ŞEHRİVAN HABER- ABD’nin uzun süredir gündeminde olan İran’a yönelik ambargosunun ikinci bölümü uygulanmaya başlandı. Nükleer anlaşmaya uymadığı gerekçesiyle İran’a ambargo uygulamaya başlayan ABD kapsamı genişletirken Türkiye’nin de aralarında olduğu 8 ülke kapsam dışı bırakıldı. Dün itibariyle start alan ambargonun İran açısından dezavantaja dönüşse de Türkiye özelde de Van bu durumu avantaja çevirmeyi planlıyor. Van bu süreçteki en büyük talebi ise Kapıköy üzerinden 90’lı yılların sonunda olduğu gibi ticaret ağını iyice genişletmek. O yıllarda akaryakıt ve benzeri ürünler sınırlamaya tabi tutulmadan ticarete konu edilmiş ve Van ekonomik anlamda ciddi bir sıçrama yapmıştı. Yenilenen Kapıköy ile birlikte süreçte öncelik bekleyen Van’ın bu talebini dile getiren Van Ticaret ve Sanayi Odası ve Van Esnaf Sanatkarlar Odalar Birliği ortak bir açıklama ile de beklentileri sıraladı. Cumhurbaşkanı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na çağrı yapan iki kuruluş ortak açıklamasında: “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın başlatacağı, ülkemizin yeraltı ve yerüstü kaynaklarını değerlendirme çalışmalarında Van’ımıza öncelik verilmesini talep ediyoruz.” Dedi.

 

 

ABD yönetimi, 2015'te nükleer anlaşma çerçevesinde kaldırdığı İran yaptırımlarının enerji, finans ve deniz taşımacılığı sektörlerini kapsayan ikinci bölümünü de uygulamaya başladı.

ABD Başkanı Donald Trump'ın nükleer anlaşmadan çekilmesi nedeniyle kademeli olarak geri getirilen İran yaptırımlarının ikinci ve son paketi, Washington saati 00.01 itibarıyla resmen yürürlüğe girdi. İran Ulusal Petrol Şirketi ve iştiraklerinin uluslararası faaliyetleri kısıtlayacak yaptırımlarla, büyük ölçüde petrol ihracatına dayanan ülke ekonomisinin can damarını kesmeyi hedefleyen ABD yönetimi, yabancı finansal kuruluşların İran Merkez Bankası ve İranlı diğer bankalarla işlem yapmasını da yaptırımlara tabi hale getirdi. Ayrıca, bankalar arasındaki uluslararası fon transferlerini düzenleyen SWIFT (Society for Worldwide Interbank Financial Telecommunication) sisteminin, ambargo uygulanan tüm İranlı finans kuruluşlara kapatılmaması halinde ABD’nin yaptırımlarına maruz kalacağı bildirildi.

 

 

 

TÜRKİYE’NİN AMBARGODA YER ALMAMASI MEMNUNİYET VERİCİ

 

Dün itibariyle hayata geçen ikinci yaptırım paketi çerçevesinde ülkenin liman işletmecileri, tersaneleri ve deniz taşımacılığı sektörü ambargo kapsamına alınırken, İran İslam Cumhuriyeti Gemicilik Şirketi (IRISL), İran Güney Gemicilik Hattı Şirketi ve iştirakleri ABD Hazine Bakanlığı’nın kara listesine eklendi. Yaşanan bu gelişmelerden Türkiye ambargoya dahil olmayacağını da açıklamıştı. Türkiye’deki turist sayısının büyük bölümünü oluşturan İranlı turistler ise bu durumdan en çok etkilenecek kesim. İran’la en büyük sınıra sahip olan Van, İran’la olan ilişkilerin gelişmesinde en çok fayda görecek illerin başında geliyor. Yaşanan bu gelişmelerin ardından Van Ticaret ve Sanayi Odası ve Van Esnaf Sanatkarlar Odalar Birliği ortak bir açıklama yaparak, ABD’nin İran’a başlattığı ambargoda Türkiye’nin yer almamasından memnun olduklarına dikkat çekildi.

 

 

“AMBARGO UYGULAMASININ DOĞRU OLMADIĞINI BELİRTMEK İSTERİZ”

 

Yapılan açıklamada, ABD’nin İran’a uyguladığı ambargonun dün itibarıyla başladığına vurgu yapılarak, “Öncelikle uluslararası ticaret bakımından dünyada hiçbir ülkenin bir başka ülke üzerinde ambargo uygulamasının doğru olmadığını belirtmek isteriz. Türkiye ambargodan muaf tutulan 8 ülkeden birisi olarak ilan edilmiştir. Akaryakıt çerçevesindeki ham petrol ve petrol ürünlerinin ithali konusunda şu anda bir sorun görünmemektedir. Ancak doğalgazın yaptırıma dahil edilmesi durumunda, ülkemiz bundan zarar görecektir.” Denildi.

