ŞEHRİVAN HABER: FATMA NUR POLATCAN-ORHAN SAĞLAM
Van’da 23 Ekim 2011 yılında merkez üssü Erciş ilçesi olmak üzere meydana gelen 7.2 şiddetindeki depremde, 644 kişi hayatını kaybederken binlerce kişi de yaralandı. Daha sonra Van, 9 Kasım’da 5.6 şiddetindeki ikinci bir depremle sallandı. Bu depremde de 40 kişi hayatını kaybetti. Aradan geçen on bir yıl depremin izlerini silse de kentte maddi manevi büyük yıkımlara neden olan depremin yıldönümü Türkiye’de deprem gerçeğini bir kez daha hatırlattı. Deprem sonrası on binlerce yeni konutun inşa edildiği Van’da yapılaşma eskiye oranla daha denetimli ve sağlam olarak inşa edilse de deprem yorgunu binaların büyük bölümü hala yıkılmayı bekliyor. Tarihler 2022 yılını göstermesine rağmen hala depremin hasar verdiği binalar peyder pey yıkılırken birçok yapı da deprem hasarı almasına rağmen ayakta durmaya devam ediyor. Kentte orta ya da ağır hasarlı yapıların durumunun iyice karmaşık hale geldiği, hangi yapıların sağlam hangisinin oturmaya elverişli olmadığı meselesi iyice belirsizleşirken işin uzmanları 11 yıldır yıkılması gereken birçok binanın olduğu, Van’ın o depremden pay çıkarmadığı yorumunu yaptı.
VAN 2011 DEPREMLERİNDE BÜYÜK KAYIPLAR YAŞADI
Van’da 23 Ekim 2011 yılında, 7.2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Depremde 644 hayatını kaybederken, 4 binden fazla kişi yaralandı, 252 kişi de enkaz altından sağ olarak kurtarıldı. Van’da yaklaşık 700 bin vatandaş depremden doğrudan etkilendi. Hasar tespit çalışmaları 120 gün içinde de sonuçlandı ve hasarlı 110 bin konutun 28 bini ağır, 11 bini orta hasarlı olduğu ortaya çıktı. 23 Ekim 2011 yılında meydana gelen depremden sonra 9 Kasım 2011’de 5,6 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Depremin merkez üssü, Van’ın Edremit ilçesi olmakla beraber depremin etkisiyle 2’si otel olmak üzere 25 bina yıkıldı. 12 Kasım günü Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada; 25 binanın yıkıldığı, 40 kişinin öldüğü ve 30 kişinin enkazlardan sağ kurtarıldığı bilgisi verildi. 2011 yılında meydana gelen yıkıcı depremden sonra acil yıkılması gereken konutlar yıkılırken, on binlerce ağır ve orta hasarlı binaya ise ya deprem güçlendirmesi yapıldı ya da yıkılmadı.
DEPREMİN ÜZERİNDEN 11 YIL GEÇTİ AMA HALA YIKILMASI GEREKEN BİR ÇOK BİNA VAR!
Konuyla ilgili Şehrivan’a görüş veren İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Başkanı Mihail Atik, Van’ın deprem kenti olduğunu vurgulayarak, bu yönde çalışmaların yapılması gerektiğini söyledi. Atik, “2011 yılında gerçekleşen depremden sonra hasar tespit çalışmaları oldu ama nihayete ermedi. Tespit edilenlerin birçoğu da öylece kaldı. Mevcut hasarlı yapıların belirlenip bir an önce yıkılması gerekiyordu ama bunlar kısmen yapıldı. Deprem toplanma alanlarının oluşturulması gerekiyordu ama onu da yapmadılar” dedi.
ALANINDA UZMAN İSİMLER DE UYARIYOR AMA…
Atik, depremde hasar gören binaların yüzde 50-60’ının yıkılmadığını dile getirerek şunları söyledi: “2011 depremlerinden sonra hiçbir ders alınmamış. Geleceğe yönelik bir tedbir alınmamış. Şu an olabilecek bir depremde vatandaş hala ne yapacağını bilmiyor. Vatandaşlar deprem olasılığını göz önünde bulundurarak konut almıyor. Daha çok lüks konutlar tercih ediliyor ama bu çok sakıncalı bir yaklaşım. Bu depremden sonra deprem odaklı bir kentsel dönüşümün yapılması gerekiyordu. Bu kapsamda bir kentsel dönüşüm yapılmadı. Biz meslek odaları olarak da bu konuyu sürekli dile getirdik. 2011 yılında Van’da meydana gelen depremde hasar gören binaların yüzde 50-60’ı yıkılmadı. Bunun yanı sıra metruk yapılar da var.”
