15 Temmuz: Tarihi kırılmanın yaşandığı gün.
Tarihimizde pek çok önemli dönem, gün ve an vardır. Bu önemli günlerden biride 15 Temmuz 2016 günüdür. Zira bu gün yaklaşık 200 yıldır, Anadolu halkları üzerinde hesap yapanların hesaplarının tutmadığı, moral ve motivasyonlarının alt üst olduğu, hedeflerinin şaştığı ve ayarlarının bozulduğu nadir günlerden bir gün olmuştur.
Nadir günlerden bir gün diyorum, çünkü geleceğimiz üzerinde hesap yapanlar Osmanlı İmparatorluğunda lale devrinden başlayarak Anadolu sakinlerine sürekli ayar vermeye çalışmışlar, halkı yönetmeye ve yönlendirmeye çaba göstermişlerdir. Bunu başarabilmeleri için bizim onlara benzememiz gerekiyordu. Onları taklit etmeli, onlara özenti duymalıydık. Değil mi ki her taklit aslını yüceltiyordu. Bu minval üzere batılı güçler, 1839 Tanzimat fermanı, 1856 Islahat fermanı, 1876 I. Meşrutiyet, 1908 II. Meşrutiyet, 1912 sopalı seçim vb. olayları hep ayak oyunları, zorbalık ve darbelerle bize kabul ettirmişlerdi.
Cumhuriyet döneminde ise 1924 Hilafetin kaldırılması, Kılık kıyafet düzenlemeleri, 1932 ezanın aslından koparılarak okutulması, 1960 darbesi, 12 Mart muhtırası, 12 eylül darbesi, 28 Şubat 1997 post modern darbesinin yanında bir çok spekülasyonlar, ekonomik saldırılar, enflasyon numaraları çekme, IMF’ye borçlandırma vb. çabalarının tümü istedikleri sonucu hep vermişti.
Böylece ne yazık ki ülkemiz, batılı fesat ve ifsat odaklarının, Siyonist ve emperyalist sihirbazlarının cirit attığı bir yer haline geldi. Dolayısıyla istediklerinde de, iç meselelerimize müdahil olacak şekilde pozisyon, moral ve motivasyon kazanmışlardı.
Bilhassa son yılarda basiretsiz yöneticiler vasıtasıyla istedikleri zaman siyasilerimizi ayaklarına çağıran, talimat veren, yer altı ve yer üstü kaynaklarımızı yağmalayan, bilim ve teknolojiden mahrum bırakan, emeğimizi sömüren, silah ve mühimmatlarından demode olanlarını bize satabilen bir imkan yakalamışlardı.
İşte bütün bu alışkanlıklarını üzerimizde uygulamaya devam ederken, 2000’lı yıllara geldiğimizde, ülkemizin lideri ‘’Dünya 5’ten büyüktür.’’ diye haykırdı. Bu alışık olmadıkları bir ses ve tavırdı. Bu duruş ve yeni tavır cezasız bırakılamazdı. O nedenle şer güçlerin harekete geçmesi çok hızlı oldu. Birçok komplo ve müdahale sırasında FETÖ Terör örgütünü maşa, piyon ve işbirlikçi olarak kullandılar.
Ancak 15 Temmuz hain darbe girişimi esnasında hiç ummadıkları bir durum ile karşı karşıya kaldılar. Ülkenin Cumhurbaşkanı, halkın meydanlara ve havaalanlarına çıkmasını isteyince, toplumun büyük bir kesimi oynanan oyunu fark etti ve sokaklara sel gibi aktı.
Halk göğsünü siper ederken, maşaların tankları ve uçakları tesirsiz kaldı. Milletin yumruğu hava da birleşti piyonların beynine indi. Halkın müthiş refleksi karşısında darbeciler çil yavrusu gibi dağılırken, perdenin arkasında film izler gibi keyif çatan hainlerin görüntüleri bütün çıplaklığıyla ortaya çıktı.
Onun içindir ki; 15 Temmuz tarihi kırılmanın yaşandığı GÜN’dür. 15 Temmuz Amerika ve bilumum şer güçlerinin maskesinin düştüğü DÖNEM’dir. 15 Temmuz Kralın çıplak olarak yakalandığı AN’dır.
ABD’ye kral çıplaktır denilince, DÜNYA ABD’nin karanlık, zalim ve güven vermeyen hain yüzünü gördü. Kan emici vampirler, zalim emperyalistler ve işbirlikçileri için 15 Temmuz hatırlamak istemedikleri bir gün olmuştur. Biz özgürlük, hak ve hukuk sevdalıları 15 Temmuzun 3. Yıl dönümünü kutluyoruz. Gönül ister ki daha nice uzun yıllar bu kutlamalar devam etsin ki hainler kötülüklerini icra edecek fırsat bulamasınlar. Tağuti, Şer ve Şeytani güçlerin kan gölüne çevirdikleri coğrafyamızdan defolup gitsinler.
Havada birleşen yumruklar, FETÖ Terör örgütünü yerin altına geçirdi. Ve gittiler ağababaları Amerika sığındılar. Fatih sevgili 15 Temmuz da FETÖ’ye vurulan şamar için ‘’ Biz Amerika’nın oğlunu öldürdük’’ demişti. Lakin Amerika’nın uşağı ve İstihbarat örgütlerinin taşeronu olan FETÖ ölmemiştir bitmemiştir. Yaralıdır, tehlikelidir ve halen saldırmaktadır.
15 Temmuzun 3.yıl dönümünde dikkatli ve bilinçli hareket etmeliyiz. Bilmeliyiz ki nasıl ki su uyumazsa, düşmanda boş durmaz. Her zaman uyanık olmalı birlik ve beraberliğimizi daima tahkim etmeliyiz. Boş konuşanlara inat faydalı ve gerçek bilgiler üzerinden gündem oluşturmalıyız. Gündem oluşturamayanlar başkalarının daha vahimi düşmanlarının gündemine esir olurlar.
Dostlar! Size bir şey söyleyeyim mi? 15 Temmuz gecesinde, 1 milyon insan yolları kesti, meydanları doldurdu ve özgürlüğe sahip çıktı. Sonuç: TÜRKİYE kurtuldu. Eğer bugün milyonlar toplansa, hakkı haykırsa ve zalimlere haddini bildirse DÜNYA kurtulur.
Ve hep birlikte ayağımızı aynı anda yere vurursak DÜNYA sallanır. Sallanan DÜNYA YENİDEN ASIL EKSENİNE OTURUR.