Kardeşinin madde bağımlısı olduğunu öğrendikten sonra hayatını bağımlıları kurtarmaya adayan İsmail Karakaş, 11 yıl önce kardeşini kurtardı. Karakaş, bu süreçte ölen annesine verdiği sözü tutmak için bağımlı gençleri ilaçsız rehabilite edebilmek amacıyla Zehir Savaşçıları Akademisi’ni kurdu. Toplumdan dışlanan gençleri, açtığı oto yıkıma servisinde işe alan Karakaş, 16 genci topluma kazandırdı. Gruplar halinde gençleri rehabilite eden Karakaş, önce Van sonra Ankara’da STK’larla işbirliği yapıp çok sayıda gencin uyuşturucudan kurtulmasını sağladı. Yüzlerce gence yardım eli uzatan Karakaş son olarak 16 bağımlıyı bir tatil köyünde rehabilitasyona aldı. 4 aydır kampta akupunkturdan yogaya, spor aktivitelerinden kitap okumaya kadar eğitmenler eşliğinde rehabilitasyona tabi tutulan 16 bağımlı, 2 ay sonra yeni bir hayata adım atacak.

 

 

İLAÇSIZ REHABİLİTASYON

Karakaş, akademiyi kurma sürecini şöyle anlattı: “2006’da kardeşimin madde bağımlısı olduğunu öğrendim. Bunu öğrenen annem kanser olup kahrından öldü. ‘Kardeşimi kurtaracağım’ diye anneme söz vermiştim. Önce kardeşimi kurtardım sonra da bu maddeleri kullanan çocukları rehabilite etmek için Van’da oto yıkama merkezi kurdum. Toplumdan dışlanan 16 çocuğu işe aldım. Yaptığım rehabilite sonuç verince Ankara’da yapmaya karar verdim. Bu işin ilaçla değil rehabilitasyonla yapılacağını düşünerek dünyadaki örneklerine baktım. İtalya’da ilaçsız rehabilite uygulayan ‘Narcocnon’ adlı merkezle iletişimi geçtim ve Türkiye’ye davet ettim.”

 

TATİL KÖYÜ KLİNİK OLDU

Akademiyi kurma aşamasında ailelerle görüştüğünü belirten Karakaş, “Sonuç almaya başlayınca bazı aileler çocuklarının da faydalanması için kontenjan açmamı istedi. Bu süreçte Antalya Ayka Vital Tatil Köyü’nün sahipleri olan doktor Kazım Doğan ve eşi Aynur Doğan’la görüştüm. Çalışmama destek verip ücret almadan tatil köyünü Ayka Vital Sağlık Kliniği’ne çevirdiler” dedi.

Zehir Savaşçıları Akademisi olarak Antalya’da bağımlı gençleri kurtaran Karakaş, “Buradaki gençler başkalarını da kurtarsın istiyorum” diye konuştu. Karakaş, şu bilgileri verdi: “Burada bütün yöntemleri karıştıralım dedik. İnformatif detox, bedensel- zihinsel detox, biyoenerji, akupunktur, hacemat, biyorezonans, müzik, resim terapileri yapıyoruz. Yoga, okuma, spor aktiviteleri mevcut. 16-37 yaş arası insanlar var. 12 de uzmanımız bulunuyor. Tedavi olanlar da eğitmen olacak. Çünkü madde kullanıcısının halinden en iyi onlar anlar.”

 

‘2.5 MİLYON BAĞIMLI VAR’

Tecrübeleri aktaran Karakaş, “Ülkemizde 2.5 milyon bağımlı var. Ailelerin çocuklarını takip etmesi gerekiyor. Anne-baba baskısı tatlı sert yürümeli. Çocuğun eve gidiş ve gelişlerini, arkadaşlarını kontrol etmeliyiz. Eve yorgun, gözleri kanlanmış halde geliyorsa, uyku alışkanlığı değişmişse, ders notları düşüyorsa bu çocukların sorunu olabilir. Farklılık gördüğünüzde bir psikolog aracılığı ile bir şeyler öğrenmek gerekir” diye konuştu.