ATİK: TEDBİRLER ALINMALI
Atik, Van’ın deprem kenti olduğunu belirterek şunları kaydetti: “Van, deprem bölgesi olan bir kent. Depreme mahkum olan bir kent. Bu şehirde depremler olacak ama bu yönde tedbirler alınmalı. Fay hattının geçtiği yerlerde konutlaşmanın önü kapatılmalı. Buralar yeşil alan, park, mesire alanı olmalı. Çalışmalar yapılırken deprem gerçeği göz önünde bulundurularak bir şeyler yapılmalı. Toplumu bilinçlendirmeye yönelik eğitimler verilmeli. Deprem kültürü oluşturulmalı. Van, ciddi bir deprem olasılığıyla karşı karşıya olan bir kent. Türkiye’de deprem potansiyeli en yüksek olan ildir. Buna yönelik tedbirler alınmalı. Vatandaşlar dikkatli olmalı.”
EYVAZ: DEPREM FAYLARI SÜREKLİ HAREKET HALİNDEDİR.
Yapı Denetim ve Deprem Mühendisliği Derneği Van Şube Başkanı M. Davut Eyvaz, “Yaptığımız araştırmalarla edindiğimiz bilgilere göre 2011 yılında yaşadığımız şiddetli depremler tektonik tetikleme ile şehrimizde daha önce bilinmeyen yeni bir fay hattı oluşturmuş ve bu fay hattı haritada görüldüğü gibi iskele caddesinden başlayarak yaklaşık tren hattı güzergahı boyunca sanayi bölgesinin alt tarafı istasyon mahallesi üst tarafı seyran tepe mahallesinden geçerek Sıhke gölünün üst tarafından Özalp tarafına uzanan boylu boyunca bir hattır. Deprem fayları sürekli hareket halindedir. Ortalama yılda 1 santimden fazla hareket edebiliyor. Belirli bir zaman sonra bu fay ilimizde etkisini gösterecektir. Van ve çevresinde de mevcut aktif diri fay hatları var, bu faylar sık sık küçüklü büyüklü sıkışma tektoniğinden kaynaklı deprem üretmeye devam ediyor ve edecektir. Bu faylar 7 ve üzerinde deprem üretecek potansiyele de sahiptir” dedi.
“KAÇAK YAPILARIN ÖNÜNE GEÇİLMELİDİR”
Van genelinde binaların durumundan söz eden Eyvaz, şunları söyledi: “Farklı düzeylerde kaçak yapılar var. Birincisi tapusu ruhsatı olmayan yapılar. Van’daki binaların yüzde 80’i bu anlamda kaçak ve kullanım izinleri yoktur. İkinci olarak, imar izni, inşaat izni ve projesi olmayan yapılar. Bunlar afete davetiye çıkarır gibi kaçak ve deprem riskleri çok büyük olan yapılar. İlimizde 2011 de bir depremin bu kadar çok can alması normal midir? Bu normal değil. Her depremde bunu yaşıyoruz ve maalesef daha da yaşanılabilir bir durumdur. Kaçak yapıların önüne geçilmelidir. Van’daki mevcut kaçak yapıların durumuna bakılırsa, maalesef bir deprem olursa, denetimsiz yapılarda böyle istenmeyen bir sonuçla karşılaşabiliriz”
VAN DEPREMİNDE BİNALAR NEDEN ÇÖKTÜ?
Van’da çöken binaların neden çöktüğünü açıklayan Eyvaz, birden çok nedeninin olduğuna işaret etti. Eyvaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Beton kalitesi dayanımları yetersiz olması ve beton kalitesi olması gerekenin hemen hemen yarı seviyesinde olması. Donatıların (demirlerin) gerekenden az olması, işçilik hataları, kaçak ilave katlar, bütün hatalar bir arada Van’da gördüğümüz hasarların büyük bölümü böyle ve kamu binalarının da yapı denetimi kapsamına alınmasını gerekiyor. Depremde çöken okullar vardı. Kamu binaları özel binalardır. Mesela okul binaları özellikli binalardır. Bunlar uzun süreli, yoğun olarak kullanılan binalardır hem de depremlerden sonra barınak olarak kullanılması gereken özellikli yapılardır. Okul binaları depremde hiçbir şekilde zarar görmemesi yıkılmaması hasar almaması lazım. Çünkü okul binası yapı önem katsayısı 1.5 olan büyük depreme göre tasarlanır. Okul binası depremde zarar görmüşse buradaki hata, normal bir binaya göre çok fazla demektir”
“VAN İLİNDE 18 YAPI DENETİM FİRMASI VAR”
Eyvaz, “Binalar değil, denetimsiz binalar öldürür. Binalarda denetim imalatın her aşamasında yapılmalıdır. Depremlerde yaşanan kayıplar gösterdi ki, bölgemiz deprem kuşağında olduğu halde yıkılan binalarda geçmişte gerekli denetimler yapılmamış ve gerekli önlemler alınmamıştır yani binalar yeterli düzeyde denetlenmemiştir. Depremlerde Türkiye genelinde bugüne kadar yapı denetim hizmeti almış yapıların hiçbirinde yapısal hasar oluşmadı. Ülkemizde 2001 tarihinde yürürlüğe giren Yapı denetim sistemi ilk olarak 19 pilot ilde uygulanmış, daha sonra 2011 yılında da tüm ülke genelinde ve ilimizde de, yapı denetim şirketleri aktif olarak faaliyetlerine başlamışlardır. Şu anda Van ilinde 18 yapı denetim firması aktif olarak görev yapmaktadır. Ülke genelinde ise toplam aktif 2 bin 257 yapı denetim firması, 30923 denetçi mimar-mühendis, 70082 yardımcı kontrol mühendisi görev yapıyor. Bu alanda 356 laboratuvar çalışıyor. Yapı denetim firmalarınca bugüne kadar 403 bin inşaatta 1 milyar 967 milyon 302 bin 220 metrekarelik alan denetlendi” şeklinde konuştu.
