır.
Hem halk açısından hemde işlevsellik açısından...
Ahir zamanın en büyük alametlerinden bir tanesi de işin ehlinde olmamasıymış.
Okulu en iyi bitiren en zekilerimiz tıp, mühendislik, idarecilik ve iktisata gidiyor,
Okulu ancak bitirenler yada bitiremeyenler ise SİYASETE yöneliyor ve ülkenin siyasetçileri olarak zeki ve başarılı mezunlarına hükmediyor.
Teferruata gerek yok nasıl hükmettikleriyle...
Maalesef iyi olduğumuz tek sektör,
SATIŞ VE PAZARLAMA...
Din pazarlıyoruz, umut pazarlıyoruz, insanlık pazarlıyoruz, ahlak ve dürüstlük pazarlıyoruz...
Çok iyi pazarlıyoruz çünkü bu konularda saadet zincirinden gelen bilgi ve tecrübeye sahibiz...
Sattığımız şey ise sadece CENNET
Biz çok kolay sattık bu ahir zamanda,
fakat Hazreti Ömer Radiyallahu Anh gibi yüce ruhlu insanlar çok zor satın almıştı Yüce Allah'tan...
Görevlerine olan sadakat ve dürüstlükleriyle satın aldılar...
Maalesef Cenneti;
yalan sözlerle, vaatlerle ve ehliyetsiz insanlarla yönettiğimiz masum halka sattık...
Refah ve konfor seviyesini düşürerek...
MÜSLÜMANLIĞINIZI ALLAHA GÖSTERİN,
İNSANLIĞINIZI HALKA...
Rabbim bizlere,
Hazreti Ömer, Selahaddin Eyyubi, Fatih sultan Mehmet, 2. Abdulhamid ve onlar gibi yüce insanların yolunda gidenlerini, siyasette hep başımıza getirsin inşallah.
Vesselâm