24 Haziran seçimleri ile birlikte sandığa yansıyan 2 sonuç vardı.

Birisi Erdoğan’nı yüzde 52 civarında bir oy ile Türkiye’nin yeni Cumhurbaşkanı, bir başka deyişle 1. Başkanı olmasıydı.

Bu yönüyle önemliydi.

Diğer sonuç ise AK Parti’nin yüzde 42 ile iktidar olmasıydı.

Tabi milletvekilliği seçimi konusunda bir alt başlık daha açmak zorunlu.

O da MHP’nin bu seçimde kritik parti olduğuydu.

Yüzde 11’e rağmen MHP tüm kesimlerce bu seçimin en büyük kazananlarından biri olarak ilan edildi.

 

***

 

Seçimin iki sonucuyla birlikte bir de getirileri vardı.

Alınması gereken dersler.

Ve daha nice kararlar.

Erdoğan mesajı en iyi alan isimdi.

Seçimler, halka verilen mesajlar, sandıktan çıkan sonuçlar noktasında 13 seçimdir kaybetmeyen Erdoğan’ın bu noktadaki tespitleri önemli.

Bu konularda sandığı en iyi okuyan isim kendisi.

Zaten o da hemen “Mesajı aldık” dedi.

Sonra da hemen yemin töreni, bakan atamaları, meclis başkanlığı gibi gündemler arasında bir de genel kongre konusu açıldı.

 

***

 

Bunca iş arasında genel kongre kararı ilginç durabilir.

Fakat bu da Erdoğan’ın mesajı aldığını gösteriyor.

Dün il başkanları bir araya gelen Erdoğan, aldığı mesajı AK Partili siyasetçilere de verdi.

İl Başkanları ile buluşmasında konuşan Erdoğan, siyasetçilerin halk ile buluşmasına değinerek:

“Yani seçimden seçime mi belediye başkanı, milletvekili beni ziyaret edecek diyor. Veya kendi tanıdıkları ofislere uğrayıp çekip gidecekler diyor. Değerli arkadaşlar AK Parti’nin müktesebatında böyle bir şey olamaz. Bizi yücelten tevazumuz olmuştur. Eğer biz bu tevazuyu kaybettiysek işte bu açık net, puan kaybına da neden olmuştur.”

 

***

 

Anlaşılması gereken şu:

Yeni süreçte il başkanlarına daha geniş yetkiler vermesi konusu uzun süredir gündemden düşmeyen Erdoğan, aslında geniş sorumluluklar da veriyor.

Benim anladığım, Van özelinde de yorumladığım şu:

Van’da siyasetçilerin uzunca bir süre moda haline getirdiği

Göstermelik taziye ziyaretleriyle,

Sadece sosyal medyada paylaşımıyla sınırlı kalan vatandaş buluşmalarıyla,

Seçimden seçime vatandaşa uzanan eller ile,

Samimiyetten uzak toplantılarla...

Bu iş olmaz!

Artık vatandaşa daha çok şey söylemek gerekiyor.

Öyle görünüyor ki bu sıkıntı her yerde var.

Ama Van’da fazlasıyla...

Çünkü son bir kaç yıldır Van siyaseten büyük bir boşluk içerisinde kalan bir kent konumundaydı.

Hele Ak Parti...

Vatandaş ile ilişkiler neredeyse yok derecek kadar azdı.

Tek buluşma noktası taziyelerdi. Ötesi yok.

Seçimler öncesi Erdoğan önce ‘metal yorgunluğu’ olarak gördüğü bu teşkilat düzenine müdahele etti.

Yeniledikten sonra da seçim süreci başladı.

Bu seçim sürecinde vatandaş ile hızlı bir siyasi progpaganda süreci gelişti.

Vatandaşla hiç olmadığı kadar bir araya gelindi.

Ama biliyoruz ki bu yeterli değil.

Seçim süreçleri vatandaşlara yapılan ‘beklenti’ odaklı ziyaretlerle doludur.

Siyasetçi de bir şeyler istemek için ziyaret yaptığının farkında.

Vatandaş da ‘işi düştüğü’ için siyasetçinin kendisini ziyaret ettiğini biliyor.

İşte bu ziyaretler, buluşmalar, sarılmalar seçimden sonra bıçak gibi kesilirse işte o zaman sıkıntı var demektir.

 

***

 

Erdoğan’ın bu dönem siyasilere haftada 3-4 gün kendi memleketinde olma zorunluluğu biçtiğini biliyoruz.

Bu kent için önemli bir zorunluluktur.

Öyle bayramda-seyranda kente gelen vekilin verim sağlamayacağını hepimiz biliyoruz.

Her hafta bu kentte olmak zorunda olan vekillerin bu kentin sorunlarına sırt çeviremeyeceğini de biliyoruz.

Haliyle yeni süreçte tecrübe edeceğiz:

Bakalım kentin 3 vekili her hafta burada olması gerektiği zorunluluktan hareketle neler söyleyecek.

Kentin sorunları konusunda nasıl pozisyon alacaklar.

Ve en önemlisi. Atanır atanmaz seçime giren il teşkilatının da önünde bir sınav var.

Seçim başkadır, seçim dışındaki süreç başka.

Bu noktada il teşkilatı için de yerel seçime kadar yeni bir sınav var.

Van’da 13 ilçenin 12’sini kaybeden Ak Parti’nin yerel seçim için de çalışması gereken çok konu var.

 

***

 

Ak Parti’nin vekilleri ile ilgili zorunluluktan söz etmişken.

Unutulmaması gereken nokta HDP’nin de bu kenttekilerin oyları ile seçilen 5 vekilinden de beklentiler olduğudur.

HDP’nin 5 vekili Van’ın vekili olmanın verdiği sorumluluk ile diğer döneme göre daha çok bu kente olmaları gerektiğini unutmamalılar.

Geçen dönem vatandaş HDP’li vekillerin isimlerini bile öğrenemedi.

Bir çoğu kente uğramadı.

Olay sadece bir temsiliyet değil. Bir görevdir.

Bu görevi yapmamak.

Göreve sadık kalmalak da bir yönüyle bu kentin ve vatandaşların vebalini almaktır.

Bu yönüyle.

Vatandaş parti ayırmaksızın bu dönem tüm vekillerine kentin meseleleri konusunda baskı yapmalı.

Hizmet talebini dillendirmeli.

Ve ısrarcı olmalıdır.

Yoksa...

27’inci dönemi de yine kendi kendimizi yiyerek bitireceğiz.

Editör: TE Bilisim