DEPREMLERDE CAN VE MAL KAYBI OLMAMASI İÇİN NELER YAPILMALI?
Depremlerde can ve mal kaybı olmaması için neler yapılması gerektiğini anlatan Eyvaz, “Konut ihtiyacı olanlar, projesi olmayan kaçak binalardan daire kesinlikle almasınlar. Kaçak ve kullanım izni olmayan binalarda risk yüksek. Kaçak yapılarda binayla ilgili hiçbir şey belli değil. Binayla ilgili ne yapıldığı ne tasarlandığı belli değil. Van’da kaçak yapı çok fazla ve bunlar da denetimsiz projesiz binalar. Binanın taşıyıcı sistemi düzenli mi bu çok önemli. Basit olarak kolonlar aynı aks dediğimiz bir çizgi üzerinde mi? Kolonlar arası mesafeler ne kadardır. Sistem olarak düzenli binalar, betonu, demiri kötü de olsa, düzensiz binalara göre genelde depremde çok daha iyi performans gösterirler. Bir bina ne kadar dikdörtgen ve kareye yakınsa o kadar iyidir denilebilir. Ne kadar geometrik olarak düzensiz şekildeyse, bunlar depreme dayanıksızdır diyemeyiz ama risk unsuru olarak daha yüksek olabilir. Gözlemsel bakarak anlaşılacak bir başka durum betonarme perdelerdir. Binalarda betonarme perdesi olan binalar, olmayana göre depremde çok daha iyi davranış sergilerler ayakta kalırlar.”
“İLİMİZDE DE ÇOK KATLI YAPILAR PEKALA YAPILABİLİR”
Eyvaz, son olarak cümlelerini şöyle tamamladı: “Depremlerde az katlı iki - üç – beş katlı bina daha az risklidir denilemez. Günümüz teknolojisinde her türlü zemin üzerine depreme dayanıklı çok katlı yapılar yapılabilir yani 25 ve üzeri katlı yapılar yapmak mümkündür. Jeolojik zemin araştırma sonucu zemini kötü dayanıksız olsa bile zemin iyileştirilmesi ile de yapılabilir. Yeter ki ruhsatlı mimari projesine göre statik hesapları doğru projeli ve denetimli olsun, TBDY2018 ve TS500 Deprem yönetmeliklerimize uygun yapılsın, bilinenin aksine doğru yapılan çok katlı binalar depremde daha az hasar alırlar. Araştırmalarımıza göre ilimizde de çok katlı yapılar pekala yapılabilir. 25 ve üzeri katlı yapılar yapılabilir zemini sağlam bölgeler mevcuttur, bunların sağlıklı denetimi yapabilecek kapasiteye sahip kadrolarımız var, çok katlı yapıların bir şehre katacağı avantajı çoktur, minimum 6000 – 9000 metrekare alanlı büyük arsaların alanının yüzde 15- 20 taks oranı kullanılarak yapılabilecek yapılardır. Ayrıca binalar yukarıya çıkıldıkça yeşil alanlar daha fazla artmış olur. Geniş yollar bırakılır. Bu yapılar doğru uygulandığı takdirde bulunduğu bölgeye modernlik katar.”
Deprem gerçekliğinin ve olası deprem senaryolarının sık sık konuşulduğu süreçte birçok ili ilgilendiren bir soru önergesi ilgili bakanlığa sürüldü. Van’ın da deprem gerçeğinin yer aldığı soru önergesi ile konusu TBMM’nin gündemine taşındı ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum tarafından yanıtlandı. Bakan Kurum, Şanlıurfa Milletvekili Nusrettin Maçin’in “Van’da yaşanacak olası bir depreme karşı alınan önlemlere ilişkin” verdiği soru önergesini cevapladı.