ŞEHRİVAN - YouTube üzerinden Türkiye'nin dört bir noktasından tarihi mekanlara özel belgeseller hazırlayıp tanıtımlar hazırlayan On Numara Tarih adlı kanal Van Kalesi ile ilgili müthiş bir video hazırladı.

'Van Kalesi neden 4 bentle çevrilidir?' başlığı ile hazırlanan videoda Van Kalesi'nin ve Van'ın eşsiz görünteleri paylaşıldı.

 

İŞTE O VİDEO...

Özgür Özgülgün'ün eşsiz anlatımıyla Van Kalesi.


Doğunun nadide güzelliklerinden biri de üzerinden güneşin hiç eksik olmadığı Van şehridir. Kış aylarında dahi güneş hep yüzünü gösterdiği için Güneşin Batmadığı şehir anlamında Tuşba denmiştir Van’a.

Van 1700 lük rakımına rağmen ülkemizin en büyük gölünü bünyesinde saklamakta... Gölün doğu kıyısından güneşin batışını izlemek ayrı bir güzellik çünkü büyüklüğü nedeniyle tıpkı denizlerde olduğu gibi güneş gölün sularına gömülür gibi batmakta… iste bu yüzden Van denizi de denir Van gölüne…
Van Gölü ile karşılıklı selamlaşan Van kalesinin denizle içice kucaklaşan muhteşem yansıması ile, buraya gelen herkes gibi biz de hülyalara dalıyoruz…


Van kalesinin göle bakan gözü, Van denizine göz kırpar
bir Van türküsü söyler, baştan başa içinde gezinen rüzgar…
Dünyadaki sayılı eski yapılardan biri olan Van Kalesi, aradan 3000 yıl kadar bir zaman geçmiş olmasına rağmen bugün büyük kısmıyla hala ayakta durmakta...
Yıllarca göl ile buluşmayı bekleyen kale, denize, yeşili kalmamış ovaya, dağlara ve beyaz tülle kaplı yaylalara mahzun bakar…

Rüzgar yön değiştiririp, akşam ansızın deli deli eserek çevirir yüzünü. Göl iyice suskunlaşır. Eski devirlerde göl ile birleşik olduğu anlaşılan kayalığın batı ucunda Madır Burcu adı verilen ve I. Sadur tarafından yaptırılan iskele ve kalenin ardında ıslak iskelede sallanan ayaklar gökyüzünde yıldızlar, aklımızda Van kalesi ve içimizde bu büyüleyici görüntünün yarattığı sessizlik…

Bu iskelenin inşa kitabesinde çivi yazısı ile şunlar yazıyor, “Lutipri’nin oğlu, Sarduri’nin yazıtı, büyük kral, güçlü kral, dünyanın kralı, Nairi ülkesinin kralı, eşsiz kral, savaştan yılmayan kral, ben Sarduri Lutipri’nin oğlu Sarduri şöyle sözler; ben bu taş bloklarının, Alniunu kentinden getirdim ve bu duvarı inşa ettim.
Van Kalesinin güney kesiminde, halk tarafından “Bin Merdivenler” yahut “Şeytan Merdivenleri” olarak adlandırılan kaya basamaklarından inerken aklımızda bizi nelerin beklediğine dair bir çok soru…

Van Kalesi dört bedenle çevrili... Bu beden duvarlarından ikisi Akkoyunlu Türkleri ile Osmanlı Türklerinin diğer ikisi de Urartulara ait...

Kalenin içinde Osmanlılar zamanından kalma cami, medrese, askerler için kışlalar ve su sarnıçları var...
Sevgi ilahisini söyledikçe kuvvet bulur. Kaleyi bir yaz esintisi serinletiyor şimdi...

Sevgi artık yalnız değil…

Kalenin ardında dalga dalga yükselen Süphan dağı…

Koyu yeşilden maviye açılan kapı...

Ufukta yeşil dağların bittiği yerden başlayan masmavi gök yüzüne açılan kapı...

Dağın karşısında da mavi gölden yükselen sanki dünya cenneti... Van kalesi…

Çökmüş bir deveye benzetir Evliya Çelebi Van kalesi’ni… çölü geçmeye hazırlanır adeta, yorgun bedenini dinlendirmek icin bu topraklarda mola verirken…

Editör: TE Bilisim