 

“YURTDIŞINA ÇIKIŞ HARCINDA İNDİRİME GİTMESİNİ TALEP EDİYORUZ”

 

ABD’nin, İran’a başta petrol ve petrol ürünlerinin satın alımına uluslararası kısıtlamalar getirerek ambargoyu dün itibari ile başlattığı kaydedilen açıklamada, “İran’ın finans ve enerji sektörlerinin yanı sıra, liman operatörleri, gemicilik ve gemi inşaatı sektörleri ile aracılık ve sigorta şirketlerine de kısıtlama getiriliyor. Hiç şüphesiz İran ile 280 kilometre sınırı olan ilimiz Van, her durumdan etkilenecektir. Hem ülkemiz hem de Van’ımız için bu ambargoyu fırsata çevirmeliyiz. Ülkemizin İran ile olan dış ticaret hacmimi daha da yükseltmeliyiz. İnsani ilişkilerimizin daha da müreffeh bir seviyeye yükselmesi için kardeş ülke İran’ın, Türkiye’ye özel yurtdışına çıkış harcında indirime gitmesini talep ediyoruz. Böylece iki ülke arasındaki dostluğumuz daha da pekişecektir.” İfadelerine yer verildi.    

 

“O KISA DÖNEMDE İL EKONOMİSİ İÇİN BÜYÜK FAYDALAR SAĞLANDI”

 

1997-1999 yılları arasında Van’da mazot, ithali ve ihracı müsaadeye tabi olan malların arasına alındığı ve sınır ticaretine konu edildiği belirtilen açıklamada, “Yaklaşık 7 bin kamyonun satın alındığı o dönemde Van’da adeta bir şahlanma yaşandı ve Van ekonomisine büyük katkılar sağlandı. Sınır ticareti yapan esnaf ve tüccarlardan alınan fon ile Van Valiliği’nde önemli bir finans kaynağı elde edildi. Dolayısıyla mazotun sınır ticaretine konu edildiği o kısa dönemde il ekonomisi için büyük faydalar sağlandı.” Denildi.

 

“ÜRÜNLERİN YELPAZESİ DAHA DA GENİŞLETİLMELİDİR”

 

Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “Saygı değer basın mensupları Sayın bakan yardımcımız Fatih Çiftçi’nin ve Sayın Valimiz Murat Zorluoğlu’nun çabaları sonucu Kapıköy Sınır Kapısı’nın modernizasyonunda sona yaklaşılmaktadır. Van’ımıza yakışır bir gümrük kapısına kavuşacağız. Bu nedenle akaryakıtın yanı sıra sınır ticareti kapsamındaki ürünlerin yelpazesi daha da genişletilmelidir. Böylece Van’ımızın en önemli sorunlarından biri olan işsizliğe de bir nebze olsun çözüm bulunacaktır. Esnafımızın, sanatkarımızın ve tüccarımızın ticaret potansiyeli ile birlikte istihdam sayısı da artacaktır.”

 

“PETROL KUYULARININ BETONLA KAPATILDIĞI BELİRTİLİYOR”

 

Akaryakıt talebi günde 1 milyon varile yaklaşmış olan Türkiye, geçtiğimiz yıl günde ortalama 515 bin varil ile tarihinin en yüksek ham petrol ithalatını yaptığı ifade edilen açıklamada, “İran'ın Türkiye'nin ham petrol ithalinde 2011'de yüzde 51 iken, 2012'de yaptırımların yürürlüğe girmesinden itibaren düştü. Geçtiğimiz yıl Türkiye ham petrol ithalinin neredeyse yarısını İran’dan karşıladı. Bu gerçekler ortadayken ülkemizin mevcut petrol kaynakları da mutlaka değerlendirilmelidir. Örneğin 1886’dan 1948'e kadar, Rusların Muradiye'de günde 2 ton akaryakıt (mazot) çıkardığı ve Tiflis’e gönderdiği söyleniyor. Erek Dağı ve Gürpınar'da açılan petrol kuyularının betonla kapatıldığı belirtiliyor.” İfadelerine yer verildi.

 

“VAN’DAKİ PETROL YATAKLARI ÜLKE EKONOMİSİNE KAZANDIRILMALIDIR”

 

20 Ocak 1909’da Muradiye’de Fuat Paşa'ya ve Van Belediyesi’ne petrol ve neft madeni işletme ruhsatı verildiği hatırlatılan açıklamada, “Ayrıca 1914’te Hereşik, Amik Kalesi, Haydar Köyü, Mürüvaz Köyü, Surp Gevork Manastırı arasında kalan 5000 dönümlük arazide petrol çalışmaları başladı ancak Ermeni savaşı nedeniyle ilerleme sağlanamadı. Fransız işadamı Emil Mayen, 27 Ağustos 1924’te Beşparmak ve Gürzüt köylerindeki petrolü işletmeye başlamıştı. Tüm bu iddiaların üzerine gidilerek varsa Van’daki petrol yatakları ülke ekonomisine kazandırılmalıdır.” Denildi.

 

“VAN’IMIZA ÖNCELİK VERİLMESİNİ TALEP EDİYORUZ”

 

Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “Ambargonun temel ürünü olan akaryakıtın dünya ekonomisindeki yeri tartışılmazdır. Bu kapsamda Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın başlatacağı, ülkemizin yeraltı ve yerüstü kaynaklarını değerlendirme çalışmalarında Van’ımıza öncelik verilmesini talep ediyoruz.”

Editör: TE Bilisim