İranlı turistlerin Van ve Türkiye'deki en büyük yönelimlerini moda ve eğlence oluşturuyor. Son yıllarda Van'da İranlılar'ın giyim konusunda ciddi bir harcama yaptığı rakamlara da yansırken Van en önemli destinasyon merkezlerinden biri olmaya devam ediyor. Bu noktada İran'daki giyim ihtiyacı ve moda ile ilgili ihtiyacı tespit eden Vanlı İşadamı Ayhan Fidan, hep onların gelmesini beklemek yerine İran'a açılma ihtiyacını dile getirdi. Bu çağrıya kulak veren modaca karlı çıktı.

Fidan'ın tavsiyesilye İran'a açılan ilk isim olan Zeynep Yazıcılar'ın yatırımı Vatan Gazetesi'ne konu oldu. Bu konuda ciddi adımlar atan modacılardan biri de Zeynep Yazıcılar. Kişiye özel lüks giyim sektöründe faaliyet gösteren Zeynep Yazıcılar'ın, sadece son bir ayda İran'a iki ayrı iş seyahati gerçekleştirmesi, bu ilginin ölçüsünün de göstergesi. Nişantaşı'ndaki Zeynep Haute Couture mekezine gelen müşterilerinin ağırlıklı olarak Ortadoğu'dan geliyor olması, modacı Zeynep Yazıcılar'ı  bu konuda teşvik eden nedenlerden biri olmuş.  Sonra yine müşterilerinin ısrarıyla İran'a yatırım yapma kararı almış.

 

BERLİN DUVARININ YIKILMASINDAN SONRAKİ EN ÖNEMLİ ŞEY
 
İran'ın 30 yıllık bir izolasyonun ardından dışa açılmasının, bu ülkeyi şirketler için önemli bir pazar haline getirdiğini söylüyor Yazıcılar ve ekliyor: ''Düşünsenize ünlü kredilendirme şirketi Morgan Stanley, İran'ın bu durumunu global ekonomi açısından Berlin duvarının yıkılışındansonraki en önemli gelişme olarak nitelendirmişti. 80 milyonluk bir nüfus var ve bu nüfus için lüks tüketim ürünlerini alabilecek önemli bir segment söz konusu. Bu nedenledir ki Roberto Cavalli gibi pahalı markalar açılımın hemen ardından İran pazarına girdiler, orada butikler açtılar.''


 

 

COĞRAFİ VE KÜLTÜREL YAKINLIĞIMIZI AVANTAJA ÇEVİRMELİYİZ
 
Zeynep Yazıcılar Avrupa ve Amerika'a Haute Couture'ün yanilüks giyim pazarının o kadar cezbedici olmadığını, bu nedenle moda devlerinin Arap dünyası ve İran'a gözlerini diktiklerini belirtiyor.  Örneğin Dubai Fashion Week'in direktörü Simon Lock geçenlerde bir açıklama yapmıştı: ''Düzenlediğimiz partide  400 kadın vardı ve hepsi de Haute Couture giymişti.''
 
Çünkü Ortadoğu'da alım gücü yüksek olan kadınların sayısı hayli yüksek ve bunların hiçbiri birbirleriyle pişti olmak istemiyor. Düşünün Pucci'den  5 - 6 bin dolar ödeyip bir elbise alıyorsunuz ama sonra onugittiğiniz bir davette bir başkasının üzerinde görüyorsunuz. Bu nedenle kişiyeözel giyim giderek popülerlik kazanıyor. Hem burada tüketici kendi giydiği elbiseye renk ve diğer unsurlar konusunda katkı da sunuyor. Hayalindeki elbiseyi giymiş oluyor. Dior, Chanel, Valentino, Stephane Rolland ve diğer lüks markalara binlerce dolar ödeyip aynı partide başka bir başka kadınla  pişti olmak kadınların korkulu rüyası. Çünkü eskisi gibi değil; şimdi bütün bu pahalı hazır giyim markası ürünlerine ulaşmak kolay. O nedenlepişti olmak istemeyen kadınlar, Haute Couture'a yöneldiler. Bu anlamda biz Türkiyeli modacıların, çok yüksek fiyatlar çeken batılı Haute Couture'cülere göre fiyat avantajımız var; bunu iyi kullanmamız lazım. 
 
Türk İran İş Konseyi Başkan Yardımcısı Ayhan Fidan, İran'ın bu anlamda bakir bir pazar olduğunu belirterek şöyle devam ediyor: ''Türkiyeli modacılar, müşterinin ayaklarına gelmesini beklememeli. Onlar müşterinin ayağına gitmeli. İran'da ciddi bir potansiyel var ve bu potansiyeli çok iyi değerlendirmek lazım. Ayrıca Türkiye-İran arasındaki siyasi yakınlaşma da bu anlamda bir avantaj olarak düşünülebilir.'' 
 
İşadamı Fidan, İran'da Türk ürünlerine karşı pozitif bir algı olduğunu vurgulayarak ekliyor: ''İranlı tüketicilerde, Türk ürünü kaliteli üründür inanışı var. Bu da Türkiyeli yatırımcıların işini kolaylaştıracak bir faktör. O nedenle Türkiyeli yatırımcılara sesleniyorum: İran'da kaybetmez, kazanırsınız.''


 
460 MİLYAR DOLARLIK BİR PAZAR
 
Zeynep Yazıcılar ise bir İranlı kadının senede en az 15-20 düğüne gittiğini söylüyor ve şöyle sürdürüyor konuşmasını:''Ortanın üstü ve yüksek gelir grubundaki kadınlar, bu düğünlere  her seferinde farklı bir elbiseyle gitmek isteyecektir. Bu da bizim açımızdan bu pazarın ne kadar güçlü olduğunun en açık göstergesi.''
 
Arap dünyasında lüks tüketimin 2016'da 320 milyar dolar olduğunu ve bunun 2019'da 490 milyar dolara yükselmesi beklendiğini söyleyen Yazıcılar,''Bu pazardan biz Türk modacılar da pay kapmalıyız. Onlara daha yakınız. İyi bir pazarlama ağıyla  onlara ulaşmamız, Avrupa ve Amerikan şirketlerden daha kolay'' diyor.


 
BİR ELBİSEYE GÖZÜNÜ KIRPMADAN 50 BİN AVRO ÖDEYEN KADINLAR
 
Yazıcılar, ''Arap dünyası derken 350 milyon insandan söz ediyoruz.'' diyor ve ekliyor: '' Bunların yarısı 26 yaş altı yani çok genç ve hızlı tüketen bir kitle. Bu kitleyi hiç küçümsememek, değerlendirmek gerekiyor. Kaldı ki İran, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Katar gibi ülkelerden 50 bin avroyu hiç gözünü kırpmadan bir elbiseye yatırabilen bir tüketici kitlesi de var. Böyle müşterilerim çok oldu. Benim amacım bu kitle açısından daha ulaşılabilir olmak.'' 
 
İran'a başlangıçta korka çekine gittiğini söyleyen Zeynep Yazıcılar; onlardan gördüğü misafirperverlik, ilgi ve saygı karşısında son derece mahçup olduğunu ifade ederek şöyle noktalıyor sözlerini; ''İran gibi ülkelere olan negatif önyargılarınızı imha etmeye bakın. Korkmayın çekinmeyin. Oradaki insanlar size kucak açacaklardır, yardımcı olacaklardır. Örneğin benim işbirliği yaptığım Hadi Jafarpour adlı İranlı yatırımcı, benim bugüne kadar en sorunsuz iş yaptığım girişimcilerden biri oldu. ''

Editör: TE Bilisim