 

 

‘İFTİRAYA UĞRADIM’

Uyuşturucu Madde Bağımlılıkları ve Alkolizmle Mücadele Federasyonu (UBAM) Kurucu Genel Müdürü de olan İsmail Karakaş, 2006’dan itibaren başladığı uyuşturucu mücadelesinde kendisine tuzaklar kurulduğunu anlattı. Çantasına uyuşturucu konulduğunu, tacizle suçlandığını ancak beraat ettiğini söyledi. Karakaş, “Tedavi gören bir kızımızı taciz ettiğim iftirasını attılar. Ama iftira olduğu ortaya çıktı. Aracım kurşunlandı, üzerime ateş ettiler. İftira atanlara karşı hukuki mücadele başlattım” dedi.

 

7 BÖLGEDE MERKEZ

Rehabilitasyona alınan kişilerden maddi durumu iyi olanlardan ücret aldıklarını, bu sayede giderlerin karşılandığını söyleyen Karakaş, ödeme yapamayacaklar için STK’lardan yardım aldıklarını ifade etti. Karakaş, 7 bölgede 7 merkez düşündüklerini belirtti.

 

‘BEYİNDEKİ NÖRONLARI ÖLDÜRÜYOR’

Birçok hastanede vahşi yöntemlerin kullanıldığını söyleyen Karakaş, “Elektroşok ile beyne kısmi miktarda elektrik veriliyor. Bu beyindeki nöronları öldürüyor. Bipolar bozukluğu olanlara uygulanıyor. Bu Sicilya’da yasaklandı. Biz bu uygulamadan geçenleri almıyoruz. Burada kimyasal herhangi bir şey kullanılmıyor. Bağ ağrısına ilaç bile verilmiyor. Vitamin ve mineralle, ılık duşlarla, sauna ile tedavi yapıyoruz. Yağ takviyeleri yapıyoruz. 4-6 hafta arasında madde ile bağ kopmuş oluyor. Kişilere kendilerini görmesini sağlıyoruz. Çocukla konuşurken, aileyle de konuşuyoruz. Onlara da durumu anlatıyoruz” dedi.

 

‘ANKSİYETE HALİNDE OLUYORLAR’

Antalya’daki tesisini bağımlılara rehabilitasyon merkezi olarak tahsis eden Kardiyoloji Uzmanı Aynur Doğan, “İyi sonuçlar alıyoruz. Hastane ortamında herkesin psikolojisi bozuluyor. Madde bağımlılarında zaten psikolojik travma oluyor. Buraya gelen madde bağımlıları ilk etapta ya çok suskun ya da anksiyete halinde oluyor. Kriz gibi dönemleri oluyor. O esnada ilaç verilmiyor. Burada psikologlardan ve psikiyatristlerden de destek alıyoruz” diye konuştu.

 

 

BAĞIMLILAR NE DEDİ?

Antalya’daki akademide kampta olanlar şunları söyledi:

İşadamı A.O.: “37 yaşındayım, 3 çocuğum var. Madde kullandığım dönemde herkesten şüpheleniyordum. Onu da öldüreyim, kendimi de öldüreyim diye düşünüyordum. Eşimin araştırmasıyla bu merkezi bulduk. Burada başka biri oldum. Öfke kontrolümü iyi yapabiliyorum. Maddeden kurtuldum.”

Sinan Taşyürek: “Motosiklet tamircisiyim. Maddeye, toplumsal olaylara moralim bozulduğu için başladım. Arkadaş ortamım iyi değildi, denedim alışkanlık oldu. Hayatımı bitirdi. Kendilerini seviyorlarsa hayır demeyi bilsinler. İki ay oldu, kullanmıyorum. Spora tekrar başladım. Tek hedefim yine yarışlara çıkmak. Sigarayı da bıraktım.”

 

Kampta bağımlılar yoga da yapıyor.

Meryem Serçe: “28 yaşındayım. Eski eşim yüzünden başladım. 2 defa tedavi gördüm. İlaçlar işe yaramadı. Burada bütün ağrılarım geçti. Kitap okuyoruz, öfke kontrolü dersleri var, odaklanma dersleri var. Sauna uygulaması var mesela, bu deri altına yerleşen tüm zehirleri temizliyor. Yüzümün rengi bile değişti.”

 

Tuğçe Ünsal: “22 yaşındayım. 15 yaşında maddeye başladım. Üniversite hayalimi bile bitirdi. Hayatım elimden gitti. Burada kötü anılarımı kafamdan siliyorum, tamamen temizlendim. Burada kendinizden kaçamıyorsunuz. O kadar yoruluyoruz ki başka şeyleri düşünemiyoruz.”

 

Müslim SARIYAR / GAZETE HABERTÜRK

 

Editör: TE Bilisim